“Haram ve helal kılma yetkisi Allah’a aittir”

İslam
Haram ya da helal kılma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğunun altını çizden Faruk Beşer, helallere haram demenin hayatı zorlaştıracağının ve hareket alanını daraltacağının da altını çizdi...
EMOJİLE

Haram ya da helal kılma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğunun altını çizden Faruk Beşer, helallere haram demenin hayatı zorlaştıracağının ve hareket alanını daraltacağının da altını çizdi..

Birinci ifade beşeri/seküler otoriteyi, ikincisi ilahi otoriteyi anlatır. Yani kişinin yapabileceği ve yapamayacağı şeyleri belirleyen kaynak onun aynı zamanda inancını da belirler.

Müşrikler bazı hayvanların yenmesini kendilerince haram sayıyorlardı, Allah da uyarıda bulundu: Kendi yalan beyanlarınızla şu helaldir, bu haramdır demeyin 16/116.

Peygamber de, helal Allah’ın kitabında helal kıldığı, haram da Allah’ın kitabında haram kıldığıdır. O’nun susup bir şey söylemediği ise bağışladığıdır, der.

Yani, haram ya da helal kılma yetkisi sadece Allah’a aittir.

İnsanlar O’ndan bağımsız olarak böyle bir yetkiye sahip olamazlar.

Allah bu yetkisini ya bizzat kendisi vahiy ile açıklar, ya da elçisine açıklatır. Mesela der ki, benim resulüm tayyib olan şeyleri helal, habis olan şeyleri haram kılar 7/157.

Tayyib; hoş, temiz ve yararlı, habis ise, pis, tiksindirici ve zararlı olandır.

Helal ve haram kılma Allah’ın hakkı olduğuna göre, burada Peygamber’in de helal ve haram kılar denmesi ancak, temiz ve pis şeyleri Allah’ın ona öğretmesi, onun da onların helal ya da haram olduğunu açıklaması anlamındadır. Yani onun helal ya da haram dediklerini, helal ya da haram kılan da aslında yine Allah’tır.

Bundan olacak ki, Allah onun helal ya da haram kılmasını onun doğrudan değil, temiz ya da pis olan şeyleri helal ya da haram kılması şeklinde açıklar. Yani temiz ya da pis olan şeyler vardır, o da ancak temiz olanların helal, pis olanların haram olduğunu duyurur. Çünkü bir şeyin temiz ya da pis olduğuna karar veren de yine Allah’tır.

Bunun bir anlamı şudur:

Peygamber kendiliğinden din koyamaz, dinin yegâne kaynağı Allah’tır. Bütün peygamberler söylediklerini ya doğrudan Allah’ın vahyi, ya da O’nun onayı ile söylerler. peygamberler dışında kimse de Allah’tan vahiy ve onay alamaz.

Böyle olunca kim, Allah şunu emrediyor, şunu yasaklıyor diyerek böyle olmayan işi O’na nispet ederse şirk koşmuş olur. Kendisini emir ve yasağın kaynağı olarak gören ve Allah’ı hiç tanımayan ise küfür ve ilhad işlemiş olur.

Hz. Peygamber bir Hıristiyan heyetine İslam’ı anlatırken şu mealdeki ayeti de okumuştu: Yahudiler ve Hıristiyanlar Allah’ı bırakıp kendi hahamlarını ve papazlarını Rabler edindiler 9/31.

Bunun üzerine Hıristiyan delegesi itiraz etti ve papazlarını Rab edinmediklerini söylediler. Peygamber buyurdu ki, evet onlar hahamlarımız ve papazlarımız bizim ilahımızdır demiyorlar ama hahamları papazları bir şeye helal deyince onlar da onu helal biliyor, bir şeye haram deyince de onu da haram sayıyorlar. İşte bunun adı Rab edinmedir. Çünkü helali ya da haramı onlar belirlemekle kendilerini Rab yerine koymuş oluyorlar.

Helal dairesi haram dairesine göre çok daha geniştir. Belki on helale karşı sadece bir haram vardır. Çünkü Allah, yeryüzünde ne varsa hepsini insanlar için yarattığını (29), göklerde ve yerde ne varsa hepsini onların emrine verdiğini söyler (31/20).

Buradan İslam fıkıhçılar şöyle bir kural çıkarmışlar: ‘Eşyada asl olan ibahadır’. Yani her şey aslında helaldir. Haramlık arizî bir durumdur. Her hangi bir şeyin hükmü bilinmiyorsa onun helal olduğu söylenir. Çünkü madem ki her şey insan için yaratılmıştır, o halde esas olan her şeyin ona helal olmasıdır.

Bundan olacak ki Allah Kur’an-ı Kerim’de haramları helal sayanlardan çok, helalleri haram sayanlara azarda bulunur:

Ey Peygamber, sen eşlerinin gönlü olsun diye Allah’ın helal kıldığı şeyi neden haram kılıyorsun! 66/1.

Ey müminler, Allah’ın helal kıldığı temiz/tayyib şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın, Allah haddi aşanları sevmez 5/87.

Onlar Allah’ın kulları için yarattığı güzellikleri ve temiz rızıkları nasıl haram kılarlar? 6/32.

Aslında helali haram kılmak da, haramı helal kılmak da Allah’ın hükmüne karşı gelmektir ve büyük günahtır. Ama demek ki, helalleri haram kılmak çok daha büyüktür, neden?

Çünkü helaller asıldır ve çoktur. Rastgele on şeye helal diyen sadece birinde yanılır, oysa haram derse dokuzunda yanılır.

İkinci olarak, helallere haram demek hayatı zorlaştırır, hareket alanını daraltır ve insanlar pek çok şeyi yapmak zorunda oldukları için haram bile bile yaparlar ve haram hassasiyetleri azalır, haramlar sıradanlaşır.

Yazının devamını okumak için tıklayın…