Her ay farklı bir kavramı sade üslubuyla dinleyicilerinin zihnine kazıyan Prof. Dr. Bedri Gencer, 11 Şubat Pazartesi günü gerçekleştirdiği söyleşisinde "sünnet" kavramını anlattı.
Prof. Dr. Bedri Gencer’in akademisyenlerden, halka insanların sıkça kullandığı, fakat manalarının tam idrak edilmeden kullanılmasının önüne geçmek, ayetlerle, hadislerle, İslam alimlerinin kitaplarından örneklerle dinleyicilerini bilgilendirdiği söyleşi dizisi "Kavramların Kalbine Yolculuk" programının Ocak ayı konusu "Sünnet" kavramı oldu.
Sözlerine "Din, şeriat, fıkıh ve sünnet kavramları birbirine bağlı kavramlardır. Ayrı ayrı köklerdir ve biraraya gelince bir ağacı meydana getirirler." diyerek daha önceki programlarında anlattığı din, şeriat, fıkıh kavramlarını kısaca hatırlatan Bedri Gencer, daha sonra sünnet kavramını anlatarak konuşmasına devam etti.
"Din şeriat, dindarlık ise sünnettir. Şeriat hadis demektir, sünnet ise tarikat. Yani dinin iki boyutu vardır. Biri ibadet, diğeri adet (muamelat) boyutudur. Din insanın yirmidört saat boyunca yaşadıklarına; uykusuna, yemesine, içmesine, oturmasına, kalkmasına kadar her konuda ölçü verir. Birinci boyutta şeriat dediğimiz şey kısaca Allah’ın emridir. İkinci boyutunda sünnet dediğimiz şey ise Allah’ın emrini yerine getirirkenki edebimizi ifade eder." diyerek sünnet kavramını ifade eden Bedri Gencer; "Edep, günümüzün ifadesiyle tarz, seküler ifade ile kültür olarak kullanılır. Hepsi aynı anlama gelir. Edebi insandan öğreniriz. Bunun Peygamber mührü vurulmuş olanına sünnet diyoruz." sözleriyle sünnetin hikmetini ifade etti.
"Din ancak sünnet dediğimiz kalıpla uygulanır. O kalıp olmaz ise insanlar edepsiz kalır." diyen Bedri Gencer; "Sünnetin Kur’an-ı Kerim’deki diğer adı fıtrattır. Yani insanın ilk tabiatı, bozulmamış halidir. Peygamber Efendimizin yaşamını sünnet olarak alıyoruz. Misal "Sofradan doymadan kalkınız." buyuruyor. Bugün tıbbın şişmanlığa çözüm aramak için ürettiği rejimler de aynı şeyi söylüyor. Fakat Peygamber Efendimiz aynı zamanda nefsimize de bir mesaj veriyor. Gözün de doymasına, aç olmamasına işaret ediyor. Bize ayrı bir hikmette bulunuyor." sözleriyle konuşmasını sürdürdü.
Sünnet kavramının halk arasında eksik algılandığını da belirten Bedri Gencer; "Sünnet fazilet değildir, adalettir. Sünnetin sadece fazilet gibi algılanması, uygulandığı takdirde cennete götürecek bir yol gibi görülmesi yanlıştır. Sünnet bize bu dünyada daha iyi yaşamamız için gerekli olan yoldur. Bu bilinçle sünneti uygulamak gerekir. Misal; biz biliyoruz ki ayakta su içmek mekruhtur. Sebebini de bilmeliyiz. Tıbben bugün doktorlar ayakta su içmenin, suyun direk mideye çarpmasıyla meydana getirdiği ülser gibi hastalıklardan bahsediyor. Oturarak içmek ise yavaş yavaş mideye ulaşmasını sağlıyor." diyerek Peygamber Efendimizin hadisleri ile sünnet kavramına örnekler verdi.
Dinleyicilerin sünnet kavramının tam kalbine yolculuk ettiği söyleşi dizisi Mart ayında "ilim" kavramıyla devam edecek.