Otel inşaatı yapılacak alanda, sondaj çalışması sırasında yaklaşık 17 dönüm üzerinde yapılan arkeolojik kazıda, çok sayıda sikke ve bronzla 850 metrekare ebadında mozaik gün ışığına çıkarıldı.
Müze Müdürü Nalan Yastı, İl Kültür ve Turizm Müdürü Aysun Çelenk ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Antakya Reyhanlı yolunda bulunan Haraparası Mahallesi’nde özel mülkiyetli arazide otel inşaatı sırasında yapılan çalışmada, çok sayıda tarihi kalıntıların tespit edildiğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden gerekli izinler alınarak Hatay Arkeoloji Müzesi arkeologları, İstanbul ve Mustafa Kemal üniversitelerinden akademisyenlerin yer aldığı uzmanlar eşliğinde yaklaşık 17 dönüm alan üzerinde geçen yıl temmuz-aralık ayları arasında kazı çalışmalarının yapıldığını anlatan Yastı, kazıda taşınmaz ve taşınabilir çok sayıda kültür varlıklarına ulaşıldığını belirtti.
Yastı, 40 kişilik bilimsel ekip ve 120 işçiyle birlikte yürütülen çalışmada, 2 binden fazla sikke ve bronzla 850 metrekare ebadında Türkiye’nin en büyük mozaiğinin gün ışığına çıkarıldığını bildirdi.
Kazıda ayrıca Helenistlik döneme ait olduğu belirlenen 12 metre derinliğinde sur duvarlarının gün ışığına çıkarıldığını kaydeden Yastı, şöyle devam etti:
”Yaklaşık 100’er metrekarelik 30 açmada yapılan kazıda tarihe ışık tutacak çok sayıda taşınmaz ve taşınabilir kültür varlığı ortaya çıkarıldı. Bölgede ortaya çıkarılan taşınmaz kültür varlıklarının bilimsel yöntemlerle genel belgeleme çalışmaları yapıldı. Taşınır kültür varlıkları ise envantere geçirilerek uzmanlar tarafından değerlendirilmeye başlandı. Kazı sırasında ortaya çıkan mozaikle ilgili geçici koruma önlemleri alındı. Kazıda ortaya çıkanlar, geç antik dünyanın dört önemli şehirlerinden biri olan Antiokheia’nın geç antik çağı ve sonrasına ait kalıntılar. Fransız işgalinden sonra Antakya’da Türk ekibiyle yapılan ilk kazıda bu kadar önemli kalıntıların çıkması kentimiz adına çok sevindirici.”
Kazıyla ilgili ortaya çıkan kalıntılar ve eserlerle ilgili belge, bilgi ve raporları Adana Koruma Kurulu’na sunduklarını bildiren Yastı, burada, arkeolojik sondaj ve kazı sonrasında alanların yeteri kadar korunamadığı, buraların olası tahribat tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu belirtiklerini söyledi.
MÜZE-OTEL KONSEPTİ İLE KORUNACAK
Raporda ayrıca, bölgede bulunan mozaiğin yerinden kaldırılarak müzede sergilenmesinin mümkün olmadığına yer verdiklerini ifade eden Yastı, bu nedenle taşınmaz kültür varlıklarının yerinde korunmasının sağlanması ve kültür mirasının geleceğe sağlıklı biçimde aktarılması gerektiğini vurguladı.
Yastı, bu alanın arkeolojik park ve müze karakterinde mevcut imar haklarıyla koruma kullanma dengesi gözetilerek, sergilenmesinin sağlanması ve kentle buluşturulması kanaatinde olduklarını belirtti.
Kazılarda bulunan taşınmaz kültür varlıklarını koruyarak üzerine otel yapacak iş adamı Necmi Asfuroğlu’na teşekkür ettiklerini dile getiren Yassı, alanın alt bölümün müze olarak değerlendirilip üstüne de otel yapılabileceğini, bu şekilde eserlerin en güzel şekilde korunarak özel sistemle sergileneceğini anlattı. Yassı, Kurul’un, müzenin etkin ve sürekli denetimi sağlanarak, bölgenin müze-otel konsepti içerisinde halka açık olarak düzenlenerek sergilenmesi kararı aldığını bildirdi.