Tekin Deniz: Avrupalı gerçek İslam’ı tanımıyor

İslam
Engin Dinç’in röportajı ABD’de Hz. Muhammed’e ve İslam’a hakaret eden “The Innocence of Muslims” film ve Fransa’da Charlie Hebdo isimli mizah dergisinin yine ...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı

ABD’de Hz. Muhammed’e ve İslam’a hakaret eden “The Innocence of Muslims” film ve Fransa’da Charlie Hebdo isimli mizah dergisinin yine Hz. Muhammed’i çıplak şekilde karikatürize etmesi geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddeleri arasına girdi. ABD ve Fransa’daki bu yayınların ardından İslam dünyası yine çok sert protesto gösterilerine sahne oldu ve onlarca kişi öldü. Tüm bu olanlar dünyada İslamofobia’nın yeniden tartışılmasına yol açtı.

İslamofobia son yaşanan olaylarla yeniden gündeme gelse bile Avrupa’da büyüyen bu tehlikeye karşı mücadele eden Müslümanlar var. Buna en güzel örnek de kurdukları Ravda ABSL isimli dernekle İslamofobia’ya karşı mücadele veren Belçikalı Müslümanlar. Ravda ABSL, Avrupa’da İslam’ı ve Hz. Muhammed’i doğru tanıtmak için binlerce kitap dağıtarak, önyargıları kırmaya ve barış içinde birlikte yaşamanın mümkün olmasını sağlamaya çalışıyor. Biz de bu derneğin Başkanlığını yürüten Tekin Deniz’le İslamofobia’nın Avrupa’da ne derece yaygın olduğunu ve bugüne kadar ne tür çalışmalar yaptıklarını konuştuk.

DANİMARKA’DAKİ KARİKATÜRLERE KARŞI EN GÜZEL TEPKİ KİTAP DAĞITIMI OLACAKTI

Belçika’da İslamofobia’ya karşı ne zaman ve neden böyle bir çalışma başlatma kararı verdiniz?
İlk olarak, Danimarka’da 2006 yılında maksatlı olarak oluşturulan karikatür krizinden sonra, İslam’a ve inanç değerlerine yapılan hakaretlere karşı, bu yönde çalışmaların çok yetersiz olduğunun farkına vardık. O karikatürler, yayınlandığında adeta bütün dünya Müslümanlarının hissiyatlarını incittiği gibi bizimde iç dünyamızı altüst etti. Herkes kendi çapında bir tepki verdi. Biz de düşündük ki, “Avrupa’da ortaya koyulacak en güzel tepkilerden bir tanesi de kitap dağıtımı olacak.”  Çünkü insan bilmediği, tanımadığı bir şeye düşmanlık eder. O yüzden biz de Peygamberimizi herkesin daha iyi tanıması için, Peygamberimizin hayatını anlatan bir kitabı dağıtmaya karar verdik ve böylece çalışmalarımız başlamış oldu.

Ve buna karşı,  yaklaşık 40.000 civarında, Hz. Peygamberimizin hayatını anlatan Fransızca kitabı, Belçika’da ücretsiz olarak; ( Başta Kraliyet ailesi olmak üzere, tüm bakanlara, milletvekillerine, belediye başkanlarına, önemli kamu kuruluşlarının yöneticilerine, siyasi organlara, basın yayın kuruluşlarına, Avrupa Topluluğu milletvekilleri ve önemli komiserliklere ve Belçika’daki sivil toplum örgütlerine) dağıttık. Ve gördük ki, gerçekten de uygun adımlar atıldığında güzel sonuçlar alınabiliyor.  Her kesimden çok güzel cevaplar aldık.

RAVDA ASBL İSLAM’A VE DEĞERLERİNE KARŞI YAPILAN SALDIRLARLA MÜCADELE EDİYOR

Ravda ASBL isimli derneği ne zaman ve hangi amaçla kurdunuz? Şu anda dernekte hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?
Önce, derneğimizin ismiyle başlamak istiyorum.  “RAVDA” ismi, Efendimizin (SAV) Türkiye’de “RAVZA” olarak bildiğimiz, o mübarek mekanın ismi. Türkiye’de “Z” harfi burada “D” olarak kullanıldığı için derneğimizin ismini “RAVDA” koyduk.  Kuruluş tarihi de karikatür krizinin hemen arkasına denk geliyor.

Derneğimizin birçok sosyal amacı var. Ama öncelikli amacı ise, İslam’a ve değerlerine karşı yapılabilecek her türlü hakaret ve saldırılara karşı, en güzel, en yerinde, en kaliteli, en gerekli, en organize çalışmaların ortaya koyulması ve dünyada yükseltilmeye çalışılan İslamofobia’ya karşı mücadele etmek. Bu yönde çeşitli çalışmalar yapıyoruz.( Kitap dağıtımı, seminerler, paneller, kampanyalar vs.)  Buna ilave olarak, toplumda yaşlıların durumunu iyileştirmeye yönelik saygıyı yükseltme projeleri, gençleri uyuşturucudan uzak tutmak için seminerler, afiş ve broşür çalışmaları ve özellikle dağılan aile yapısını düzeltmeye yönelik seminer, kitap dağıtımı gibi değişik dernek faaliyetlerimiz de var. Dağıtılan bütün kitaplar, broşürler ücretsiz olarak dağıtılıyor.

HZ. MUHAMMED’İN YAŞAMI İSİMLİ ESERİ BELÇİKA’DA 40 BİN ADET DAĞITTIK

İslamofobia’ya karşı Belçika’daki insanları Etienne Dinet’nin Hz. Muhammed’in yaşamı isimli kitabını dağıtarak mücadele ediyorsunuz. Etienne Dinet ve kitabı hakkında da bilgi verir misiniz? Neden böyle bir çalışma yapmayı tercih ettiniz?
Etienne Dinet, (1861-1929) İslamiyet’i kabul etmiş bir Fransız ressam ve yazarı. Müslüman olduktan sonra  “Nâsıruddin Dinet” olarak ismini değiştirmiş ve  “La Vie de Muhammad”  isimli (Hz. Muhammed’in Yaşamı) eserini, Avrupalılara Peygamberimizi tanıtmak üzere yayınlamış. 2006 yılında, birçok kitap arasından bu kitabı seçmemizin nedeni, karikatür krizine cevap olarak, çizgili hakaret karikatürlerine, Müslüman olmuş bir Avrupalı bir ressamın kaleminden cevap vermek.  Ve gördük ki, tam yerinde bir cevap oldu.

Başlattınız mücadele Belçika’da resmi kurumlar, sivil toplum kuruluşları, halk ve basın tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Yaptığınız çalışmanın bu derece ilgi görmesi sizi şaşırttı mı? Gelen olumlu tepkileri görünce neler hissettiniz?
Avrupalıların okumayı gerçekten sevmeleri ve önemsemeleri bu büyük ilginin sebeplerinin başında geliyor. Ama özellikle dünyada oluşturulmak istenen “İslam korkusu” bazı çekinceleri de beraberinde getirdiği için, biz de daha uygun adımlarla dağıtımlara devam ettik. Attığımız her adımda şunu fark ettik ki, Avrupalı gerçek İslam’ı tanımıyor ve bazı maksatlı merkezler sürekli İslam’ı ve Müslümanları olmadıkları gibi göstermek için gayret gösteriyorlar. Ve altını çizmemiz gereken önemli bir özeleştiri: Avrupa’da Müslümanlar İslam’ı gerektiği gibi yaşama ve tanıtma hususunda çok gerideler. Dağıtım sonunda her kesimden çok güzel tebrik mektupları ve cevaplar almamız doğru bir adım atıldığını bize gösterdiğinde çok mutlu olduk. Ve bu daha güzel çalışmaların fitilini ateşledi.

Ettienne Dinet’nin kitabını bugüne kadar hangi dillerde ve kaç kişiye dağıttınız? Kitap dağıttınız kişilerden olumsuz ya da sert tepki gösteren kimseler oldu mu?
Kitap zaten orijinal Fransızca ile yazıldığı için, Fransızca baskısı yaklaşık 40.000 civarında dağıtıldı. Belçika’nın yarısı Flamanca (Hollandaca) konuştuğu için yaklaşık 10.000 civarında da Flamanca baskısı dağıtıldı. Bize ulaşan tepkiler hep olumlu tepkilerdi. Bu kampanyanın basında yer alması sebebiyle, internet ortamında ufak çaplı da olsa böyle bir insiyatifi hazmedemeyenlere de şahit olduk.

BİZLER MÜSLÜMANLARIZ İSİMLİ ESERİ AVRUPA, AFRİKA VE G. AMERİKA’YA DAĞITACAĞIZ

Şu anda "Nous Sommes Musulmans"  (Bizler Müslümanlarız) isimli kendi çalışmanız olan bir kitabın dağıtımını yapıyorsunuz. Bu çalışma hakkında bilgi verir misiniz? İçeriğinde neler var?
Bu dağıtımdan sonra gördük ki artık daha kapsamlı tanıtımların yapılması gerekmekte. Ve kolları sıvadık. Daha sonra, daha kapsamlı bir çalışmanın içerisine girdik ve şuan dağıtımını yaptığımız  "Nous Sommes Musulmans"  (Bizler Müslümanlarız) isimli çalışmayı tamamlamak nasiboldu. Amacımız ise şuydu: Dünyada İslam’a ve Müslümanlara karşı bazı maksatlı merkezlerden yürütülen hakaret ve karalama kampanyalarına karşı, bizi medyadan değil, birebir olarak bizden öğrenmeleri. O yüzden kitabın ismini  “ Bizler Müslümanlarız” koyduk. İçeriğinde ise çok çeşitli konu başlıklarını açıklamaya çalıştık: ( İslamofobia’nın amaçları, Neden İslam’a karşı Önyargılar var, İslam’ın teröre bakışı, İslam’da Allah inancı, Alemlere rahmet Hz. Muhammed’in hayatı ve tanıtımı, İslam’da bazı kavramlar: Sevgi, Saygı, Hoşgörü, Adalet, İyilik, Cömertlik, Haya, Namus kavramı, Komşuluk ilişkileri, Ana-baba hakları, Akrabalık ilişkileri, Hastalara davranışlar, İslam’da kadın, Aile, Sosyal hayat, Çevre, Hayvan hakları. Son bölümde ise Avrupalının merak ettiği soru ve cevapları var: Müslümanlar neden namaz kılar, oruç tutar, zekat verir, kurban keser? İslam’da kadın hakları var mıdır? Neden Müslüman bayanlar başörtü takar? İslam’da neden yasaklar vardır? Müslümanlar neden domuz eti yemez? Neden içki içmezler? Düşünce özgürlüğünün sınırı olmalı mıdır? Hz. Muhammed (sav)’in Müslümanlar için değeri nedir, O’nu nasıl severler? gibi bir çok soru ve cevapları ) Bütün bu konular, ayet-i kerime ve hadis-i şerif dipnotlarıyla kaynaklandırıldı. Hem içerik hem de görsel olarak (hatlar, ebrular, tezhibler) kaliteli bir çalışma nasibetti Rabbimiz. Hamdolsun…
 
Ettienne Dinet’nin kitabından sonra hazırladığınız bu çalışmayı hangi dillerde hazırladınız ve nerelere dağıtıyorsunuz?
Bu çalışma ilk önce Fransızca olarak basıldı ve dağıtılmaya başlandı. (Aynı ilk kitapta olduğu gibi)  Belçika’da, iki dil konuşulduğu için, daha sonra kitabın Hollandaca baskısı yapıldı ve aynı şekilde, Belçika’nın Flamanca konuşan kesimlerinde dağıtılmaya başlandı. Şu an Hollanda dağıtımı üzerinde çalışıyoruz. Şu ana kadar Fransızca versiyonu, Belçika, Lüksemburg, Fransa’da yaklaşık 40.000 civarında dağıtıma ulaştı. Aynı şekilde, İsviçre’nin Fransızca konuşulan kantonlarında ufak çaplı da olsa çalışmalarımız devam ediyor. Kongo gibi Fransızca konuşulan ve diğer Afrika ülkelerinden gelen taleplere, şu an itibariyle cevap veremiyoruz. ( Yaklaşık 2000 civarında gönderebildik.) Kitabın şu an İspanyolca’ya çevirisi tamamlanmak üzere. İspanya’da ve İspanyolca konuşulan Güney Amerika ülkelerinde dağıtım hususunda şu an altyapı çalışmaları devam ediyor. Yine, İngilizce, Portekizce ve İtalyanca çevirilerini bir an önce yaptırmayı hedefliyoruz.


 
İSLAMOFOBİA ONLARA VERİLEN CEVAPLARIN YETERSİZLİĞİNDEN KAYNAKLANIYOR

Siz ve sizin gibi derneklerin bu çalışmalarına rağmen Avrupa’da ısrarla İslam’a ve Müslümanlara hakaret eden İslamofobik faaliyetler devam ediyor. Avrupa’da İslamofobia’nın ne derece yaygın olduğunu düşünüyorsunuz? İslamofobia Avrupa’da sıradan halk içinde de yaygın bir durumda mı yoksa bazı siyasi ve sosyal gruplar tarafından özellikle körükleniyor mu? 
Her şey imkanlar dahilinde oluyor. Bu zamana kadar yapılan bütün bu çalışmalar gönüllülerin desteği ve halkımızın verdiği bağışlarla ortaya çıkan güzellikler. Ama yeterli değil.  Müslümanlar özellikle dünyada ve Avrupa’da İslam’ın gerektiği gibi yaşanılması ve tanıtılması hususunda çok gerideler. Ortaya çıkan bu tablo sadece, Müslümanlara hakaret eden İslamofobik unsurların etkisinden değil, onlara verilen cevapların yetersizliğinden de kaynaklanıyor. Artık bu hususta profesyonel, kaliteli, olması gereken çalışmalar yapılması lazım. Çünkü tehlike gün geçtikçe büyüyor. İslamofobia’yı sadece belli ırkçı ve aşırı sağ grupların söylemlerinden, Avrupalı halkın genelinin gündemine oturtma çabaları artık daha fazla dikkate alınması gereken bir durum. Ilımlı ve çok kültürlü yaşam tarzına sahip birçok kişinin yapılan bu propagandalardan etkilendiğini üzülerek gözlemliyoruz.
 
Danimarka’daki karikatür krizi, Fransa’da Charlie Hebdo’nun karikatürleri ve ABD’de yayınlanan film size göre Avrupa kamuoyunda nasıl karşılandı? Yani bu karikatürler ve filmlere nefreti körüklediği için bir tepki mi var, yoksa onay görüyor mu? 
Elbette ki bu yapılanlar Avrupalıyı tedirgin ediyor. Düşünün yıllardır yan yana komşuluk ettiğiniz insanlar bile gördüklerinden etkilenebiliyor ve size artık daha şüpheli bakmaya başlıyor.  Yapılması gerekenlerin yapılmayışı kamuoyunun endişelerini elbette daha da körüklüyor. Büyük bir kesim uzaktan ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, bu konuda herhangi bir fikri olmayanlar ise olumsuz etkilenip, İslam’a ve Müslümanlara farklı bakmaya başlıyorlar. Diğerlerinin görüşleri zaten belli.

İslam dünyasında bu karikatürler ve filme yönelik tepkiler halk arasında nasıl etki doğuruyor? Bu konuda sizin gözleminiz nedir?
Eğer bu gidiş devam ederse, çok kültürlülüğe inanan, ılımlı Avrupalı, belli merkezlerin yürüttüğü bu tuzağa düşüp farklı noktalara kayabilir. Holllanda’da Wilders’in bu seçimlerde yarı yarıya oy kaybetmesine aldanmamak lazım. Çünkü daha büyük tehlike, aşırı sağ ve İslam karşıtı söylemlerin, aşırı sağ partilerden daha merkez partilere doğru başka kılıflarla girmeye başlaması. Bence dikkate alınması gereken asıl tehlike bu. İşin diğer boyutu biz Müslümanlarla ilgili. Artık özeleştiri yapmak, nerede eksik ve nerede hatalıyız diye düşünmek gerekiyor. Aynayı kendimize çevirip, yapmamız gerekip de yapmadığımız şeyleri daha iyi kavramak, hatayı sadece karşıda aramak yerine eksikliklerimizi tamamlamaya odaklanmak daha akıllıca bir hareket olur diye düşünmekteyim. Ve üzülerek söylemek zorundayım ki, gerek Avrupa’da ve gerekse tüm dünyada “biz Müslümanlar, İslam’ı gerektiği gibi yaşamamak ve anlatamamak, iyi örnek olamamak” sebepleriyle bu yapılan hakaretlere, istemeden de olsa bilmeden destek vermiş oluyoruz. Ve bunun manevi vebali gerçekten çok büyük.

İSLAMOFOBİA’YA KARŞI GEREKEN ADIMLARIN ATILMASININ ARTIK VAKTİ GEÇİYOR
 
Son olarak bundan sonra gerek Belçika’da, gerekse Avrupa ve dünyanın çeşitli bölgelerinde İslamofobia karşı ne tür çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?

Şu an itibariyle kitap dağıtımı devam ediyor. Dünyadaki İslam karşıtlığına, çok yönlü çalışmalar yapılarak cevap verilmesi gerekiyor. Kitap dağıtımı sadece bunun bir ayağı olup daha yapılması gereken birçok bölümü eksik durumda bekliyor.  Bütün bu çalışmaların yapılması için acilen bir koordinasyon gurubu kurulup, öncelikle tüm Avrupa’da ve tüm dünyada; uygun, kaliteli, gerekli ve olması gereken adımların atılmasının artık vakti geçiyor. Müslümanların bu imkanı varken, “bunun neden yapılamadığı”  herkes için artık sorgulanması gereken bir önceliktir.

Son olarak, biz, Allah (cc) izin verdiği müddetçe bu yolda imkanlar nispetinde elimizden gelen ne varsa yapmaya gayret göstereceğiz. Bizi biz yapan, her şeyimizden kıymetli olan İslam ve değerlerinin, biz Müslümanlar için ne manaya geldiğini gerek hâl ve gerekse kâl diliyle tüm dünyaya aksettireceğiz biiznillah.

Bu fırsatı verdiğiniz için size en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.

on5yirmi5.com