2007 yılında yapılan düzenlemeyle, il özel idarelerine ve belediyelere memur alımı, ÖSYM tarafından yürütülen merkezi memur yerleştirmesi dışına çıkarılmıştı.
Yapılan düzenlemeye göre, belediye ve il özel idareleri yine KPSS’ye dayalı alım yapacak ama belirlenen taban puanı aşan ve diğer nitelikleri taşıyan adaylar yazılı veya sözlü sınava tabi tutulacaktı. 17 Ocak 2007’de, bu düzenlemeyi, torpile kapı aralayan düzenleme başlığıyla haberleştirmiştik.
Memurlar.net’in haberine göre, bu düzenleme sonrasında yüzlerce belediye ilan yayımlandı ve binlerce kişi torpille mahalli idarelere alındı.
Ancak daha sonra bir konfederasyon, yönetmelikte yapılan bu düzenlemenin iptali için Danıştay’da dava açtı ve Danıştay, mahalli idarelerin merkezi memur yerleştirmesi dışında personel almasının, hukuka uygun olmadığına karar verdi. Bu karar 2010 yılında alındı. Sonrasında, hiçbir belediye merkezi memur yerleştirmesi dışında alım yapmak istemediği için tüm alımlar bıçak gibi kesildi.
Diğer yandan Başbakanlık, Danıştay kararını temyiz (itiraz) etti ve dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun önüne geldi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK), geçtiğimiz günlerde önemli bir karar aldı. Danıştay İDDK, dava açan konfederasyonun dava açma ehliyetinin olmadığına dolaysıyla mahkemenin davanın esasına girerek hüküm kurmasında hukuka uyarlık bulunmadığına karar verdi.
Danıştay İDDK’nın bu kararı, yeniden belediye ve il özel idarelerine merkezi memur yerleştirmesi dışında alım yapılabileceği anlamına gelmektedir. Fakat bunun için yeniden İçişleri Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının ortak bir karar vermesi gerekmektedir.
İŞTE DANIŞTAY İDDK’NIN KARARI
Esas : 2010/2803
Karar : 2014/271
Tarih : 06.02.2014
Özet: Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe karşı dava açma ehliyeti bulunmayan davacı Konfederasyon tarafından açılan davanın esasına girilmesi suretiyle hüküm kurulmasına ilişkin temyize konu kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava; 17/01/2007 tarihli ve 26406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.,2. ve 3 üncü maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onikinci Dairesi’nin 24/03/2010 günlü, E:2007/412, K:2010/1680 sayılı kararıyla;
dava konusu yönetmelik değişikliğinin 1., 2. ve 3 üncü maddeleri ile, il özel idareleri ve belediyelerin, bunlara bağlı kuruluşlarla kurdukları birliklerin ve döner sermayeli kuruluşların (B) grubu memur kadrolarına atanacaklar için ÖSYM tarafından yapılan merkezi sınav olan Kamu Personel Seçme Sınavı dışında yazılı veya sözlü olarak gerçekleştirilebilecek ikinci bir sınavın yapılmasının öngörüldüğü; oysa Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik’de; Kamu Personel Seçme Sınavının, (B) grubu kadrolar için, atanmaya esas olacak yerleştirmeyi yapmak amacıyla kullanılacak olan puanları sağlayan merkezi sınavı ifade ettiğinin belirtildiği, dolayısıyla, (B) grubu kadrolara memur atamalarında adayların eşit koşullarda yarışmasını sağlayan objektif bir yöntem olan merkezi sınav yapılmasının yeterli görüldüğü anlaşıldığından, il özel idareleri ve belediyeler, bunlara bağlı kuruluşlarla kurdukları birlikler ve döner sermayeli kuruluşların (B) grubu kadrolarına memur atamalarında, adayların eşit koşullarda yarışmalarını sağlayan nesnel bir yöntem olan merkezi sınavdan sonra her türlü öznel değerlendirmeye açık bulunan ikinci bir sınavın yapılması, merkezi sınavın nesnel sonuçlarını kısmen dahi olsa etkisiz kılacağı gibi, bu sınavın sözlü yapılması halinde de sınavın yargısal denetimi yetki ve şekil unsurlarıyla sınırlandırılmış olacağından, sözü edilen (B) grubu kadrolara atamada diğer (B) grubu kadrolardan farklı olarak ikinci bir sınav yapılmasının subjektif değerlendirmelerin oluşabilmesine yol açıcı etkileri bulunduğu, eşitlik ilkesine ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu Yönetmeliğin 1.,2. ve 3 üncü maddelerinin iptaline KARAR VERİLMİŞTİR.
Davalı idare, dava konusu yönetmelik değişikliğine ilişkin hükümlerin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmakta ve kararın BOZULMASINI İSTEMEKTEDİR.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 3 üncü maddesinde, sendika; kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar, konfederasyon ise; değişik hizmet kollarında bu Kanuna tabi olarak kurulmuş en az beş sendikanın bir araya gelerek oluşturdukları tüzel kişiliği olan üst kuruluşlar olarak tanımlanmış; Kanun’un 19 uncu maddesinde de, üyelerin idareyle ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle açılan davalarda taraf olmak sendika ve konfederasyonların görevleri ARASINDA SAYILMIŞTIR.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 03.03.2006 günlü, E:2005/1, K:2006/1 sayılı kararında da belirtildiği gibi, 4688 s. Kanun’un 19 uncu maddesi, sendika ve üst kuruluşlara, bizzat taraf oldukları hukuki ilişkiler dolayısıyla davacı ve davalı oluş sıfatlarıyla ortak çıkarların korunması için tanınan davacı olabilme sıfatından başka, hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya onların mirasçılarını her derecedeki yargı organları önünde temsil etme ve dava açma HAKKI TANIMAKTADIR. Yasa koyucu, anılan düzenleme ile, sendika ve üst kuruluşları, diğer tüzel kişiliklere genel hükümler uyarınca tanınan taraf olma ve dava açma ehliyetinin dışında, üyelerini ve onların mirasçılarını temsil etme ve ettirme yetkisiyle DONATMAKTADIR. Buna göre, söz konusu maddenin sendikalara ve üst kuruluşlarına tanıdığı yetkinin ehliyet değil temsil bağlamında DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR. Başka bir anlatımla yasa koyucu, getirdiği bu düzenleme ile, idare tarafından sendika üyesi kamu görevlisi hakkında tesis edilen bireysel (subjektif) işlemler nedeniyle bu ilişkinin tarafı olmayan sendika ve üst kuruluşa, üyesinin isteğine bağlı olarak uyuşmazlığın çözümünde taraf olarak kendisini temsil etme yetki ve SORUMLULUĞU VERMEKTEDİR.
Bu bağlamda, kamu görevlileri sendika ve üst kuruluşlarının, sendika üyesi olan kamu görevlisinin isteği üzerine, statüsü ve statüsünden kaynaklanan hak, yükümlülük, görev ve sorumluluklarıyla atama, nakil, disiplin ve personel hukukuna ilişkin diğer düzenlemelere dayalı olarak, üyeleri hakkında tesis edilen bireysel (subjektif) işlemlere karşı, üyelerini temsilen avukatları aracılığıyla dava açabilecekleri ve bu nedenle açılan davalarda taraf olabilecekleri SONUCUNA ULAŞILMAKTADIR.
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu tarafından dava konusu edilen, 17/01/2007 tarihli ve 26406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.,2. ve 3 üncü maddeleriyle ilgili olarak, hakları veya menfaatleri ihlal edilmiş kişiler ile bu kişilerin üyesi olduğu sendika tarafından dava AÇILABİLECEĞİ KUŞKUSUZDUR. Ancak, en az beş sendikanın bir araya gelerek oluşturduğu bir Konfederasyonun, doğrudan kendi üyesi sendikalara uygulanma olanağı bulunmayan anılan Yönetmelik değişikliğine karşı dava açma EHLİYETİ BULUNMAMAKTADIR.
Bu durumda; Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe karşı dava açma ehliyeti bulunmayan davacı Konfederasyon tarafından açılan davanın esasına girilmesi suretiyle hüküm kurulmasına ilişkin temyize konu kararda hukuka UYARLIK GÖRÜLMEMİŞTİR.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, Danıştay Onikinci Dairesi’nin 24/03/2010 günlü, E:2007/412, K:2010/1680 sayılı kararının BOZULMASINA, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2014 tarihinde OYÇOKLUĞUYLA KARAR VERİLDİ.
KARŞI OY:
X- Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının, kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleriyle sendika ve konfederasyonlarda görev alacak kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarını belirlemek ve toplu sözleşme yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek OLDUĞU BELİRTİLMİŞTİR.
Sendika ve konfederasyonların yetki ve faaliyetleri başlıklı 19 uncu maddesinin 2 nci fıkrasında sendika ve konfederasyonların kuruluş amaçları doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeterek:
e) Üyelerin ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatleriyle personel hukukunu ilgilendiren konularda ilgili kurumlara ve yetkili makamlara sunulmak üzere çalışmalar yapmak ve öneriler getirmek,
f) Üyelerin idareyle ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını, her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle açılan davalarda taraf olmak, faaliyetlerinde bulunabilecekleri HÜKME BAĞLANMIŞTIR.
Anılan hükümlere göre, hem sendikalara hem de konfederasyonlara kuruluş amaçları doğrultusunda, kamu görevlisi olan üyelerinin ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatleriyle personel hukukunu ilgilendiren konularda ilgili kurumlara ve yetkili makamlara sunulmak üzere çalışmalar yapmak, üyelerinin idareyle doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması halinde dava açmak veya onları yargı mercileri önünde temsil etmek YETKİSİ TANINMIŞTIR. Bu yetkinin kullanılmasında sendikayla konfederasyon arasında herhangi bir AYRIM GÖZETİLMEMİŞTİR.
Bu nedenle, kamu görevlisi üyelerinin ortak hak ve menfaatlerini ilgilendiren konularda sendikalara tanınan dava açma yetkisinin konfederasyonlara da tanındığı, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.,2. ve 3 üncü maddelerinin iptali istemiyle açılan uyuşmazlıkta davacı Konfederasyonun ehliyetli olduğu, davanın esasının incelenmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.