“Gönlümü bıraktım… Beytullah’ta ben…”

İslam
Abdullah Yıldız Yeniakit gazetesinde Umra ziyaretini yazıyor… Yeni Akit okuyucuları ile birlikte ifa ettiğimiz ikinci umre seyahatimizde bu kez ilk uğrak yerimiz Bedir Şehitliği oldu. Yanbu hava...
EMOJİLE

Abdullah Yıldız Yeniakit gazetesinde Umra ziyaretini yazıyor…

Yeni Akit okuyucuları ile birlikte ifa ettiğimiz ikinci umre seyahatimizde bu kez ilk uğrak yerimiz Bedir Şehitliği oldu. Yanbu havalimanına yakın bir mesafedeki Bedir Şehitliği ve hemen yanındaki Melekler Tepesi, Allah’ın müminlere gaybi yardımı ile kazanılan İslâm’ın ilk zaferini simgeliyor. Zafer sarhoşluğuna kapılmamayı ve zaferi Allah’tan bilmeyi hatırlatan Bedir’de ilk dersimizi alıyoruz… 

Medine’ye ulaştığımızda her namazımızı Mescid-i Nebi’de, Efendimizin (s) peşinde gibi ve “Beni namaz kılarken nasıl görüyorsanız, öyle namaz kılınız” talimatına uyarak kılmaya gayret ediyoruz.

Ertesi gün ziyaretlerimize Uhud‘dan başlıyoruz. Okçular Tepesi‘nin eteklerinde, ganimet kapma yarışı için görev yerlerini terk edenlerin neden olduğu mağlubiyetten günümüze dersler çıkarıyoruz.

Ardından Hendek savaşının yapıldığı Mescid-i Seb’a bölgesinde, İslâm düşmanlarının kuşatmasını gördüklerinde imanları artan “Harp Peygamberi” ile yanındaki yiğitlerin şanlı direnişini konuşuyoruz.

Sonra dört önemli mescide geliyor sıra: Mescid-i Kıbleteyn, Mescid-i Kuba, Mescid-i Cuma ve Mescid-i Ğamame. Mescid-i Kıbleteyn“kıble” bilincini ve ilahi talimatların hiç ertelenmeden hemen uygulanması gerektiğini, Mescid-i Kuba“mescid/cami merkezli” toplum modeline geçişin ilk adımını, Mescid-i Cuma Müslümanların haftalık bayram günü kılınan Cuma namazı ve okunan Cuma hutbesi ile haftanın gündemini belirlemeyi, Mescid-i Ğamame ise Peygamberimizin (s) “Musalla” denilen o yerde bütün Müslümanlara kıldırdığı coşkulu Ramazan ve Kurban bayram namazlarını simgeliyor… 

Bir ara, ecdadın Harameyn’e verdiği önemi ve Efendimize (s) saygısını simgeleyen Hicaz demiryolu ağının son noktası olan Medine Tren İstasyonu‘nu yanı başındaki Amberiye Camii’ni geziyoruz ve Peygamber aşığı Osmanlı ecdadımıza dualar ediyoruz. Orada Nâbî’yi hatırlamadan da edemiyoruz:

Sakın terki edebden, kûyı mahbûb-i Hüdâdır bu; 

Nazargâh-ıilâhîdir, makâmı Mustafâdırbu…

Nihayet insanlığın kalbi olan Mekke’ye ve yeryüzünde kurulan ilk mabet olan Kâbe‘ye/Beytullah‘a yürüyoruz; Zülhuleyfe‘de kefenlerimize bürünürcesine giyindiğimiz bembeyaz ihramlarımızla ve dillerimizin sürekli terennüm ettiği telbiye/”lebbeyk”lerimiz, tevhidlerimiz ve salat u selâmlarımızla… Sonra Hacerü’l-Esved‘den başlayıp, gözlerimiz Kâbe’ye, kalplerimiz Allah’a yönelmiş olarak dönüyor, dönüyor, dönüyoruz… Ardından zemzemi kana kana yudumlayarak Allah Teâlâ’ya hamdediyoruz… Sonra “Makam-ı İbrahim’i musallâ/namaz kılma yeri edinin” ilahi emrine uyarak Makam-ı İbrahim’in gerisinde iki rekât doyumsuz tavaf namazımızı eda ediyoruz… Ve hemen “Allah’ın şiarlarından” olan Safa Tepesi’nden Merve Tepesi’ne, Merve Tepesi’nden Safa Tepesi’ne doğru Hacer annemiz gibi gidip gelerek, koşarak “sa’y”ımızı yapıyor ve umre ibadetimizi tamamlıyoruz; Rabbimiz kabul buyursun…

Mekke’de olup da Arafat’a, Hira’ya, Sevr’e, Hudeybiye’ye gitmemek olur mu? Mahşer provasının mekânı olan Arafat‘ta atamız Hz. Âdem ile anamız Hz. Havva’nın şahsında insanlığın dünya sürgününü anlamaya, Hira‘da vahiy bilincini, Sevr‘de hicret bilincini, Hudeybiye’de fetih bilincini kuşanmaya çalışıyoruz… O ara sevgili Hasan Karakaya‘nın vefatıyla gözyaşları döküp dualar ederken, ölümüne imreniyoruz… Ve ayrılık vakti geliyor… Mekke’den ayrılıyoruz… Ama kalplerimiz Beytullah’ta kalıyor…

Cengiz Numanoğlu‘nu dinliyoruz:

Bir zaman derdim ki: “Yâ Rabbî neden, / Bir daha istiyor, bir kere giden?” 

Meğer bilemezmiş, insan gitmeden; / Aldım cevabımı… Beytullah’ta ben…

Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma, / Hâlime bakıp da, mutluyum sanma. 

Bedenim Kâbe’den uzakta amma; / Gönlümü bıraktım… Beytullah’ta ben…

NOT: Derslerimiz ve Programlarımız kaldığımız yerden devam ediyor:

12 Ocak Salı: Kocaeli Araştırma Kültür Vakfı: saat 19.00: Rasulüllah’ın (s.) Tevhid Mücadelesi (Karabaş Mahallesi, İnönü Caddesi, No: 246. İZMİT. (0) 262 324 48 41 90 http://izmit.akv.org.tr/) .

“AŞIR AŞIR KUR’ÂN” DERSLERİMİZ: 

Pazartesi: FATİH (19.30) Araştırma-Kültür Vakfı(Horhor cd. Yeşiltekke sk. No: 4).

Perşembe:KARTAL (Yatsı namazı sonrası) Uğur Mumcu mah. Yunus Emre Camii Konferans salonu. 

Cuma: SANAYİ MAH (19.30) AKV şubesi Sultan Cad. Bereket Sk. No: 2, Kat: 5, Kâğıthane (Merkez Cami yanı). 

(Aşır Aşır Kur’ân derslerimizi her Çarşamba günü, saat: 13.05–14.00’de (Pazartesi 06.00’da) KON TV‘de izleyebilirsiniz.)

AKİT TV‘deki DİRİLİŞ VAKTİ programımız ise; Ahmet Bulut ve Ramazan Kayan‘la birlikte her Pazar, saat: 17.30–18.30’da.