Swinton söyleşi öncesi yeni filmini de anlattı
Tilda Swinton’ı dünya gözüyle gördüğünüzde duru güzelliği karşısında çarpılabilirsiniz. Elbette çok yetenekli, sıra dışı, tuhaf ve zeki gibi namı yürüyen bildik halleriyle karşımızda.
Meşhur Orlando’da hem kadın hem de erkek olarak yüzyıllarca aşkın manasını aradığı üzere inanılmaz değişken. 50 yaşının neredeyse kırışıksız yüzündeki yumuşak ifade konuşmaya başlayınca hareketleniyor. 1980’lerin sonunda Derek Jarman’ın ilham perisi olduğu yıllardan günümüze, sanat aleminin bir ‘starı’ artık.
Hüseyin Çağlayan’ın Venedik Bienali’ndeki işinde de yer aldı, George Clooney’nin asabi ve çekilmez karısı da oldu! Bu yıl Cannes’da Altın Palmiye’nin favorilerinden Kevin Hakkında Konuşmalıyız filmindeki sorunlu anne performansıyla beklentilerin aksine ödül kazanamadı ama Oscar kampanyalarında adından şimdiden söz edilmeye başlandı bile. Ünlü oyuncu Swinton, bugün saat 16.00’da İstancool Festivali kapsamında İstanbul’da. Öncesinde SABAH’ın sorularını yanıtladı.
SIRADAN ROL DEYİP GEÇME: "İnandığım her projeye kendimi adarım. Kafaya koyduktan sonra artık nasıl daha iyi olabileceğini düşünmekten başka bir çareniz yoktur. Sıradan bir rolü dahi kendinize göre yorumlayabilirsiniz. Yani insan dediğimiz sıradan bir varlık değil. Gayet karmaşık. Sadece toplumsal hayatta insanların işini kolaylaştırmak adına kolaycı çözümler var. Sanat bir arayış biçimidir. Sadece sinema değil görsel sanatların diğer dalları da ilgimi çekiyor. Çünkü bilinenin dışına çıkmak elzem. Sadece yaratma aşamasından değil, insan olma halinden de söz ediyorum."
YARATICI İŞLERİ SEVİYORUM: "Hollywood’da sevdiğim işleri yapma, yani seçici olma lüksüm var. Bu benim için şahane bir durum. Çünkü o zaman sistemin içine girmiyorsunuz. Sonuç, Hollywood benim için bir tercih sadece. Dön dolaş evinize geliyorsunuz. Ama tabii ki gidecek yeriniz varsa dönüş eğlencelidir. Esasen kendimi yaratıcı işlere ayırmak istiyorum."
ANNELER ENDİŞELİ OLUR: "Ben kendi çocuğuklarımı kucağıma aldığımda çok mutlu oldum. Derin bir şevkat ve memnuniyet, minnettarlık hissiydi, tanımlanamaz. Ama herkeste, her zaman böyle olacak diye bir kural yok. Çoğu anne biliyorum, doğumdan sonra bebekleriyle iletişim kuramıyorlar. Bu maalesef tabu olan bir konu; herkes konuşmaktan kaçınıyor. Çocuk sahibi olmak bence başlı başına endişeler yumağı. Hep söylediğim gibi film yapmak izlemekten daha kolay. Dolayısıyla sizin içine nasıl girdiğiniz önemli. Kevin Hakkında Konuşmalıyız filminde bir annenin psikolojik yolculuğuna dahil oluyorsunuz. Aynı zamanda sıradan bir kadın; kabuslar yaşıyor. Anne olun veya olmayın, bu kabusları hisetmeniz önemliydi. Başardıysak zaten izleyicinin işi de kolay değil."
ÇOCUK OLMAK DA ZOR: "Elbette çocuk sahibi olmak çok özel bir deneyim. Ama Hollywood bize çocuk doğurmanın kutsallığı üzerine imajlar yaratıyor filmlerde. Doğum sonrası mutlu sahneler görüyoruz. Oysa ki doğum çok kanlı ve sancılı bir olay. Çocuk olmak da çok zor bir şey bence. Hatırlarsak çocukluğumuzu, her şey o kadar da güllük gülistanlık değildi. Bu da üzerinde düşünülmesi ve konuşulması gereken bir şey."
Küçük bütçeyle iyi bir film yaptık
"Cannes’da yarışan filmimizin yönetmeni Lynne Ramsay’yi çok yaratıcı buluyorum. Sadece kadın olmasından değil, konuya yaklaşımındaki hassasiyetten kaynaklanan arzusu beni cezbetti. Çok satan bir roman uygulaması olarak riskliydi. Başta da senaryo yoktu elimizde. Kitaba bakarak bir annenin açmazını nasıl yansıtırız diye kafa yorduk. Bütçe sorunları da bizi çok gerdi ama ikimiz de eğer elimizden geleni yaparsak az parayla da çok iş yapılabileceğini biliyorduk. Maksat kendinizi adamanız. Küçücük bir bütçeyle dahi gayet sağlam görünen bir film yapma konusunda ikimiz de kararlıydık."
İstancool bugün devleri ağırlıyor
İstancool Festivali kapsamında bugün saat 13.00’te Terry Gilliam, söyleşisi var. Saat 14.00’te ise Atilla Dorsay’ın yöneticiliğinde Venedik Film Festivali yöneticisi Marco Mueller, Kirsten Dunst ve Nurgül Yeşilçay bir söyleşi gerçekleştirecek. Etkinlikler Vakko Moda Merkezi’nde olacak.
Sabah