Üsküdar’da açılacak “Resul’e Adanmış Kalem İzleri” sergisinde, 25 Hilye-i Şeriftablosu sanatseverlerle buluşacak.
Demart İslam Sanatları Galerisi’nde açılacak sergide eserleri bulunan hat ve ebru sanatkarı Fuat Başar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hüsnühatla1976, hilye ile de 1977 yılından beri ilgilendiğini söyledi.
Başar, bu uğurda tıp mesleğini bırakan sanat sevdalılarından birisi olduğunu dile getirerek, “İsabetli bir karar verdiğimi şu an içinde bulunduğumuz ortam ve ilgiden dolayı daha iyi anlıyorum. Burada 2 eserim var. Tarih boyunca hilyelerin geçirdiği tekamüller konusunda epeyce bir araştırmamız oldu. Sanki Cenabı Hak bizi hilye yazma memuru olarak dünyaya gönderdi. 500’ün üzerinde hilye yazmak nasip oldu çok şükür. Allah ömür verdikçe de yazacağız.” dedi.
Hilyelerin yazılma zamanının kişiden kişiye değiştiğini sözlerine ekleyen Başar, hilyede büyüklüğün önemli olduğunu belirterek, çok büyük ve çok küçük işlerin insanın çok zamanını aldığını kaydetti.
Fuat Başar, hilyeleri anlatan televizyon programı olmasını istediğini belirterek, “Çünkü her evde bulunması gereken o evin manevi sigortası, bereketi, huzur kaynağı. Üstelik baktığımız anda peygamberimizi bize hatırlatıp salavat getirmemizi bekleyen çok güzel hat sanatı unsurlarıdır bunlar. Bütün yazı yazan arkadaşlarımızın en az bir hilye yazmasını gönülden arzu ediyorum.” diye konuştu.
“Son 15 yıldır tekrar hilyeye olan teveccüh su üstüne çıkmaya başladı”
Hat sanatçısı Seyit Ahmet Bursalı, hat sanatına 2000 yılında başladığını ifade ederek, 15 -16 senedir bu sanatı icra ettiğini söyledi.
Sergideki eserini yaklaşık 5 yıl önce yazdığına işaret eden Bursalı, şunları kaydetti:
“Bu eserin süslemesi İran’da yapıldı. Bu konulan levhamız hazreti Ali’nin dilinden Peygamber Efendimizi anlatan hilye-i şerif dediğimiz Osmanlı’nın ünlü hattatlarından Hafız Osman’ın yapmış olduğu, klasik bir eserin aynısının taklidinin yapılmış olmasıdır. Peygamberimizin şemailini anlatan resimler İslam dininde yasak olduğu için, sözlü ve yazılı olarak tasvir edilmiştir. Bu da hilye-i şeriflerle yapılmıştır. Osmanlı döneminde hilye-i şerifler genelde insanları yangından ve felaketlerden korumak için yapılmış eserlerdir. Son 15 yıldır tekrar hilyeye olan teveccüh su üstüne çıkmaya başladı ve tercih edilir bir yazı türü olmaya başladı.”
“Sergi, 25 tane hilye-i şeriften oluşmaktadır”
İranlı genç hat sanatçısı Maryam Norouzi de iki yıl önce hat sanatını öğrenmek üzere Türkiye’ye geldiğini söyleyerek, “Üstat Davut Bektaş ve üstat Davut Çelebi’den icazetimi aldım. Şimdi de Türk sanatçılarla sergimizi açacağız. Bu sergi nedeniyle çok mutluyum.” dedi.
Üç eserinin sergide yer aldığını kaydeden Norouzi, her eserin yazımının yaklaşık 3 ay sürdüğünü ve her birini çok sevdiğini vurguladı.
Serginin sanat yönetmeliğini üstlenen ve sergide eserleri yer alan Muhammet Mağ ise 20 senedir hat sanatı ile ilgilendiğini ifade ederek, “Hem akademi hem usta çırak ilişki içerisinde yetişmiş bir sanatkarım. Ustalarımızın yolundan gitmeye devam etmeye gayret ediyorum.” diye konuştu.
Mağ, “Sergi, 25 tane hilye-i şeriften oluşmaktadır. Hepsi kendi alanında farklı tasarımlar ve farklı ülkelerin kendi kültürleriyle beraber burada sergilenmektedir. 25 sanatkar, hattat ve yaklaşık 20’ye yakın da müzehhip ve müzehhibenin eserleri mevcuttur. Sergi bir ay devam edecek.” bilgisini verdi.
Sergi 6 Şubat’a kadar gezilebilecek.