Gözünüz ‘Öteki’ Şirkette mi?

İş Dünyası
Kriz baskısıyla işinden sıkılanların gözü, ‘başka’ şirketlere kaydı. Rakamlar, son altı ayda çalışanlar arasında iş arama oranının, yüzde 100 arttığını gösteriyor. En çok da üst düzey yöne...
EMOJİLE

Kriz baskısıyla işinden sıkılanların gözü, ‘başka’ şirketlere kaydı. Rakamlar, son altı ayda çalışanlar arasında iş arama oranının, yüzde 100 arttığını gösteriyor. En çok da üst düzey yöneticiler ‘çalacak yeni bir şirket kapısı’ arıyor. İşte Onur Uysal’ın kaleminden krizin çalışan psikolojiisne etkisi…

Global ekonomik krizin ardından, iş dünyası üzerindeki tedirginliği atmak adına, alternatif arayışına yöneldi. Krizle birlikte hızla artan işsizlik nedeniyle hali hazırda çalışanlarda ortaya çıkan ‘işini kaybetme korkusu’, pek çok beyaz yakalının kariyer planlarını etkiler hale geldi. Hem krizin çalışanlar üzerinde yarattığı endişe hem de yeni yılla birlikte şirketlerden beklenen maaş iyileştirmelerin gelmemesi, pek çok kişiyi yeni işkapısı arayışına itiyor.

Online insan kaynakları siteleri, yönetim danışmanları ve şirket yöneticilerinin ortak görüşü, bir süredir çalışanların "gözünün dışarıda" olduğunu ortaya koyuyor. Üstelik rakamlar da farklı yönetim seviyelerdeki pek çok çalışanın, aktif olarak iş aradığını destekler nitelikte. İnsan kaynakları ve istihdam sitesi SecretCV.com’un araştırmasına göre son altı ayda "çalıştığı halde işarayanların sayısı"nda yüzde 100’lük bir artış yaşandı. Sitenin kayıtlı iki üyesinden biri, "halihazırda bir işyerinde çalıştığını" belirtiyor. Bir diğer online kariyer sitesi Kariyer.net’in verileri ise ocak ayından bu yana çalışan ve iş arayan kişi sayısında artış yaşandığını gösteriyor.

Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, iş arayan sayısındaki artışı, "Ocakta beklediği maaş artışını alamayan çalışanların farklı fırsatlara yöneldi" sözleriyle açıklıyor.

Üst kademe hareketli

Çalıştığı şirkette -deyim yerindeyse- ‘hevesi kaçan’ veya ‘yeni fırsat arayışına giren’ler yalnızca "memnuniyetsiz" orta ve alt seviye çalışanlar da değil. İnsan kaynakları ve yönetim danışmanları, özellikle kriz nedeniyle şirketlerin ‘teyakkuz’ durumuna geçmeleriyle birlikte yönetim katlarında daha reketlenmelerin başladığını ifade ediyor. Danışmanlık hizmeti veren Egon Zehnder yönetici ortağı Murat Yeşildere, yönetici olduğu halde iş arayanların ciddi bir artış olduğu bilgisini veriyor. Yeşildere’ye göre budurumun ortaya çıkmasındaki ana etken, krizle birlikte şirketlerin başlattığı ‘yeniden yapılanma’ çalışmaları. "Ekonomik tedbirler" başlığı altında hem ücretlerde hem de unvan vey etkinliklerde yapılan değişikliklerin, "sumen altı kalmış kariyer planlarını ortaya çıkardığı tespitinde bulunmak" hiç de yanlış değil.

Zira Yeşildere’ye göre yıllık maaş artışlarının ve ikramiye miktarlarının belirlendiği yılın ilk aylarında memnuniyetsiz çalışanlar, yeni fırsatlar kovalamaya başlıyor. Bu görüşe katılan bir diğer isim deyine danışmanlık alanında hizmet veren KRM Genel Müdürü Kerim Paker. İşi olduğu halde danışmanlık şirketleri aracılığıyla yeni kariyer planlarının peşinden koşan çalışan sayısındaki artışı, "krizle birlikt edüşen motivasyona" bağlayan Paker, zincirleme bir etkiden söz ediyor: "Kriz dönemlerinde hedeflerin tutturulamaması çalışanların iş motivasyonunu olumsuz etkiler. Bunun üzerine kriz tedbirleri eklendiğinde çalışanlar yeni bir başlangıç aramaya başlar. Doğal olarak işler açılınca da halihazırdaki konumunu kaybetmeden daha iyi koşullarda yeni iş olanaklarını değerlendirmek ister".

Evdeki bulgurdan olmak da var…

Mevcut işinden memnun olmayanya da koşullarını iyileştirmek için yeni bir iş arayışına giren çalışanları ise zorlu ve stratejik bir süreç bekliyor. Bilindiği gibi alternatif kariyer planlarını değerlendirmek isteyen pek çok çalışan, yeni iş arama sürecini, şirket ve çalışma arkadaşlarından olabildiğince gizli yürütmeyi tercih ediyor. Belki biraz da buna mecbur bırakılıyor. Zira uzmanlar Türkiye’de henüz çalışanının yeni bir iş aramasını ‘hoşgörüyle’ karşılayacak şirket ve yöneticilerin azınlıkta olduğunda hemfikir.

Human Resources Management Kurucu Ortağı Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka adayları olumsuz sonuçlara karşı uyarıyor. Yeni bir iş arayışı içinde olduğunu şirketiyle açıkça paylaşan çalışanın, umduğu gibi bir iş teklifi almaması durumunda çalıştığı şirket ve yöneticilerle ilişkilerinin bozulabileceğini ifade eden Nazlıaka adaylara, "Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın" mesajı veriyor.

Ancak açık sözlülüğün, olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşünenler de var. Yeni bir iş arayışında olduğunu yöneticileriyle paylaşan kimi çalışanlar için sonuç beklendiği gibi ‘hüsran’ olmayabiliyor.
Yüzde 90’ı bir yılda ayrılıyor. Yeni iş arayışındaki çalışanını kaybetmek istemeyen bazı şirketler maaşta iyileştirme, unvan ya da yeniyan haklarla çalışanının gönlünü alma yolunu tercih edebiliyor.

Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka Türkiye’de bu konuda yerleşmiş bir hatanın söz konusu olduğuna dikkat çekiyor. Yeni bir iş teklifi alan çalışanının değerini ‘geç’ anlayan şirketlerin, işten ayrılmayı engellemek adına yeni imkanlar sunmasını "diğer çalışanlara verilen yanlış mesaj" olarak değerlendiriyor.

Nazlıaka‘nın konuya ilişkin ilginç bir de tespiti var. Referans olarak American Management Research Association’ı gösteren Nazlıaka, araştırmalara göre bu tip bir durumda istifasını geriçeken çalışanların yüzde 90’ı, bir yıl içinde işinden ayrılıyor.

Her ne kadar çalışan olarak yeni bir iş aramak zor ve karmaşık gibi görünse de, uzmanların tavsiyeleri süreci kolaylaştırabilir. İşi olduğu için adayların daha rahat ve pazarlık gücünün yüksek olacağını belirten danışmanlar, çalışanları rastgele başvuru yapmamaları konusunda uyarıyor. Ayrıca başvurularda bir işiniz olduğunu mutlaka belirtmeniz gerekiyor. Ancak unutulmaması gereken en hassas nokta, iş görüşmelerinde mevcut iş yerine dair olumsuz ifadelerin kesinlikle kullanılmaması gerektiği. Uzmanlar bunun adaylara dair negatif bir etki yaratacağı konusunda birleşiyor.