‘Girişimciliği daha önce kimsenin yapmadığı bir şeyi yapmak’ olarak tanımlayan MIT Girişimcilik Merkezi Direktörü Bill Aulet’e göre başarısızlık, öğrenme ve başarı sürecinin olmazsa olmazı.
Türkiye’nin son yıllarda yakaladığı parlak ekonomik büyüme performansının sürdürülebilirliği merak ediliyor. Büyümenin toplumun tüm kesimlerine sağlıklı dağılımı için girişimciliğin motor görevi göreceğine her geçen gün daha çok işaret ediliyor. Dünyanın en prestijli üniversitelerinden Massachusetts Institute of Technology (MIT) bünyesindeki girişimcilik forumu, 2012 atölye çalışmasını Özyeğin Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, General Electric ve Amerikan Büyükelçiliği işbirliğiyle “İnovasyonda Yeni Ufuklar” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirdi. Geleneksel ama resesyon tehlikesindeki Avrupa Birliği ile gelişen pazarlar arasındaki konumuyla hem siyasal, hem de ekonomik açıdan stratejik önemine dikkat çekilen Türkiye, girişimciliğin ve yatırımın bölgesel merkezi olmaya aday gösteriliyor. MIT Girişimcilik Merkezi Direktörü Bill Aulet, girişimciliğin anahtarlarını ve Türkiye’nin girişimcilik fırsatları anlamındaki değerlendirmelerini anlattı.
Girişimciyi nasıl tanımlarsınız?
Girişimci, bir şeylerin bulunmadığı bir yere gider ve daha önce bulunmayan yeni bir şey yaratır. Bu yeniyi yaratma sürecinde çok yüksek risk vardır.
Girişimcilik öğretilebilir mi?
Girişimcilik bulaşıcıdır. Girişimcilik öğretilebilir, ama sadece sınıfta değil. Bu sınırları olmayan bir eğitimdir. İnovatif bir şey yapmanız demek, daha önce kimsenin yapmadığı bir şeyi yapmanız demek. Bu nedenle başarısızlık ihtimali oldukça yüksektir. Yani başarısızlığın öğrenme sürecinin bir parçası olduğunu gösteren bir girişimcilik kültürünüz olması gerekiyor. Böylece rol modelleriniz olur.
Sizce Türkiye’de girişimcilik kültürü var mı?
Girişimciliğin sınırları aşan bir olgu olması için çalışmalıyız. Türkiye bunun için çok uygun bir yer. Türkler çalışkan, iş dünyasına ilgililer, zekiler. Önceleri, girişimci olmak istediğini söyleyen çocuklara aileler, “Kendine gerçek bir iş bul” derlerdi. Bu, girişimciliği öldüren bir bakış açısı. Girişimci olmak soylu bir şeydir. Türkiye Müslüman pazarlara yakınlığıyla birçok fırsat içeriyor ve başlamak için yeterince büyük bir pazar.
Kendi işini kurmak isteyenlere öneriniz nedir?
Başarısız olmaktan çekinmesinler. Başarısız olmak ve buna karşılık geliştirmek zorundasınız. Başarısız olmaktan korkarsanız başarılı olamazsınız. Girişimcilerin bulunduğu bir toplumda, bilgi ve duygusal anlamda motivasyon ile kaynaklara ulaşım kolaylaşır. Çünkü girişimcilerin ihtiyacı olan şeyler benzerdir. Etrafımızdaki girişimcilerden yararlanmalıyız.
Girişimciler için hangi sektörler öne çıkabilir?
Olanakların sınırı yok. Örneğin temiz enerji, e-ticaret, mobil düzenlemeler konusunda birçok olanak var. Tablet bilgisayarlarda imkanlar çok. Son olarak seyahat edenler için kontakt lens üreten bir girişimciyle tanıştım; kısacası fırsatlar sınırsız.
Temiz enerji konusunda Türkiye’yi nasıl değerlendiriyorsunuz? Son dönemde başta Almanya olmak üzere birçok ülkede şüpheci yaklaşılan ancak Türkiye’de eğilimin arttığı nükleer enerjiye yönelim konusunda ne düşünüyorsunuz?
Pro nükleer ya da anti nükleer değilim. Enerji üretirken maliyetin efektif olmasını, temiz enerji olmasını ve diğer insanlara bağımlılığı azaltmasını düşünmeniz gerekiyor. Yenilenebilir enerjilere, kömürden temiz enerjiye yönelmemiz gerekiyor. Türkiye için de güneş ve rüzgar enerjisi yönünden birçok fırsat var. Nükleere tamamen hayır demek doğru değil. Enerji konusunda hem inanılmaz büyük hem de çok spesifik fırsatlar var.
Star