Ravi Sayısına Göre Hadis Çeşitleri Nelerdir?

İslam
Mütevatir Hadis nedir? Meşhur Hadis nedir? Âhad Hadis nedir? Bir hadisin mütevatir olması için gerekli şartlar nelerdir? Lafzi mütevatir nedir? Manevi mütevatir nedir? Mütevatir Hadis Nedir? Yalan üze...
EMOJİLE

Mütevatir Hadis nedir? Meşhur Hadis nedir? Âhad Hadis nedir? Bir hadisin mütevatir olması için gerekli şartlar nelerdir? Lafzi mütevatir nedir? Manevi mütevatir nedir?

Mütevatir Hadis Nedir?

Yalan üzere birleşmeleri mümkün olmayan bir topluluğun naklettiği hadislerdir.

Bir hadisin mütevatir olması için gerekli şartlar:

      1. Ravilerinin yalan üzere birleşmesi mümkün olmamalı.

Bazen bir bilgi o kadar yaygın bir şekilde gelir ki işitenler onun doğruluğunda tereddüt göstermezler.

Mesela İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiği mütevatir bir bilgidir ve herkes tarafından böyle nakledilir.

Birisi İstanbul’un aslında Kanûnî Sultan Süleyman tarafından fethedildiğini iddia etse mütevatir bir bilgiye ters düştüğü için hemen reddedilecektir.

2. Her nesilde aktarılmış olmalı.

Yalan üzere birleşmeleri mümkün olmayan topluluğun her nesilde devam etmesi gerekir.

Mesela 1999’da Marmara bölgesinde büyük bir deprem olduğu, o depremi yaşamasak da bizler için mütevatir bir bilgidir.

Ancak bundan beş yüz yıl önce yine aynı bölgede bir deprem yaşandığı söylense bu mütevatir bilgi sayılmaz.

Çünkü bu bilgi nesillerden nesillere nakledilmemiştir, yaygın olarak da bilinmemektedir.

3. Bilgi, görme ve işitme gibi duyulara dayalı olmalı.

Aklî çıkarımlar ya da inançlar mütevatirin konusu değildir.

Mesela Hristiyanlar, “İsa, Allah’ın oğludur.” dediklerinde bu mütevatir haberin konusu değildir. Zira bu onların bir inancıdır.

Ancak “Hz. İsa kendisinin peygamber olduğunu söyledi.” cümlesi mütevatir bir haberdir.

Çünkü onun bu sözü işitmeye dayalıdır ve Hz. İsa’nın bu sözünü işiten ve yalan üzere birleşmeleri mümkün olmayan gruplar tarafından günümüze ulaştırılmıştır.

 

Bir hadis veya bilgi tevâtür seviyesine ulaştığı zaman kesin bilgi ifade eder. Dolayısıyla mütevatir bir bilginin reddedilmesi söz konusu olamaz.

Mütevatir hadisler iki kısma ayrılır.

  1. Lafzî Mütevatir
  2. Manevi Mütevatir

Lafzî Mütevatir Nedir?

Bir hadisin aynı veya benzer sözcüklerle her nesilde yalan üzere birleşmesi mümkün olmayan topluluk tarafından nakledilmesidir. Lafzî Mütevatir hadislerin sayısı azdır.

Lafzen mütevatir hadise şu örnek verilir:

“Benim adıma kasten yalan söyleyen kimse cehennemdeki yerine hazırlansın.” (Buhârî, İlim, 38.)

Bu hadis, sahabe ve daha sonraki nesillerde birçok kişi tarafından nakledildiği için lafzen mütevatirdir.

Manevi Mütevatir Nedir?

Resul-i Ekrem’in farklı zamanlarda söylediği sözlerin veya yaptığı hareketlerin her biri mütevatir şartlarını taşımayabilir. Ancak bazen bu söz veya davranışların ortak noktası, mütevatir seviyesine ulaşır. Mânen mütevatir hadisler lafzen mütevatir hadislere göre çok daha fazladır.

Uhud, Hendek, Hayber ve diğer savaşlarda Hz. Ali’nin birçok kahramanlık gösterdiği bilinmektedir. Bu olayların her biri mütevatir sayılmasa da söz konusu farklı olaylardan elde edilen ortak nokta; Hz. Ali’nin kahraman ve cengâver bir kişiliği olmasıdır. Buna mânen mütevatir denilmektedir.

Meşhur Hadis Nedir?

Hadisçilere göre, her nesilde en az üç ravisi olan rivayetlere meşhur hadis denir. Meşhur hadisler, birçok isnadı bulunduğu için genelde sahih rivayetlerdir. Ancak bu söz konusu rivayetlerin tamamının sahih olmasını gerektirmez.

Abdullah b. Amr’ın Peygamberimizden naklettiği şu hadis meşhur hadis olarak bilinir:

“Allah Teâlâ ilmi insanların hafızalarından silip unutturmak suretiyle değil, fakat âlimleri öldürüp ortadan kaldırmak suretiyle alır. Neticede ortada hiçbir âlim bırakmaz. İnsanlar bir kısım cahilleri kendilerine lider edinirler. Onlara birtakım meseleler sorulur; onlar da bilmedikleri halde fetva verirler. Neticede hem kendileri sapıklığa düşer hem de insanları saptırırlar.” (Buhârî, İlim, 34.)

Âhad Hadis Nedir?

Mütevatir şartlarını taşımayan hadisler genel olarak âhad hadis ismini alırlar.

Hadis kitaplarında yer alan rivayetlerin büyük çoğunluğu âhad hadislerdir.

Bunlar ravi sayısı bakımından tevâtür şartlarına ulaşamamış hadislerdir.

Âhad kelimesi bir, tek anlamına geldiği için çoğu kere âhad hadis, tek kişinin naklettiği hadis zannedilir ki bu doğru değildir. Çünkü âhad hadis mütevatir seviyesine ulaşamamış hadistir.