İş Dünyasında Kadın Ağırlığı

İş Dünyası
Giderek daha fazla sayıda kadınla karşılaştığımız iş dünyasında topuk sesleri hem daha yüksek irtifalardan hem de erkek egemen sektörlerden gelmeye başladı… Geçtiğimiz hafta FORBES dergisinin y...
EMOJİLE

Giderek daha fazla sayıda kadınla karşılaştığımız iş dünyasında topuk sesleri hem daha yüksek irtifalardan hem de erkek egemen sektörlerden gelmeye başladı…

Geçtiğimiz hafta FORBES dergisinin yayınladığı “Dünyanın En Güçlü Kadınları” listesi, dikkatleri bir kez daha ‘kadının iş dünyasındaki yeri’ne çevirdi. Kadının iş dünyasındaki varlığının en çok sorgulandığı dönem, 2008 Eylül’ün de ABD’de başlayıp tüm dünyaya yayılan kriz sonrası oldu.

Bazılarına göre bazı kritik pozisyonlar, kadınların elinde olsaydı bu kriz yaşanmazdı. Bu önermenin doğru olup olmadığını öğrenmemize imkan olmasa da kriz sonrasında iş dünyasında –özellikle erkek egemen sektörlerde ve liderlik pozisyonlarında- kadınların varlığını daha fazla hissetmeye başladık. Zaten FORBES listesinin en dikkat çeken isimleri İzlanda Başbakanı Johanna Sigurdardottir ve ABD’nin Tüketici Finansı Koruma Ajansı Genel Sekreteri Elizabeth Warren oldu.

Her iki isim de kadınların artık ‘cam tavan’ları kırmaya, ‘yapışkan zemin’lerde topuklu ayakkabıyla yürümeyi öğrenmeye başlamasının örnekleri adeta. Kadınlar artık ulusal ve uluslararası şirketlerde, örgütlerde CEO, ülke başkanı, genel müdür, genel müdür yardımcısı, danışman koltuklarında oturuyor. Özellikle de ‘erkek egemen’ kabul edilen inşaat, gayrimenkul, denizcilik, silah, otomotiv, enerji sektörlerinde eğitimi, iş tecrübesi ve estetik kaygılarıyla kendine yer edinen kadınlar, duygusal zekalarıyla da iş dünyasına ayrı bir bakış açısı getiriyor.

Dünyadaki durumun Türk iş dünyasına yansımalarına baktığımızda da benzer bir trend görüyoruz. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) Eylül 2009’da (üye işveren sendikalarından 11’ine bağlı 111 özel büyük ölçekli şirketin katıldığı) “Kadın Yöneticiler Anketi”ne göre üst düzey yönetici olarak görev yapan 714 kişinin yüzde 22,8’i yani 163’ü kadınlardan oluşuyor. 85 bin 427 kişinin yer aldığı ankette 239 yönetim kurulu üyesinin yüzde 22,6’sı; 122 CEO, genel müdür ve koordinatörün ise yüzde 27,9’u kadın.

FORBES Türkiye’nin Şubat 2010’da yaptığı, toplam 121 şirketi ve 249 bin 102 çalışanı kapsayan “Kadınların En Hızlı Yükselebileceği Şirketler” araştırmasına göre ise toplam çalışanlar içinde kadın oranı, yüzde 43,1. Ortak, yönetim kurulu üyesi, CEO, CFO, genel müdür ve genel müdür yardımcısı sayısına göre yapılan “Etkinlik Endeksi”ne göre de kadınlar en çok bankacılık sektöründe karar verici konumda. Ardından da tekstil perakendesi ve holdingler geliyor. Ancak holdinglerdeki ‘dişil güç’ daha çok aile üyesi kadınlara yönetim kurullarında yer verilmesinden kaynaklanıyor.

Fakat İMKB 100’de işlem gören şirketlerden 23 tanesinin yönetim kurulunda şu anda 32 (aile şirketlerinde aile üyesi kadın yöneticiler hariç) profesyonel kadın yönetici yer alıyor. Borsaya kote olmayan pek çok şirketin üst yönetim kademesinde de kadınlar görev yapıyor.

Liderlikte duygusal zeka önemli

Rakamlar -henüz ‘istenen’ düzeyde olmasa da- cinsiyetin iş yapmaya engel olmadığını ispat eden ‘cesaretli’ kadın sayısının her geçen gün arttığının göstergesi. Uzmanlar da, “Elinin hamuruyla erkek işine karışma” sözünün çok gerilerde kaldığı görüşünde birleşiyor.

Kadın ve erkeğin sadece cinsiyet farklılıklarının bile çeşitlilik yarattığını söyleyen Psikolog, Yönetici Koçu ve Liderlik Gelişim uzmanı Hande Yaşargil Ateşağaoğlu bu durumun, mevcut yetenek havuzunu ve iş dünyasını zenginleştirdiğini belirtiyor.“IQ sizi işe aldırır, EQ ise terfi ettirir” sözünü hatırlatan Ateşağaoğlu, duygusal zekanın bugün öne çıkan bir liderlik yeteneği olduğu düşünüldüğünde bunun, kadınları liderlik ve lider pozisyonlara yükselme konusunda desteklediğinin altını çiziyor.

Başarı ayrıntıda gizli

Kadınlara ait bazı içgüdüsel ve karakteristik özellikler de iş dünyasındaki işlerini ‘kolay’laştırıyor gibi. Kadınların önsezilerinin her alanda erkeklerden daha güçlü olduğunu vurgulayan My Executive Yönetici Ortağı Müge Yalçın, “Bizler biraz daha detaycı ve titiziz. Bu da birçok iş kolunda avantaj olarak karşımıza çıkıyor” diyor. Duygusal zeka konusunda da kadınların üstün olduğunu belirten Yalçın, farklı sanayi kollarında görev yapan kadınlar olsa da hizmet sektörü, finans, halkla ilişkiler ve insan kaynakları alanlarında çalışan orta ve üst düzey kadın yönetici oranının daha yüksek olduğunu söylüyor.

“İnşaata kadın eli değmeli”

İnşaat alanında faaliyet gösteren İnanlar A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Gülsen Ramazanoğlu, 20 yıldır aynı şirkette yani inşaat sektöründe çalışıyor. “Bugüne kadar inşaat işinin her aşamasındaki zorlukları, kolaylıkları gözlemleme fırsatı buldum” diyen Ramazanoğlu, Türkiye’de son 10 yılda kurumsallaşma yolunda ciddi adımlar atan gayrimenkul ve inşaat sektöründe kadın etkisinin giderek arttığı düşüncesinde.

Bu sektörde kadın gözünün çok önemli olduğunu vurgulayan tecrübeli iş kadını, “İnşaat dünyasının ilk bakıştaki soğuk ve ciddi algısına, şiirsel bir dokunuş ve renk katıyoruz” diyor. Planlama, proje, hukuk ve muhasebe departmanlarının başında kadın yöneticilerin görevli olduğu İnanlar A.Ş.’nin yönetim kadrosunun yaklaşık yüzde 60’ında da kadınlar söz sahibi.

Kadın yöneticiler artıyor

Ramazanoğlu gibi Emaar Türkiye Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ümit Türüdü Şen de, yıllarını gayrimenkul sektörüne adayan ‘şanslı’ kadınlardan. Zira kadın yönetici olarak cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele etmek durumunda hiç kalmamış. Bu alanın genelde erkek egemen bir sektör gibi algılandığına dikkat çeken Şen, kadınların her sektörde olduğu gibi burada da çalışıp önemli başarılara imza attıklarını söylüyor ve ekliyor: “Gayrimenkulde işin mühendislik kısmında erkek egemenliği değişse de yönetim departmanlarında kadın sayısı hızla artıyor. Kadınların daha ayrıntıcı, titiz ve sabırlı olmaları işe farklı bir yaklaşım kazandırıyor.”

Ümran Beba / PepsiCo Asya Pasifik Bölgesi Başkanı
Satış, kadınlar için zor

İş dünyasında başarılı olmak, cinsiyetle değil ne istediğini bilmek ve bunları yeteneklerinle örtüştürmekle ilgili. 24 yıldır iş dünyasındayım. Önce pazar araştırması, pazarlama ardından İK, satış ve genel yönetim alanlarında çalıştım. Toplumun yüzde 50’si de kadın ve satın alma kararlarının yüzde 80’inini kadınlar veriyor. Bu durumda bir kadının bu sektörde görev alıp kararlara katılması doğru ve ayrıca da keyifli. Tüketiciye, satın alan kişiye, karar veren anneye profil olarak yakın olmak güzel ve bu bana hala zevk veriyor. Ancak satış bölümünde çalışmak kadınlar için her zaman kolay olmuyor. Çalışma saatlerinin uzunluğu ve şartların zorluğu nedeniyle satış bölümü bizim sektörde kadın oranının düşük olduğu bir bölümdür.

 İşte İnsan