Olağanüstü Din Şûrası sonuç bildirgesi

İslam
15 Temmuz gecesinde gerçekleştirilen kanlı darbe girişimi ve işgal hamlesinden sonra süreci değerlendirmek üzere “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspek...
EMOJİLE

15 Temmuz gecesinde gerçekleştirilen kanlı darbe girişimi ve işgal hamlesinden sonra süreci değerlendirmek üzere “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi” başlıklı tek gündem maddesiyle tarihinde ilk defa olağanüstü toplanan şûranın sonuç bildirgesinde, FETÖ/PDY’nin dini bir yapı olmadığı, örgütün liderine atfedilen sıfatların ise İslam ile bağdaştırılamayacağı belirtildi.

Sonuç bildirgesini okumadan evvel hayatını kaybeden şehitler için Allah’tan rahmet, gaziler için de acil şifalar dileyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şûra üyeleri adına “Hain ve kanlı darbe girişimi karşısındaki vakur, cesur ve âlicenap tutumuyla tüm dünyaya örnek olan; vatanına, milletine, millî iradeye ve hukuk düzenine sahip çıkan aziz milletimizin 15 Temmuz gecesindeki onurlu duruşu ve bu direnişte milletimizin maneviyatını canlı tutan bütün din gönüllüsü kardeşlerimiz nesiller boyu şükran ve minnetle anılacaktır. İstiklal mücadelesi günlerinde olduğu gibi, milletin kendi izzet ve haysiyetine sahip çıkma davetine derhal icabet edip şehadet mertebesine kavuşan aziz şehitlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet niyaz ediyor, yaralanan gazilerimize acil şifalar diliyoruz.

Halk iradesine dayanan meşru bir yönetimi, din kisvesi altında örgütlenip silah zoruyla devirmeye teşebbüs etmek, milli iradeyi hiçe saymak ve bir hak gasbıdır. Dinen meşru görülemez. Bu girişimi şiddet ve nefretle tel’in ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

İki gün süren Şûra’da gündem, üye, katılımcı ve davetliler tarafından müzakere edilmiş, alınan

kararlar ittifakla kabul edilmiş ve kamuoyu ile paylaşılması uygun görülmüştür:

DİN ŞÛRASI OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI KARARLARI

FETÖ/PDY dini bir yapı olarak nitelendirilemez

1. Gizli ve karanlık emellerine ulaşmak için her türlü yolu mübah gören, dini ve dinî

duyguları istismar eden; milletimizin zekâtını, sadakasını, kurbanını çalan, evladını

elinden alan, dinimizin temel değerlerini ve kavramlarını tahrif ve tahrip eden, gayr-i

İslamî ve gayr-i ahlakî tutum ve davranışlarla fitne, fesat, yalan ve desiselerle kendine

insan ve imkân devşiren, devletin tüm organlarına sızarak, milletin geleceğini ipotek

altına almaya çalışan ve son darbe girişimiyle millet tarafından suçüstü yakalanan

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) dinî bir oluşum olarak nitelenemez. Bu örgütün

elebaşı “din âlimi” ya da “hocaefendi” olarak kabul edilemez.

FETÖ/PDY’nin liderine atfedilen sıfatlar İslam ile bağdaştırılamaz

2. İslâm’a göre Hz. Peygamber’den başka, “masum ve tartışılmaz” bir otorite ve rehber

kabul edilemez. Hiçbir kimse ve hiçbir yapı, kendisini dinin mutlak temsilcisi olarak

göremez ve insanları kendisine kayıtsız şartsız itaat ve bağlılığa çağıramaz. İslâm’da 

mutlak itaat ve bağlılık, çerçevesi Kur’an ve Sünnet tarafından belirlenen ilkeler için

söz konusu olduğundan İslam’a göre hiçbir kişinin kendisini yanılmaz bir otorite ve

rehber olarak kabul etmesinin veya bağlıları tarafından böyle görülmesinin bir

geçerliliği yoktur. Bu Allah’ın kitabına ve Hz. Peygamberin sünnetine açıkça aykırıdır.

Bu çerçevede bir kişinin, özel, seçilmiş ve yanılmaz olduğu, beyan ve öğretilerinin

kutsiyet arz ettiği iddiası dinen kabul edilemez.

FETÖ/PDY açık bir din istismarı hareketidir.

3. İslam’da davet, Allah’a ve Hz. Peygamber’in yoluna yapılır. Allah adı kullanılarak

çeşitli kişilere, yapılara ve hiziplere yönelik davet, insanları din ve Allah diyerek

aldatmaktır ve dine yapılmış en büyük haksızlıktır. Hiç kimse aklını, iradesini ve

kişiliğini başka birine teslim edemez. Din adına, Allah adına insanların manevi

duygularını istismar ederek kurulan yapıların İslam’dan onay alması mümkün değildir.

FETÖ/PDY din kisvesi altında bir güç ve çıkar hareketidir.

4. Dini görünümlü eğitim faaliyetlerini bir güç ve çıkar ağına dönüştürerek dünyevî, siyasî

ve ekonomik bir yapı oluşturmak, böylece her türlü gizli ve kirli ilişkilerini perdelemek,

İslâm’ın temel ilkeleri ile hiçbir şekilde bağdaşmaz. Öte yandan din üzerinden menfaat

elde etmenin ve nüfuz oluşturmanın da herhangi bir dinî temeli yoktur.

FETÖ/PDY hareketi sahte bir mehdi hareketidir

5. Tarih boyunca toplumun güvenliğini tehdit eden mehdici-mesihçi ve hurufi-bâtınî

karakter arz eden pek çok fitne ve fesat hareketi ortaya çıkmıştır. Sır, gizem, adanmışlık,

karizmatik kişilik gösterisi ve takiyyecilik/çift şahsiyetlilik bu hareketlerin en bariz

özelliği olmuştur. Modern zamanlarda ise bu tür hareketler, uluslararası siyasal

mühendisliklerin güdümünde İslam toplumlarının parçalanması ve sömürülmesinin

birer aracı olarak kullanılmışlardır.

FETÖ/PDY nin dini bilgi kaynakları şaibelidir

6. Bu yapının sözde dini söylemlerinde, İslâm’ın temel bilgi kaynaklarından çok, rüyalar,

gizemli hikâyeler revaç bulmuş, bunlar aracılığıyla masum kitleler aldatılıp

efsunlanmış, hastalıklı bir zihniyet oluşturulmuştur. Bu amaçla özellikle medya

kullanılarak sohbet, vaaz ve konferanslar yoluyla dinin tahrifine tevessül edilmiştir. Bu

vaaz ve sohbetlere Hz. Peygamberin katıldığı iddia edilmiş, mensuplarına verilen emir

ve talimatlar rüya yoluyla Peygambere dayandırılmaya çalışılmıştır. Bu şekilde

insanları kandırarak kendi otoritesini tahkim etmeyi bir yöntem olarak kabul eden bir

yapının dinden cevaz alması mümkün değildir. 

FETÖ/PDY İslam Ümmetinin vahdetini parçalayan bir tefrika hareketidir.

7. İslam toplumunda, farklı mezhep, meşrep ve düşünce ekolleri ahenkli bir şekilde bir

araya gelmiş ve bu büyük bir zenginlik oluşmuştur. Ancak İslâm’da Müslümanların

birliği esas olduğundan vahdeti parçalayacak her türlü tefrika ve gruplaşma

yasaklanmıştır. (FETÖ/PDY) Hakikati kendi tekeline alarak kendisinin dışında herkesi

dışlayan bir yapı İslam geleneği ile bağdaşmaz. Dolayısıyla İslam ümmetini

parçalamayı esas alan hiçbir yapı, düşünce ve hareket masum kabul edilemez.

FETÖ/PDY içinde ahlak barındırmayan bir sır hareketidir

8. Din alanında gizli faaliyet gösteren, denetime kapalı olan ve özellikle mali kaynakları

şeffaf olmayan yapı ve organizasyonların, her türlü şaibe ve karanlık ilişkiyi içinde

barındıracağı muhakkaktır. Bu noktada kendince dini argümanlar üreterek meşruiyet

sağlamaya çalışan bir hareketin takip ettiği siyaset ve stratejinin hiçbir sağlam ve sahih

temeli yoktur. Dolayısıyla bu yapı insanların dinî duygularını istismar ederek kendi

amaçları doğrultusunda kullanmıştır.

FETÖ/PDY hareketi gayr-ı ahlaki bir harekettir

9. Kendini gizleme, olduğundan farklı görünme, ikiyüzlü davranma, çift dilli konuşma,

takiyye gereği helal-haram gözetmeme, kod adı kullanma, bulunduğu ortamda

inandığından farklı yaşama, yalan söyleme, tecessüste bulunma, mahremiyeti ihlal

etme, şantaj yapma, kayırmacılık, kötü emeller için örgütlü dayanışma gibi yöntemler

gayr-i İslâmî ve gayr-i ahlakidir.

10. Kendi mensuplarını kadrolara yerleştirip devleti ele geçirmek amacıyla başta soru

hırsızlığı olmak üzere her türlü yolsuzluğu ve hukuksuzluğu yapmak, kul ve kamu

hakkına tecavüz etmektir. Böyle bir yöntemi, örgütlenmesinin temel aracı yapmış olan

bir yapı İslamî kabul edilemez. Buna önderlik eden, yol veren ya da göz yuman

insanların vicdandan, ahlaktan ve dinden nasipleri yoktur.

11. Allah için yapılması gereken ibadetler, farklı amaçlar için istismar edilemez. Zekât ve

kurban parasıyla televizyon kurmak, medya çalışmaları yapmak, lobi faaliyeti

yürütmek, bu paraları değişik ülkelerde seçim kampanyalarına aktarmak, asla meşru

görülemez.

FETÖ/PDY dinlerarası diyalog adına din mühendisliği yapan ve kelime-i tevhidi

parçalayan bir harekettir

12. FETÖ/PDY batılı kamuoyunun ilgi ve desteğini sağlamak, medeniyetler çatışması

tezine karşı duyarlılık üretme adına ‘Dinler arası diyalog’ ve ‘ılımlı İslam’ diyerek

şaibeli girişimler başlatmış, pek çok sırlı ve gizemli ilişkiyle uluslararası dünyada

Müslümanların aleyhine oluşturulan karanlık projelerin bir parçası olmaktan 

çekinmemiştir. Hiç şüphe yok ki Allah katında hak din İslam’dır. Başka din

mensuplarıyla dinî özgürlükleri zedelemeden barış içinde yaşamak esas olup insanlığın

faydasına olacak her işte onlarla ortak zeminde yardımlaşma ve dayanışma mümkündür.

Dolayısıyla dinler arası diyalog adı altında belli bir siyaset mühendisliği olduğu

anlaşılan ortak bir dinî teoloji veya dinî kültür birliği oluşturma çabası hiçbir şekilde tasvip

edilemez. İslam’ın temel esaslarından ödün vermek, söz gelimi kelime-i tevhidin ikinci

kısmı olan Hz. Muhammed’in risaletini göz ardı etmek asla kabul edilemez.

Gönül coğrafyamızı doğru bilgilendirmek için Avrasya İslam Şurası

düzenlenecektir

13. FETÖ/PDY, başta ülkemiz olmak üzere dünyanın pek çok yerinde özellikle Asya ve

Afrika’da açtıkları okullar marifetiyle içi boş bir İslam söyleminin öncüsü olmuş, bu

bölgelerde yaşayan Müslümanların umut ve enerjilerini heder etmiştir.

14. FETÖ/PDY terör örgütünün eğitim gönüllüleri adı altında gönül coğrafyamızda, Orta

Asya, Balkanlar, Afrika ve Uzak Doğu’da gerçekleştirdiği tahrifat ve tahribat ile bu

ülkelerde dini ve dini değerleri kullanarak kurdukları hegemonya tespit edilecektir. Söz

konusu tespitler Kasım ayında toplanacak Avrasya İslam Şûrasına katılacak ülkelerin

Din İşleri Bakanları ve Diyanet İşleri Başkanları ile paylaşılacaktır.

FETÖ/PDY’nin dini hayatımıza verdiği zararları tespit etmek için komisyonlar

kurulacaktır

15. Diyanet ve İlahiyat camiasının FETO ve benzer yapıların dini istismar faaliyetlerini

irdeleyen ilmi çalışmalar yapmaları aciliyet kesbetmektedir. Bu bağlamda Örgütü ve

liderini yüceltici sözde bilimsel çalışmalar ve yayınlar da ilgili kurumlarca incelenerek

bilimsel açıdan değerlendirilmeli ve gereği yapılmalıdır.

16. Din İşleri Yüksek Kurulu bünyesinde, ilahiyat fakültelerindeki farklı branşlardan

akademisyenlerin de iştirakiyle özel bir komisyon oluşturulmalıdır. Bu komisyon,

öncelikle FETÖ/PDY terör örgütünün İslam’a ve Müslümanlara verdiği zararları,

İslam’ın inanç ilkeleri, ibadet telakkisi ve ahlak düsturlarında yaptığı tahrifat ve

tahribatı, İslam’ın temel kavramlarına dair çarpıtmaları tespit etmeli ve bu tespitler

kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Her seviyede din eğitim ve öğretim anlayışı gözden geçirilmelidir

17. Bu tür dini yapıların toplumu bir kez daha aldatmasına fırsat vermemek için, din eğitim

ve öğretim politikaları yeniden değerlendirilmeli ve bu çerçevede her seviyede din

eğitimi ve öğretimi gözden geçirilmelidir. 

Benzer yapıların oluşmaması ve benzer hataların tekrarlanmaması için STK’larla

ortak çalışmalar yapılacaktır

18. Diyanet İşleri Başkanlığı, özellikle Din İşleri Yüksek Kurulu marifetiyle –

özgürlüklerine müdahale edilmeksizin- Türkiye’de din hizmetine ve din eğitimine

destek veren sivil dini-sosyal teşekküllerle, İslam’ın tarih boyunca medeniyetler kuran

ana yolundan ayrılmamaları, her türlü ifrat ve tefritten uzak kalmaları, daha şeffaf ve

denetlenebilir yapılar olması yönünde olarak ortak çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca dini

ve ilmi denetim ve rehberlik için Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde üst kurullar

oluşturulmalıdır.

19. Cumhuriyet tarihi boyunca din-devlet-toplum arasında yaşanan sosyo-politik gerilim

süreçlerinde ülkemize özgü bir kurumsallaşmanın yeterli düzeyde ve eş zamanlı olarak

gerçekleştirilememesi nedeniyle ortaya çıkan boşlukta türeyen din eksenli yapılar,

zaman zaman toplumun dini hayatını zaafa uğratacak boyutlara ulaşmıştır. Bu durum,

ülkemizde din-devlet-toplum ilişkilerinin gerekli yasal zeminin inşası da dahil olmak

üzere yeniden ele alınmasını zorunlu kılmaktadır.

Maruz kaldıkları manevi zararları önlemek için vatandaşlarımıza ve özellikle

gençlere yönelik çalışmalar yapılacaktır.

20. Dini ve maneviyatı kirletmekten kaçınmayan bu hain saldırı neticesinde pek çok

vatandaşımızın bilhassa genç nesillerin maneviyatını derin bir bunalım ve çıkmaza

sürükleme potansiyelini bertaraf etmek için özel çalışmalar yapılacak ve yayınlar

gerçekleştirilecektir.