Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, II. Beyazıt Külliyesi’ne ait Beyazıt Medresesi içinde yer alan Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi’nin restorasyon aşamasında olduğunu dile getirdi.
Binanın restorasyon sürecinde, müzedeki 3 bin eserin de orijinallerine sadık kalınarak konservasyon uzmanları tarafından ihya edilmesinin planlandığını belirten Ertem, ilk aşamada hat eserlerin onarıma alındığını söyledi.
Ertem, eserlerin, vakıfların cami, türbe ve medreselerinden geldiğini ifade ederek, “Hat üzerinde yer alan bütün objeler, Kabe örtüsü, rahle üzerinde sedef bir kakma, işleme örtü gibi. Yani hat olan her şey var ve hepsi de vakıf eseri” dedi.
Müzedeki hat levhalarının onarım ihalesinin Ocak 2012’de yapıldığını kaydeden Ertem, şu bilgileri verdi:
“Depolarımızdaki 563 hat levhası, Sultanahmet Camisi altındaki fil ahırları bölümünde oluşturulan konservasyon alanına getirildi. Eserler kağıt, deri, metal, kumaş, işleme olarak kategorilere ayrıldı. Her konunun uzmanı kendi alanıyla ilgili eserleri onarmaya başladı. Şu anda eserlerin onarımında 18 uzman ve 2 usta çalışıyor. Vakıf eserleri uzmanlara emanet edildi ve eserlerin asıllarına uygun olarak konservasyonları yapılıyor. Restorasyonun 1 yıl içinde tamamlanması planlanıyor.”
“Teknolojinin olanaklarından faydalanıyoruz”
Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi Müdürü Zübeyde Cihan Özsayıner de müzeoloji biliminin, dünyada teknolojinin bütün olanaklarından faydalanılarak yapıldığını ifade etti.
Konservasyon yapılan ortamın tozdan, rutubetten ve kirden arındırılması gerektiğine işaret eden Özsayıner, “Bu nedenle konservasyon yapılan alana toz emici makineler alındı. Ahşap eserlerde ve bazı kağıt eserlerde de zamanla böceklenme ve çeşitli mikroorganizmaların ortaya çıkması söz konusu oluyor. Bunların da ilaçlanması için özel sistemler getirildi. Bunlar şu anda eserlerimizin onarımında kullanılıyor” diye konuştu.
Nem cihazı yerleştirildi
Konservasyon alanı olarak kullanılan fil ahırları bölümünde daha önce Kilim ve Düz Dokuma Yaygılar Müzesi bulunduğunu hatırlatan Özsayıner, şunları anlattı:
“Buradaki aşırı nem nedeniyle kilimler buradan taşındı. Nemin önlenmesi için İtalya ortaklığında gerçekleştirilen bir proje kapsamında, Türkiye’de sadece 3 yerde bulunan bir nem cihazını buraya yerleştirdik. Bu cihaz, yaydığı elektromanyetik dalgayla yerden yükselen yeraltı suyunun veya yüzeysel suyun duvarlarda yükselmesini engelliyor ve suyu baskılıyor. Böylece duvarların rutubet olmaması sağlanıyor. Rutubet olan duvarlar da zamanla kuruyor. Cihaz sınırsız etki alanına sahip değil, belirli bir etki alanında bu işlevi yerine getiriyor.”
Özsayıner, Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi’nin müzeolojik tasarımı yapıldığını, bu kapsamda hangi eserin ne zaman sergileneceğinin belirlendiğini söyledi.