‘Şiir Defteri’ Kitaplaştı

Etkinlikler
İki şairin, Şeref Bilsel ve Cenk Gündoğdu‘nun altı yıldır hazırladığı ‘Şiir Defteri’, bu yıl en kapsamlı haliyle yayımlandı. Adeta ‘defter’den ‘kitap’a dönüşe...
EMOJİLE

İki şairin, Şeref Bilsel ve Cenk Gündoğdu‘nun altı yıldır hazırladığı ‘Şiir Defteri’, bu yıl en kapsamlı haliyle yayımlandı. Adeta ‘defter’den ‘kitap’a dönüşen 408 sayfalık şiir yıllığı, Türkiye‘nin 2009’daki şiir verimini büyük ölçüde yansıtıyor.

(Her yıllığın dışarıda bıraktığı ürünlerin olduğu gerçeğini unutmamalı.) Bilsel ve Gündoğdu, geçtiğimiz yıl içinde yayımlanan yüz civarında dergiyi tarayarak bir seçki hazırlamış. 1925 doğumlu Arif Damar‘dan 1989 doğumlu Didem Gülçin Erdem‘e kadar 154 şairin şiirleri yer alıyor Şiir Defteri‘nde. Kitabı yayımlanmış bile olsa, şairlerin dergilerde yer almayan şiirleri yıllıkta yer bulmamış.

‘Şiir ve Hayat’ alt başlığını taşıyan ‘Şiir Defteri’ sadece bir seçki değil. Başta şiir kitapları olmak üzere; poetik kitaplar, çeviri faaliyetleri; elektronik ortamın şiire bakan cephesi üzerine kaleme alınmış yazılar; ayrıca dergiler ve öne çıkan şiirlere dair yazılar da çalışmanın boyutlarını genişletiyor. Yıllık hazırlayıcıları, "Şiire Dair Kitaplarla Derkenar" bölümünde ise 2009 yılında yayımlanan şiir kitapları hakkında panoramik bir bilgi sunuyor. Hayata, ölüme, dergilere, şiir ve sanat ortamına dair bölümlerde de geçen yılın gündemi yansıtılıyor.

Şiir Defteri‘ni önemli kılan özelliklerden biri elbette, 2009 şiir ortamı için yapılan geniş katılımlı soruşturma. Farklı kuşak ve görüşlerden 35 şair, yazar ve eleştirmenin katıldığı soruşturma, bir anlamda geçen yılın edebi karnesini çıkarıyor. Aralarında Cevat Çapan, Hilmi Yavuz, Haydar Ergülen, İhsan Deniz, Tahir Abacı, Ömer Erdem, Ali Çolak, Gonca Özmen, Lale Müldür, Mahmut Temizyürek gibi isimlerin bulunduğu şair ve yazarlar, "Edebiyat dergileri, şiir kitapları, 90’larda çıkan şiir yıllıklarıyla 2000’ler arasındaki farklar, şiirin merkezinin elektronik ortama kayması; şiir yıllıklarının ve yazıların sadece tanıtım düzeyinde kalıp kalmadığı; festival ve etkinliklerin edebiyat dünyasına etkisi" eksenli sorulara verdikleri cevaplarla günümüz şiir ortamına yönelik düşüncelerini açıklıyor. Her zaman taraftar bulan ‘Şiir ölüyor mu?’ tartışmasına Hilmi Yavuz son noktayı koyuyor: "Şiir kitaplarının satılmıyor olması şiirin öldüğü anlamına gelmez. Nitelikli okurun ise her zaman var olduğu bir gerçektir."