Hazırlayan: Engin Dinç
Yeni zamanlar yaşıyoruz. Modern zamanlar. Artık evimizde teknoloji hakim. Salonumuzda televizyon ve DVD playerımız var. Bir başka odada bilgisayarımız bizi bekliyor. Banyoda çamaşır makinesi, mutfakta bulaşık makinesi ve buzdolabı. Saç kurutma makinesi, elektrik süpürgesi ve daha pek çok elektronik cihaz…
Tüm bu cihazların ortak noktası birer kabloyla elektrik alarak, çalışır hale gelmeleri. Sadece bunlar mı peki? Tabii ki, hayır…
Evimizin dört bir tarafında kablo tesisatıyla kullandığımız elektrik ve telefon kabloları…
Ya otomobilimiz… Otomobillerimizin de hemen her bağlantısı kablolarla sağlanıyor.
Ve tabi şehirlerarası iletim hatlarında kullanılan kilometrelerce uzunluğunda kablolar. Son olarak artık denizlerin ve hatta okyanusların altında birer örümcük ağı misali yayılan fiberoptik kablolar.
Yani hayatımız artık kablolar tarafından sarılmış durumda. Hatta sarılmak fiili yetersiz kalıyor, tamamen örülmüş durumda.
Kabloların hayatımızdaki hakimiyetinin bu şekilde artması, hemen her şeyi değiştirdi. Artık kabloların oluşturduğu yoğun manyetik alan sebebiyle ortaya çıkan hastalıklarımız bile var.
Modern zamanlarda farklı materyallerin hayatımızda bu derece yoğun kullanılması sanat eserlerini de değiştirmeye başladı. Eskiden ahşapla, mermerle, kağıtla ya da daha başka materyallerle ortaya konulan sanat eserleri yavaş yavaş yerini kablolarla, gazoz kapaklarıyla, kutu ya da plastik içecek kaplarıyla yapılan eserlere bırakıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin eserlerinden oluşan “Hayatımda Kablo” sergisi bu alandaki örneklerden biri.
‘HAYATIMDA KABLO’ SERGİSİNDE SERGİLENEN ESERLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!..
Hayatın değişen tarzına uyumu da sergileyen bu sergide temel materyal olan kablolarla yapılan eserlerin eskinin ahşap ya da mermer gibi materyallere nazaran estetik olduğunu kesinlikle söyleyemeyiz. Ama kabloların hayatımızda bu derece yoğun bir şekilde yer aldığını hatırlatması ve artık sanatı bile etkilediğini göstermesi açısından bu sergi önemli.
“Hayatımda Kablo”, Türk Prysmian Kablo’nun Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileriyle ortaklaşa düzenlediği bir proje sergisi. 13 Temmuz’da Rahmi M. Koç Müzesi’nde ziyarete açıldı. Ziyaretçiler, 2008 ve 2010’da yapılan eserleri, 13 – 27 Temmuz aralığında Rahmi M. Koç Müzesi’nde görebilecek.
Sergilenen eserlerin endüstriyel kullanıma yönelik olan kabloların yeniden keşfi, fark edilen özel niteliklerinin öne çıkarılmasını, böylelikle kablo ile sanatı buluşturulmasını hedeflenmiş.
Konuyla ilgili bilgi veren, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeki Alpan, “Günümüzde değişen ve gelişen teknolojiyi takip ederken yenilikçi ve özgün tasarımlar üretebilmek, yaratıcı güç ile üretimin birleştirildiği üniversite sanayi işbirliği projelerinin gerçekleştirilmesiyle mümkün olabilmektedir. Fakültemiz ve Prsyman Kablo işbirliğindeki projeyle öğrencilerimizin farklı bir malzemeyle iç içe olmalarının getirdiği deneyimlerin ve yeni fikirlerin onların yaratıcılıklarını geliştirmesi açısından çok önemli olduğunu düşünmekteyim” diye konuşuyor.
Bu çalışmanın Prof. Dr. Kemal Can ve Yard. Doç. Bülent Çınar‘ın başarılı koordinasyonu sayesinde Prysman Kablo’nun Mudanya’daki fabrikasında yapıldığını belirten Prof. Dr. Zeki Alpan, “Biliyoruz ki kablonun enerji iletmek gibi bir işlevi ve görevi var. Burada yapılan ise bu işlev ve görevin dışında kabloya kendisi aracılığıyla yeni bir anlam, kavram ve form yüklemek. Enerji iletme aracıyken, anlam ve kavram üreten sanatsal bir anlam aracına dönüştürmek” diyerek serginin amacını ifade ediyor.
Son söz olarak; ahşapla, mermerle, kağıtla kıyaslandığında bir sanat malzemesi olarak ne derece estetik olduğu tartışmalı olan kabloların, hayatımızda kapladığı yerin önemi açısından bu serginin önemli olduğunu söyleyebiliriz.
‘HAYATIMDA KABLO’ SERGİSİNDE SERGİLENEN ESERLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!..