Röportaj: Arzu Erdoğral
Kurtlar Vadisi Filistin filminin ardından Mavi Marmara’nın sahnelendiğini duyunca unutulmaması gereken acıları bizlere hatırlatanlara destek olunması gerektiğini düşündüm. Hemen “Mavi Marmara, ‘Ölüyoruz Demek ki Yaşanılacak’”konulu oyunu hazırlayan “Genç Öncüler Tiyatro Topluluğu”na ulaştım. Oyunun provalarını izlemek istediğimi söylediğimde, beni kırmadılar ve oyunun provalarının gerçekleştirildiği salonda buluştuk. Oyun iyi sahnelenmişti ve bir kez daha içimin yandığını hissettim. Çıkışta oyunun yönetmeni Bedir Afşin’e merak ettiğim soruları yönelttim. En başta söylemek isterim ki 5 Şubat Cumartesi günü Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde sahnelenecek olan oyunu herkes ücretsiz olarak izleyebilir.
TİYATRO OYUNUNDAN KARELER İÇİN TIKLAYIN!..
Genç Öncüler Tiyatro Grubu ne zaman ve nasıl kuruldu?
Genç Öncüler Tiyatro Topluluğunu 2008 yılında kurduk. 8 arkadaş bir araya geldik ve böyle bir adım attık. İlk oyunumuzu da o yıl oynadık. Böylelikle, Necip Fazıl Kısakürek`in `Püf Noktası` oyunuyla ilk kez seyirci karşısına çıkmış olduk…
Sergilediğiniz oyunların teması “bizim denilen acılara” bir kez daha dikkat çekmek amacını mı taşıyor?
Bu çok zor bir soru. Mavi Marmara’da öyle oldu diyebiliriz. İsrail, savunmasız Müslümanları yarım asırdır katlediyor. Çocukları acımasızca öldürüyor. Ben hep şu duayı ederim. “Allah bizi birbirimize yardımcı kılsın” Mavi Marmara’da olanlar bütün dünyanın gözü önünde katledilen insanların yardımına koştu. Dünyanın bütün devletlerinin eli kolu bağlıymış gibi seyrettiği bir vahşeti içlerine sindiremeyen bir avuç kahramandı hepsi. Üstelik dünyanın dört bir yanından kahramanlar. Bizim de yaptığımız onların bize yaptığı bu iyiliğe bir iyilikle karşılık vermek. Birbirimize yardımcı olmak… Onlar yola çıkarak unutmadıklarını gösterdiler bize de unutturmamak düştü.
“Bizim” meselesine gelince, öyle bir tanımlamayı hiç düşünmedim. Böyle kalıplar içinde düşünmekten yana da değilim. Bir acıyı içinde hissedersen onu dışarı aktarırsın. Bu da zaten bizim dediğiniz şeydir.
Dünyada bir sembol haline gelen “Mavi Marmara’yı” sahneye uyarlamak fikri nasıl doğdu?
Mavi Marmara’ya ilk tacizler başladığında büyük bir öfkeyle ve ne yapacağımızı bilmeden İsrail Konsolosluğuna koştuk. Bir şey yapılmalıydı. İstanbul’un bütün binaları sanki üzerime geliyordu. Eli kolu bağlanmış gibiydim. Düşünsenize masum insanlara katil bir ordu saldırıyor ve elinizden hiçbir şey gelmiyor. İnsanın böyle bir durumda yaşadığı çaresizlik çok zor ifade olunuyor. Sedat Ağabey imdadıma yetişti. Fikrini söyledi. Sonra da yazdı. 4 ayda arkadaşlarımızla birlikte çalıştık. Şimdi 5 Şubat’ı bekliyoruz.
Kaç kişilik bir ekiple çalışmalarınıza devam ediyorsunuz?
22 kişilik oyuncu kadrosu ve 7 kişilik bir prodüksiyon ekibiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
“Ölüyoruz! Demek ki yaşanılacak” adlı oyun kısa süre önce yaşadığımız bir acıyı anlatıyor. Böyle bir oyunu yönetmek sizde nasıl bir duygu oluşturdu?
Yukarıda da söyledim. “Allah bizi birbirimize yardımcı kılsın” Oraya giden her bir kahramanın varlığı beni çok rahatlatıyor. Çünkü elimin yetişmediği yere merhamet elini uzattılar onlar. Sadece Filistin de değil üstelik. Dünyanın dört bir yanına… Benim varlığım da yönettiğim bu oyunla onları bir nebze rahatlatırsa bana yeter. Ümmet de böyle bir şey olsa gerek. Canını feda eden şehitlerimiz var. Bu açıdan, buradan cümle kurmak benim için çok zor.
Oyuncuların Mavi Marmara’nın ruhunu yakaladığına inanıyor musunuz?
Henüz oyuna başlamadan motivasyon dersleri yaptık. Ben onlara bir takım videolar izlettim. Amerika ve İsrail’e ait İşkence videolarıydı bunlar. Videolar bittiğinde sınıfta yalnız kaldığımı gördüm. Sonuna kadar izlemeye dayanabilen kalmamıştı. Neyi oynadıklarını çok iyi biliyorlar. İsrail’in kim, Mavi Marmara’nın da ne olduğunun farkındalar. Oyuncu arkadaşlarım güzel yürekleriyle iyi iş çıkardılar. Üstelik hepsi gönüllü…
Senaryo kim tarafından yazıldı ve tamamıyla yaşananlar üzerine mi kuruldu?
Sedat Doğan’ın fikriydi. Genç Öncüler Tiyatro Topluluğunda bu yıl birlikte çalışma yaptık. Oyun, yaşananlar baz alınarak yazıldı elbette ama İsrail yaptıklarıyla içimizde bir yara zaten. Hepimiz çok sıkıldık İsrail’den. Nedenlerini de çok iyi ifade etti Sedat ağabey text üzerinde…
Oyun ne zaman nerede sergilenecek? Oyunu izlemeye herkes gelebilir mi?
Herkesi 5 Şubat Cumartesi günü Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezine bekliyoruz. Katılım Ücretsiz. Herkes misafirimiz o gece.
Genç Öncüler Tiyatro Grubuna katılmak isteyen gençler size nasıl ulaşabilir?
www.tiyatrogenconculer.com bu adresten iletişime geçebilirler.