Okan Güray Bülbül’ün Akşam gazetesindeki yazısı….
İŞÇİ – işveren ilişkisinde iki tarafın da birbirlerine karşı görevleri vardır. İş Kanunu’na göre işverenden izin almaksızın veya haklı bir nedene dayanmaksızın arka arkaya iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü veya bir ayda üç iş günü işe devam etmeyen işçi, tazminatsız işten çıkartılabilir.
İŞYERİ KAYITLARI ÖNEMLİ
İşçinin mazeretsiz olarak işe devam etmemesi halinde, işçinin öne sürdüğü mazeretin haklı olup olmadığı mahkemece değerlendirilmektedir. Bu konuda net bir kural bulunmamaktadır. İşveren, işçinin mazeretsiz olarak işe gelmediğini mutlaka tutanakla tespit ettirmelidir. Bu tutanak işyerinde işveren tarafından tutulabileceği gibi, noter kanalıyla da tutulabilir. Diğer yandan, işverenin yalnızca tutanakla değil, işyeri kayıtlarıyla da devamsızlığı kanıtlaması mümkün. İşçiler, izinlerini mutlaka yetkili kişilerden almalılar ve mümkünse bu durumu yazılı olarak tespit ettirmeliler. Hasta oldukları zaman doktora gitmek için izin almışlarsa mutlaka doktora gitmeli ve bu durumu belgeleyebilmeliler.
Bir günde bile işten atılabilir
BUNLAR dışında, yalnızca 1 gün işe gelmeyen işçinin de çıkartılması mümkün olabilir. İşçinin işveren için hayati önemdeki bir günde işe gelmemesi de fesih nedeni olarak değerlendirilebilir.
Dışarıda çalışan için…
ANCAK satış ve pazarlama gibi çoğu kez çalışmaların işyeri dışında yapıldığı işlerde bunun tespiti zor. Bu durumlarda işverenin talimatları kayıt altına alınmalı. İşçiler işyerinde olmadıkları günler için mutlaka yazılı bir emir almalılar.
Ne zaman geçerli değil?
ANCAK bazı durumlarda geçerli değildir. Örneğin, akraba veya yakınlarından birinin ölümü, bir davada tanıklık ediyor olması, oy kullanması, ya da hastalanması gibi…