Bugüne kadar 11 koleksiyon çıkardılar. Koleksiyonların konusu ve ortaya çıkan tasarımlar gerçekten dikkate değerdi.
Paşabahçe, geçtiğimiz günlerde yeni koleksiyonunu Tophane’deki Antrepo 3’te tanıttı. Bu yılın teması, antik çağdan Osmanlı’ya, Anadolu topraklarında kullanılan paralardı. ‘Konuşan Paralar ve Sikkeler’ adlı koleksiyonla, Anadolu’da kurulan medeniyetlerin, bu toprakları yöneten hükümdarların izi sürülmüş. Küçük bir çıt sesiyle kırılacakmış hissi uyandıran eserlerin bazıları çok güzel ve narindi. Nar Kase, Sultani Vazo, Çelebi Mumluk, Kanuni Askı Topu renkleri ve estetiğiyle dikkat çeken eserler arasında. Diğerleri de güzel fakat daha önceki koleksiyonlarla karşılaştırılınca estetik yönünden biraz zayıf görünüyordu. Mesela Roma İmparatorluğu dönemi tiyatro sahnesinden esinlenerek tasarlanan Aspendos Kase, fikrin inceliğiniyansıtmıyordu. Lidya Kase, Melisa Vazo, Tenedos Vazo, Afrodit’in Aynası için de aynı şey söylenebilir. Koleksiyonun tanıtım gecesine katılan koleksiyonerlerin de beğenisini kazanan ürünlerden küçük bir seçki hazırladık.
Fetret Devri paralarından Çelebi Mumluk
Çelebi Mumluk, 13 yıl süren Fetret Devri sonucunda yeniden dirilen Osmanlı Devleti’nin Edirne’de basılan paralarından esinlenmiş. Mustafa Çelebi ve Musa Çelebi’nin bastırdıkları paralar cam yüzeye uygulanmış. Siyah camdan üretilen mumluğun üzerinde altın yaldız ve cam boyası var.
Sultani paradan vazo
Sultani Vazo’nun arka ve ön yüzeyinde Fatih Sultan Mehmet tarafından bastırılan Sultani adlı paranın deseni kabartma tekniği ile işlenmiş. Vazonun ön yüzünde, "Murad Han oğlu Sultan Mehmed, Allah yardımı ile onu muzaffer kılsın", arkasında ise, "Altın sikkeyi darp ettiren, karada ve denizde yücelik, kudret ve zafer sahibi" yazıyor.
Savaş kalkanı gibi
Troia Vazo, form olarak antik çağda savaşlarda kullanılan pelte denen kalkan formundan esinlenmiş. Vazonun gövdesinde Roma döneminde basılan savaş konulu bronz sikkelerinden alınan figürler var.
Sekizgen cam havan
Selçukluların genellikle baharat ve ilaç dövmek için kullandıkları havan, bu tasarımın fikir kaynağı. Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in, Konya’da bastırdığı biri altın diğeri gümüş iki sikke, havan gövdesinde desen olarak kullanılmış.
En beğenilen tasarım Nar Kase
Antik dönemde kullanılan yerel bir dile göre nar, Side anlamına geliyor. Nar Kase tasarlanırken bu anlam göz önünde bulundurulmuş. Side kentinin çeşitli dönemlerinde kullanılan 6 sikke görseli kasenin üzerinde desen olarak işlenmiş. Kırmızı camdan üretilen kasedeki desenlerin tümü 24 ayar altından ve yaldızdan.
Orhan Gazi’nin sikkesinden mumluk
Duribe Bursa Mumluk, Bursa’nın tarihi Koza Han avlusunda yer alan şadırvanlı mescit formundan esinlenilerek yapılmış. Üzerindeki desenler Orhan Gazi döneminde basılan sikkelerden. Orhan Gazi adına basılan gümüş akçenin bir yüzünde "La ilahe illallah Muhammed-ün Resulullah" ile dört halifenin adı, diğer yüzünde ise "Osman’ın oğlu Adil Sultan Orhan, Allah mülkünü devamlı kılsın, Bursa’da darp edildi." yazıyor.
Ankara’nın kasesine bak
Ankyra Kase: Bu kase, Roma döneminde Ankara’da basılan paralardan esinlenerek tasarlanmış. Kasenin ayak kısmının cam yüzeylerine paralardan alınan tasvirler uygulanmış. Yine 24 ayar altın ve el işçiliği ile…
Kanuni Askı Topu
Evlerde dekoratif bir ürün olarak kullanılan bu askı topunun üzerinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı darphanelerinde basılan paralardan alınan desenler var. Kanuni adı verilmesinin nedeni, Sultan Süleyman devrinde kırktan fazla darphanede para basılması ve her yörenin farklı bir nakşının bu paraların üzerine işlenmesi