‘Vanya Dayı’ Tiyatro Pera’da

Etkinlikler
<p>&ldquo;Vanya Dayı&rdquo; yı ilk kez 17.Uluslararası 2010 Tiyatro Festivali&rsquo;nde sergileyen Tiyatro Pera, 2010-2011 tiyatro sezonuna da bu oyunla başladı. Y&ouml;netmenliğ...
EMOJİLE

<p>&ldquo;Vanya Dayı&rdquo; yı ilk kez 17.Uluslararası 2010 Tiyatro Festivali&rsquo;nde sergileyen Tiyatro Pera, 2010-2011 tiyatro sezonuna da bu oyunla başladı. Y&ouml;netmenliğini Nesrin Kazankaya’nın yaptığı oyunun dramaturgisi Şafak Eruyar&rsquo;a, ışık tasarımı Y&uuml;ksel Aymaz&rsquo;a, dekoru Başak &Ouml;zdoğan&rsquo;a, kost&uuml;m&uuml; Fatma &Ouml;zt&uuml;rk D&ouml;nmez&rsquo;e, m&uuml;zik y&ouml;netmenliği Ezgi Kasapoğlu&rsquo;na, nota yazımı Emil Tan Erten&rsquo;e ait olan oyunda g&ouml;rev alan sanat&ccedil;ılar: Levend &Ouml;ktem, Sel&ccedil;uk Y&ouml;ntem, Can Kolukısa, Nesrin Kazankaya, Linda &Ccedil;andır, Aysan S&uuml;mercan, İlker Yiğen, Zeynep &Ouml;zden, Volkan Aktan, &Ouml;mer İvedi, Oğuz Turgutgen&ccedil;, Evrim Artut.</p> <p>Nesrin Kazankaya’nın &quot;Vanya Dayı&quot; i&ccedil;in İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali Kataloğu’nda&nbsp;yazdığı yazı;</p> <p><em>&ldquo;Yaşamım yitip gitti, ge&ccedil;mişim yok, şimdiki zamansa kendi anlamsızlığı i&ccedil;inde &ouml;yle korkun&ccedil; ki! Size olan duygularım, bir &ccedil;ukura d&uuml;şen g&uuml;neş ışınları gibi, hi&ccedil; bir işe yaramadan yok olup gidiyor. Ben de yok olup gidiyorum.&rdquo; (Vanya)<br /> &ldquo;Sıkıntıdan &ouml;l&uuml;yorum. Ne yapacağımı da bilmiyorum. K&ouml;yl&uuml;leri eğitmek, hastalarla ilgilenmek ancak idealist romanlarda olur. Ger&ccedil;ek yaşamda durup dururken nasıl gidip de k&ouml;yl&uuml;leri eğiteyim, hastaları iyileştireyim?&rdquo;</em> (Yelena)<br /> &nbsp;<br /> 1904 yılında Rusya&rsquo;nın bir k&ouml;y&uuml;nde, 26 odalı eski bir &ccedil;iftlik evinde, aydın ve yarı aydın bir grup insan sıkılmaktadır. Herkes yaşamını sorgulamakta, yitirdikleri ve boşa harcadıkları ge&ccedil;mişleri i&ccedil;in birbirlerini su&ccedil;lamakta; herkes yanlış kişiye aşık olup, yanlış kişiyi sevmekte ya da yanlış kişiden nefret etmektedir. Hemen hemen hi&ccedil; kimse bir adım &ouml;tesini g&ouml;rememekte ya da k&ouml;rleşmeyi se&ccedil;mektedir. &Ccedil;ehov’un &quot;K&ouml;y Yaşamından Sahneler&quot; adını da verdiği oyunda, k&ouml;y yaşamına mahkum bu insanlar monotonluk, umutsuzluk, eylemsizlik, tembellik ve mutsuzlukla kuşatılmıştır. Ge&ccedil;mişlerine sıkışan ve bug&uuml;n&uuml; yaşamakta zorlanan &Ccedil;ehov’un fig&uuml;rleri, geleceklerine y&ouml;nelik umutsuz ve umarsız bir bekleyiş i&ccedil;indedirler. K&uuml;&ccedil;&uuml;k &ccedil;ekişmeler, bireysel &ccedil;ıkarlar ve umutsuz aşklar i&ccedil;inde yaşamlarını boşa harcayan oyun kişileri, ge&ccedil;iş d&ouml;nemi Rusya’sının sancılı yıllarının da bir izd&uuml;ş&uuml;m&uuml;d&uuml;r.</p> <p>&Ouml;te yandan d&uuml;nya tarihinin en b&uuml;y&uuml;k sosyal d&ouml;n&uuml;m noktasını oluşturan b&uuml;y&uuml;k Rus devriminin provası kabul edilen 1905 Ayaklanması&rsquo;na, &ldquo;Kanlı Pazar&rdquo;a bir yıl kalmıştır. Rus iş&ccedil;ileri ve k&ouml;yl&uuml;leri &ouml;rg&uuml;tlenmektedirler. 22 Ocak 1905 g&uuml;n&uuml;, yaşam koşullarının d&uuml;zeltilmesi i&ccedil;in &Ccedil;ar&rsquo;a dilek&ccedil;e vermek isteyen halkın &uuml;st&uuml;ne ateş a&ccedil;ılmış, binlerce kişi &ouml;ld&uuml;r&uuml;lm&uuml;ş, Petersburg sokakları kan i&ccedil;inde kalmıştır. Kanlı Pazar, yeni bir d&uuml;zene, tarihin ilk sosyalist devletinin kuruluşuna giden yola ilk taşı d&ouml;şeyecektir.<br /> &nbsp;<br /> A. &Ccedil;ehov&rsquo;un 1896 yılında yazdığı &ldquo;Vanya Dayı&rdquo;, ilk kez 26.10.1899 tarihinde &ldquo;Moskova Sanat Tiyatrosu&rdquo;nda, Doktor Astrov rol&uuml;n&uuml; de oynayan Stanislavski tarafından sahnelenir. Oyun ilk geceden itibaren b&uuml;y&uuml;k bir başarı kazanır. Hastalığı nedeniyle Yalta&rsquo;da yaşayan &Ccedil;ehov, daha sonraları karısı olacak oyuncu Olga Knipper&rsquo;e yazdığı 30.10.1899 tarihli mektubunda ş&ouml;yle der: &ldquo;Pr&ouml;miyerden sonra b&uuml;t&uuml;n gece telefon başındaydım. Bu ilk kez oluyor, ş&ouml;hretim uyumamı engelledi. İnsan nerede kazanıp nerede kaybedeceğini bilemiyor. Bu oyuna hi&ccedil; de b&uuml;y&uuml;k umutlar bağlamamıştım.&rdquo; Maksim Gorki de, &Ccedil;ehov&rsquo;a ş&ouml;yle yazar: &ldquo; Harika, m&uuml;thiş bir iş! İşte bu yeni dram sanatı! Halkın boş kafalarına inen bir &ccedil;eki&ccedil; bu!&rdquo;<br /> &nbsp;<br /> Tiyatro Pera&rsquo;daki sahneleyişte oyun, iki g&uuml;nde ge&ccedil;er. Sonbahar başlamak &uuml;zeredir, ağustosun son g&uuml;nleri. Yaz sıcağının izlerini taşıyan, hafiften serinlemeye başlamış bir sabah vakti, pianissimo başlayan birinci perde g&uuml;n&uuml; takip eder ve aniden patlayan, fırtınaya d&ouml;n&uuml;şen yağmurla bir Nocturno gibi, gece sona erer. Ertesi g&uuml;n sıcak bir &ouml;ğle vakti evde yaşanan fırtınayla, allegretto başlayan ikinci perde, her şeyin başladığı hale d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;, tıpkı eskisi gibi amaaslında artık hi&ccedil; bir şeyin eskisi gibi olamayacağı, sakin inen bir geceyle, gene pianissimo sona erer. Gerisinde gizli ve b&uuml;y&uuml;k patlamalar taşıyan, Pastoral bir senfonidir &ldquo;Vanya Dayı&rdquo;.</p>