Esma Can’ın haberi…
Çıkıp dağlar başına seyretseniz engini,
Aşkı vecdi anlatan hüsn-ü hat görürsünüz..
Hiçbir kalem çizemez biçimini , rengini ;
Her şeyde sanat üstü bir sanat görürsünüz .
demiş rahmetli Abdurrahim Karakoç abimiz .
Siz bembeyaz kağıdın üzerine aşkla harfleri aheste aheste nakşederken , hüsn-i hat size damla damla sabır zerkeder . Siz intizamla kelimelerin istifiyle uğraşırken , o sizin ahlakınızı terbiye eder .
Bir elinizde is mürekkebi bir elinizde kamışla başladığınız bu iç yolculuğunuzda , siz harfleri güzelleştirdiğinizi zannederken aslında bu kadim sanat sizi tekamüle sevkeder . Rabbi Yesir meşki ile adım attığınız bu mektebin basamaklarından ”Edeb Ya Hu” ile çıkarken ”Ya Sabur ” diye diye HİÇ kapısına bırakırverir .
İşte bugün 13 mayısta bu mektebin büyüklerinden Şeyhül Hattatin diye anılan Hasan Çelebi hocadan feyz almış icazetli talebeleri ve dahi onların talebelerinin emeklerinden oluşan 67 zarif eser Albaraka Sanat Galerisinin duvarlarında ziyaretçilerini mest ediyor . Muhibbi Sanat şemsiyesi altında gayret eden hanımların titiz çalışmaları nihayetinde hem gözleri okşuyor hemde elde edilecek gelir hayırlara vesile oluyor . Okunan Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından Hasan Çelebi Hocamız faideli nasihat ve dualarla açılışı yapıyor . Bir sanatın devam edebilmesi için lazım olan dört şartı telaffuz ediyor :
1 : Himayeyi Ümera (Devlet ileri gelenlerinin teşviki)
2 : İltifat-ı Ağniya ( Zenginlerin desteği )
3 :Muhabbeti Fukara ( Halkın sevmesi )
4 : Sanatkarın sabrı
Hattat Hasan Çelebi
Akabinde misafirlerle birlikte konferans salonunda icazet törenine geçiliyor ve iki hanıma icazetleri takdim ediliyor .Usta-çırak ilişkisiyle yürüyen geleneksel İslam sanatlarında, halis niyetli ve çokca gayretli talebesinin yeterli kıvama geldiğini gören hocası yaptığı eserin altına imza atma izni verir .
Yıllarca hocasından hat meşk edip nihayetinde hocasının hem duasını hem rızasını alan icazetli talebe artık yazılarına ketebe (yazdı) koyar.Bu ağır sorumluluğun idrakinde,sevdayla yürüyen heyecanla çalışan güzide hattatların sülüs,nesih,talik ve divanilerinden oluşan,manaları birbirinden kıymetli eserleri seyretmeye doyum olmuyor.Hepsi adeta sizi kendine doğru çekip büyülüyor.Kah ” Ya Fettah” ile gönlünüzü ferahlatıyor kah ”Ana-babana güzel söz söyle” emriyle derinden sarsıyor.
18 Mayısa kadar acık olan bu sergiye gözlerinizi ve ruhlarınızı doyurmak için yolunuzu düşürürseniz,sahip olduğumuz sanatımızın yüksekliğine bir kez daha şahit olursunuz.Yeryüzünde insanı Allah’ın halifesi olarak kabul eden İslama mensubiyetimiz ile kağıdı ve kalemi aziz kılan bir medeniyetin evlatları olduğumuz için hamdedersiniz.Selam ve dua ile…