Ulaştırma Bakanlığınca gerçekleştirilen ”Ulaşımda, İletişimde, Hayatın İçerisinde Ben De Varım Projesi” kapsamında Hilton Otel’de Engellilerin Ulaşım ve İletişimde Karşılaştıkları Sorunlar ve Çözüm Önerileri Sempozyumu düzenlendi.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, buradaki konuşmasına, Yunus Emre’nin ”Gelin tanış olalım, sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz” dizeleriyle başladı.
Babasının çocuk yaşta geçirdiği kaza sonucu fiziksel engelli olduğunu, ”hayatı boyunca ağzını açmadan dişlerinin arasından beslenmek zorunda kaldığını” anlatan Yıldırım, buna rağmen
mücadeleden vazgeçmediğini, erken yaşta annelerini kaybeden 10 çocuğuna hem anne sevgisi verdiğini hem de topluma faydalı insanlar olarak yetiştirdiğini belirtti.
Babasının 10 yıl önce vefat ettiğini bildiren Yıldırım, ”Unutmayalım, engelliler var, engelli olmaya aday olanlar var. Ne olduk demeyelim, ne olacağımızı aklımızdan çıkarmayalım” diye konuştu.
Engellilerin evlerinde istihdam edilmesine yönelik projede, GSM operatörleri ve Türk Telekom A.Ş’de 110 vatandaşın çalıştığını bildiren Yıldırım, projenin Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum,
Erzincan, Diyarbakır ve Uşak‘ta yürütüldüğünü bildirdi.
Engellilerin ön yargılardan uzak değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Yıldırım, ”Kimimiz engelini gözünde taşırken, kimimiz özünde taşıyor. Eğer biz görme engellileri görüyor, işitme engellileri işitebiliyor, bedensel engellileri dış görünüşlerine göre değerlendirmiyorsak o zaman sorunları çözmüşüz demektir” diye konuştu.
Sağlıklı bireylerin, engellileri yılın sadece belirli günlerinde anmalarını doğru bulmadığını ifade eden Yıldırım, bu nedenle Bakanlığı bünyesinde engellilere yönelik bir daire başkanlığı kurulduğunu
belirtti.
Engellilere yönelik politikalarının ”yardım” değil ”hak” eksenli olduğuna dikkati çeken Yıldırım, etkinlikte bulunan engellilere hitaben ”Biz sizleri engelli kişiler olarak değil, engeli aşan kişiler olarak görüyoruz. Sizlere acıyarak değil hayranlıkla bakıyoruz” dedi.
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, ”Ben de varım” demenin mutluluğunu paylaştıklarını ifade etti. Türkiye’de istihdamı sağlanmış engellilerin özür oranlarının yüzde 40-60 arasında değiştiğini belirten Kavaf, ”Bu da yine aşılması gereken bir sorundur. Bu sorunu ortadan kaldırmak için yaptığımız çalışmalar ile ağır özürlü çalıştıran iş yerlerine ‘korumalı iş yeri’ statüsü verilecek ve devlet tarafından desteklenecektir. Bu iş yerlerine verilecek devlet desteği hakkındaki kanun tasarısı Başbakanlığa intikal ettirilmiştir” diye konuştu.
Engellilerin eğitimleri için Türkiye İş Kurumu işbirliğinde mesleki eğitim programlarına devam ettiklerini belirten Kavaf, 26 bin 168 engellinin yararlandığı bu eğitim programlarına 30 milyon 834 binTL aktarıldığını bildirdi.
2006’da başlayan uygulama ile evde bakım hizmetlerinden halen 231 bin 697 engelli vatandaşın yararlandığını ifade eden Kavaf, ”Bu yıl içinde yaklaşık 70 bin engellimize ve ailesine daha ulaşarak 300 bin engelli kardeşimize kendi evlerinde ulaşmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda engellimize, evinde bakım yapan ailesine ya da yakınına aylık 522 TL ödemekteyiz. Bu yılın ikinci ayında ise bu rakam 545 Lira olacaktır” dedi.
Kavaf, ”Özel eğitim desteği kapsamında yaklaşık 216 bin engelli öğrencimize ayda 432 lira eğitim desteği veriyoruz. Ücretsiz taşıma projesi ile yaklaşık 30 bin engelli öğrencimizi eğitim kurumlarına ücretsiz taşıyoruz. Bu uygulama ile engelli öğrencilerimizin okula devamlarında yüzde 85 oranında artış sağlanması çok sevindirici bir sonuçtur” diye konuştu.
Etkinliğin sonunda Emine Erdoğan, proje kapsamında engellileri istihdam eden şirket yöneticilerine günün anısına plaket verdi. Daha sonra konuşmacılar, katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.