Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun yaşamı ve eserlerini konu alan “Frida Kahlo: Sanat, Bahçe, Yaşam” sergisi çerçevesinde sanatçının Meksika’da yaşadığı “Casa Azul”un (Mavi Ev) bir kopyası ABD’nin New York kentinde yapıldı.
Son 10 yılda New York’ta Frida Kahlo’ya adanmış ilk sergi, Bronx’taki New York Botanik Bahçesi’nde açıldı. Kahlo’nun az sergilenmiş resimleri ve kağıt üzerine çalışmalarının yer aldığı sergide, sanatçının dikenli kolyeli ve sinek kuşlu otoportresi de sergilenen eserler arasında bulunuyor.
New York Botanik Bahçesi’nin kütüphane bölümünde sergilenen Kahlo’nun resimlerinin dışında, Sera bölümünde sanatçının Meksiko’da yaşadığı “Mavi Ev”deki stüdyosu ve kendi yaptığı bahçesinin bir benzeri oluşturuldu.
New York’taki serginin açılış gününde, ziyaretçilerin çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve birçoğunun Frida Kahlo gibi saçlarını güllerle süslediği dikkat çekti.
Maviye boyanmış duvarlarıyla, birçok çeşitteki çiçek ve bitkiyle New York Botanik Bahçesi’nde sergi için yeniden oluşturulan ev, Frida Kahlo’nun çocukluğunun geçtiği ve eşi ünlü ressam Diego Rivera‘yla 1940’larda yaşadığı yer olarak biliniyor. Kahlo ve Rivera, 20. yüzyıl sanatının Meksika’da ve dünyadaki en çarpıcı figürlerinden kabul ediliyor.
Kahlo, çocukluğunun geçtiği evde bir süre eşi Rivera ile yaşamış, 1954 yılında burada hayatını kaybetmişti. Ev, 1955’te eşi Rivera tarafından devlete bağışlanmıştı.
Kahlo adına New York Botanik Bahçesi’nde düzenlenen sergi, 16 Kasım’a kadar açık kalacak.
Acıların ve azmin ressamı
1907 yılında doğan ve 6 yaşında geçirdiği çocuk felci nedeniyle bir bacağını tam olarak kullanamayan Frida Kahlo, 18 yaşında geçirdiği trafik kazasından sonra da 32 defa ameliyat oldu. Ailesinin teşviki ile sıkıntı ve acıdan kaçmak için resim yapmaya başlayan Kahlo’nun bir bacağı yıllar sonra kangren nedeniyle kesildi. 
Resimlerinde acı ve kesin gerçekliği yansıtırken Meksika kültürü ve devrimci ulusal kimliğini tuvale taşıyan Kahlo, sürrealist olarak değerlendirilse de kendisinin sürrealizmi reddettiği biliniyor. Sanatçının resimlerinin 55 kadarı otoportreden oluşuyor.
Sanatçı New York’taki ilk sergisini sağlığında 1938’de sürrealist resmin öncü isimlerinden dostu Andre Breton’un desteğiyle açmıştı.