Lütfi Kaplan’ın haberi
AYM, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin İdari Yargılama Kanunu’nun "yargı kararını yerine getirmeyen kamu görevlisine dava açılması" maddesinin anayasaya aykırılık başvurusunu reddetti. Ret gerekçesinde, "kamu görevlileri de mahkeme kararlarını yerine getirmek zorunda olup, bu konuda seçim hakları bulunmamaktadır. Kaldı ki, mahkeme kararlarını kasten yerine getirmeyen memur ve diğer kamu görevlilerinin eylemleri suç oluşturmaktadır" denildi. Çoğunluk kararına Başkanvekili Alparslan Altan ile birlikte 3 üye muhalefet etti. 3 üye muhalefet şerhlerinde anayasanın 129.maddesine gönderme yaparak, "Bu hüküm, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri her türlü kusurdan kaynaklanan tazminat davalarının muhatabının idare olduğunu açıkça ifade etmektedir" değerlendirmesi yapıldı.
Anayasa Mahkemesi, kamu görevlilerinin görevlerinden doğan kusurları nedeniyle haklarında doğrudan tazminat davası açılmasının önünü açtı. AYM, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin İdari Yargılama Kanunu’nun "yargı kararını yerine getirmeyen kamu görevlisine dava açılması" maddesinin anayasaya aykırılık başvurusunu reddetti.
Anayasa Mahkemesi, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin "…kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir" ibaresinin iptal talebini ret gerekçesini açıkladı. Başkanvekili Alparslan Altan, üyeler Erdal Tercan ve Zühtü Arslan’ın karşı oy kullandıkları ret kararında, görev kusurları nedeniyle kamu görevlileri hakkında doğrudan tazminat davası açılabileceği belirtildi. AYM’nin kararıyla birlikte yargı kararlarını yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında doğrudan dava açılabilecek.
Yargıtay 4.Hukuk Dairesi, işe dönüş davasını kazandıktan sonra bir alt göreve tayini yapılan kamu görevlisinin başvurusu üzerine iptal başvurusu yaptı. Başvuruda, "memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken verdikleri zararlar nedeniyle tazminat davası idareye karşı açılması gerekir. Memur ve kamu görevlileri aleyhine tazminat davası açılamaz" denildi. AYM, Yargıtay’ın bu talebini yerinde görmedi. AYM, ret gerekçesinde, Anayasa’nın 138.maddesine atıf yaptı. Söz konusu maddede "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır" denildiği belirtilen gerekçede şöyle denildi:
"Bu hükme göre, kamu görevlileri de mahkeme kararlarını yerine getirmek zorunda olup, bu konuda seçim hakları bulunmamaktadır. Kaldı ki, mahkeme kararlarını kasten yerine getirmeyen memur ve diğer kamu görevlilerinin eylemleri suç oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Anayasa’nın 138. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca mahkeme kararlarını uygulayıp uygulamama konusunda seçim hakkı bulunmayan kamu görevlilerinin, yargı kararlarını kasten yerine getirmeme eylemleri, Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında değildir."
3 ÜYE MUHALEFET ETTİ
Anayasa Mahkemesi kararına Başkanvekili Alparslan Altan, üyeler Erdal Tercan ve Zühtü Arslan muhalefet etti. 3 üye yazdıkları muhalefet şerhinde, Anayasa’nın 129.maddesi uyarına kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan dolayı, daha sonra kendilerine rücu edilmek üzere, ancak idare aleyhine dava açılabileceği hatırlatıldı. Muhalefet şerhinde, "Bu hüküm, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri her türlü kusurdan kaynaklanan tazminat davalarının muhatabının idare olduğunu açıkça ifade etmektedir. Ancak, kusurlarıyla idareyi zarara uğratan kamu görevlisinin sorumluluğu ortadan kaldırılmamıştır. Anayasa’nın 129. maddesi uğranılan idari zararın sorumlu kamu görevlisine rücu edilmesini zorunlu kılmaktadır" denildi.
DAHA ÖNCE DE TARTIŞILDI
Özellikle 3.Yargı Paketi kapsamında hakim ve savcılara doğrudan tazminat davası açılması konusu sık sık gündeme gelmişti. Bazı Ergenekon sanıkları haklarında tutuklama kararı veren veya talep eden hakim ve savcılar hakkında çeşitli tazminat davaları açmıştı. Yapılan yasal düzenlemeyle görev kusurları konusunda öncelikle devlet aleyhine dava açılması, devletin gerekli görmesi halinde bunu ilgili kamu görevlisine rücu etmesi yolu açılmıştı.
Star