Deli dolu bir adam şu Dali. Heyecanla karşılayıp, uzun kuyruklarla uğurladık onu İstanbul’dan. Serginin son iki gününde müzeye akın eden ziyaretçiler de ünlü ressamı uğurlamak, ardından el sallayıp yine gel demek için oradaydılar.
(Fotoğraflar ve haberin devamı altta…)
Salvador Dali, sürrealist sanatçıların en bilinen isimlerinden biri. Onu diğerlerinden ayıran o kadar çok özelliği var ki sürrealizm denince akla gelen ilk isim olması tesadüf değil. Aynı zamanda bir edebiyatçı olan ünlü sanatçı yapıtları ve fikirleriyle gerçeğe başkaldırıyor. Dali’yi evrensel bir sanatçı yapan, onu dünyanın her yerinde anlamlı kılan, gözle görülüp elle tutulamayacak olsa bile tüm insanlar için var olduğu tartışmasız kabul edilen metafizik alanı temsil ediyor olmasında yatıyor.
Dali’nin durduğu yer tam manasıyla doğaüstü, gerçek üstü ve alışılagelmiş bakış açılarının uzağında. O kendine özgü bir perspektiften bakıyor ve öyle algılıyor evreni. Onun temsil ettiği alan, gerçeklerin vahşice hücum edip sanatsal algımızı dejenere ettiği bu tüketim çağında bizlere yaşanacak başka bir oda sunuyor aslında; duvarları ve tavanı sırça bir oda…
Günlüklerinde bugün bizleri hayran bırakan sanatına açılan yola çıkma hikayesini şu sözlerle anlatıyor:
12-16 Nisan 1920- (…) Hayatımdaki en büyük ve önemli gelişme, bundan sonra izleyeceğim yolu belirleyen ve ailenin de onayladığı şu karar oldu: liseyi acilen bitireceğim, hatta gerekirse kalan iki yılı bir yılda okuyacağım. Sonra Madrid’e Güzel Sanatlar Akademisi’ne gideceğim. (…) Ne de olsa kendimi feda etmenin ve gerçeğe sımsıkı tutunmanın zararı olmaz. Sonra dört yıllığına Roma’ya gidebilmek için burs kazanacağım ve Roma’dan döndüğümde bir dahi olacağım; bütün dünya beni hayranlıkla izleyecek. Belki küçümseneceğim ve anlaşılamayacağım, ama yine de bir dahi olacağım, büyük bir dahi; çünkü bundan hiç şüphem yok (…)
Dali’nin ardında bıraktığı, içeriği oldukça zengin bir misafirlik, doyumsuz bir sohbetti. Sakıp Sabancı Müzesi’nde 20 Eylül itibariyle ziyarete açılıp Ocak sonuna dek süren bu görkemli sergiyi gezenler bilirler. Yağlı boya tablolar, eskizler, kitaplar, fotoğraflar ve Dali’yi anlatan diğer materyaller… Ünlü ressamın dehasına bu kadar yakından bakmamıştık şimdiye dek.
Üstelik sadece İstanbullular değil Türkiye’nin dört bir yanından pek çok sanatsever tarafından ziyaret edildi Dali. Şimdi ise SSM’nin bundan sonraki işi ne olacak diye merakla bekliyoruz hepimiz.