2010 yılından beri farklı ana temalar altında gerçekleştirilen uluslararası etkinliğin devamı olarak Kongre; tüm Bölge ülkeleri ve başat bölge dışı ülkelerden üst düzey temsilcilerin, medya mensuplarının, akademisyenler ve kanaat önderlerinin katılacağı 2 günlük bilimsel toplantı formatında düzenlenecek.
4.Uluslararası Orta Doğu Kongresi; Orta Doğu’da Türkiye ve Arap ülkeleri arasında değişen güvenlik, savunma ve güç parametrelerini sağlıklı yönetme, karşılıklı derinleştirme konusunda ortak bilinç oluşturulması yönünde katkı sağlamayı amaçlıyor.
Kongrenin alt başlıkları; ‘’Çok Boyutlu Güvenlik İşbirliği: Siyasi, Stratejik ve Ekonomik Temeller’’, ‘’Savunma ve Uzay Sanayii: Fırsatlar ve Riskler’’, ‘’Yumuşak Güç İnşası ve Beklenti Yönetimi: Deneyimler, Kazanımlar’’, ‘’Siber Güvenlik İşbirliği (Siber Ordu Yarışları)’’ ve ‘’Çok Boyutlu Tamamlayıcı ve Güvenlik İşbirliği (Çevre, Terörizm, Kaçakçılık, Enerji, Gıda, Su Güvenliği, Nüfus, Sağlık, İklim, Şehir Planlaması, Teknoloji vb.) olacak.
Orantılı Risk Karşılıklı Bağımlılık
TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY; “Geçen yüzyılın özgün koşulları nedeniyle Türkiye ile Arap ülkeleri arasında güvenlik alanında anlamlı ve kalıcı bir işbirliği ortamı oluşturulamamıştır. Güvenlik kavramının farklı boyutlarıyla tartışılmaya, yönetişim ile sivil toplum öncelenmeye, bölgesel güvenlik perspektifleri ön plana çıkarılmaya başlandığı günümüzde Türkiye ile Arap ülkeleri arasında güvenlik alanında da daha kapsamlı ve derinlikli işbirliği tesis edilmesi tarafların orta ve uzun vadeli çıkarları açısından önemli hâle gelmiştir.” dedi.
Açıklamanın devamında Şensoy; “Mevcut anlaşmalarda ticaret, finans, ulaştırma, enerji ve turizm sektörleri ön plana çıkmaktadır. Her alanda olduğu gibi çok boyutlu güvenlik alanında da ilişkilerin geliştirilmesi hedeflenmelidir. Çünkü sürdürülebilir istikrar ancak halkın huzur, güvenlik ve refahının güvence altına alınmasıyla sağlanabilecektir. Bu bağlamda ülkelerin egemenliği, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması; etnik, mezhepsel ve dinî bölünmelere mahal verilmemesi gibi temel ilkeler esas alınaraksavunma sanayii, siber güvenlik, su, enerji ve gıda güvenliği, güvenlik güçlerinin eğitimi; yasadışı göçlerin ve insan kaçakçılığının önlenmesi, çevre sorunları ile mücadele gibi alanlarda Türkiye ve Arap ülkeleri arasında gittikçe genişleyen ve derinleşen işbirliği çabaları zorunlu hâle gelmiştir. Bu çabaların entelektüel çerçeve tartışmaları için ilham kaynağı yaşam pratiği ile Hatay’ın Ortadoğu’da merkez olma iddiası da Bölge için alınmış stratejik bir inisiyatiftir” dedi.