Çağdaş fitneden uzak durun

İslam
Nihat Hatipoğlu’nun Sabah gazetesindeki yazısı… Maddeleşen bir dünyada yaşıyoruz. Hoyratça savunuyoruz. Gözümüzün önünde altın, dolar, euro, Türk lirası perde yapmış. Televizyonda sunucu h...
EMOJİLE

Nihat Hatipoğlu’nun Sabah gazetesindeki yazısı…

Maddeleşen bir dünyada yaşıyoruz. Hoyratça savunuyoruz. Gözümüzün önünde altın, dolar, euro, Türk lirası perde yapmış. Televizyonda sunucu haber sunuyor aklımızda olan sunduğu haber değil, acaba ne kadar kazanıyor sorusu? Karşıdan gelen adamı görüyoruz aklımızdan olan acaba evindeki perde hangi firmadan? Gülümseyen birini görüyoruz aklımızda acaba bankada ne kadar parası var sorusu? Böyle uzayıp gidiyor. Camide, radyoda veya televizyonda konuşan hatibi görüyoruz. Anlatacağına bakacağımıza acaba ne kadar kazanıyor sorusuyla meşgul oluyoruz. Kazanıyor veya kazanmıyor bizi neden ilgilendirsin demiyoruz. Tüccarın ne kadar kazandığına, bakıyoruz, ama helal mi, haram mı hiç bakmıyoruz. Öyle isteniyor çünkü. Liste uzayabilir. Aslında iç âlemimizi bozmaya çalışan, kalplerimizi kaydırmaya çalışan, fesad, kurgucu, tetikçi mihraklar ne istiyorsa onu düşünüyoruz.

YALANI FOTOKOPİ GİBİ DAĞITIYORUZ

‘Saldır’ diyorlar saldırıyor, ‘dur’ diyorlar duruyor, ‘çamur at’ diyorlar çamur atıyor, ‘kirlet’ diyorlar kirletiyoruz. Sonuç ne? Ne faydası var bunun? Kime yarıyor bu? Kim yapıyor bu kırılmayı, bakmak lazım. Sevginin azalması, kin ve nefretin yaygınlaşması bu algı operatörlerinin hedefidir. Lütfen bu oyunu görün. Koca koca insanlar yalan, yanlış, köksüz haberlerin, bilgilerin peşinde koşabiliyorlar. İtibara alıyor, kirletip kirleniyorlar. Bu konularda çıkan haberlerin yalan olma ihtimalini hiç düşünmüyoruz. Yalanı bol bol fotokopi makinası gibi dağıtıyoruz. Fahşa, yalan ve sui zannı yayıyoruz. Ama burada yaptığımız her yalanın ve dolanın belki bir milyon yıl sonra karşımıza bir dağ gibi dikileceğine bakmıyoruz. Yalan haberi yayarken haberi istismar eden şer insanlar nasıl çoğalıyorsa, günahı da aynı doğrultuda öylesine artıyor. Bu hesabı hiç yapmıyoruz. Çünkü imanımızda problem var.

DEĞERLERİMİZİ AYAKLAR ALTINA ALIYORLAR

Din ülkemizde yükselen bir değer. Günden güne güçleniyor. Bundan rahatsız olanlar buna vesile olanları itibarsızlaştırmak için bütün değerleri ayaklar altına alarak, her türlü yalanı, yıpratmayı meşru görüyorlar. Önce yalan bir haber ortaya atıyor ve sonra da üzerinde tepiniyorlar. Vicdanları, imanları, iffet ve edebleri zerre kadar etkilenmeden. Dediğim gibi, onlar bir algının, kirletmenin, itibarsızlaştırma operasyonunun işçileridir artık. Zaten bu tür insanların insani vicdani bir ilkesi yok ki! Bu tür maskaralıkları iyi görmek lazım.

BÜYÜKLERİN DUALARI
Hz. İbrahim’in duası

Ey Allah’ım! Bu yepyeni bir gündür. Bu bakımdan bugünü benim için ibadetle aç, mağfiret ve rızanla kapat. Bugün de bana nezdinde kabul olunacak haseneyi ihsan eyle. O haseneyi geliştir ve benim için onu kat kat çoğalt ve bugün de işleyeceğim günahlarım için beni affet. Çünkü çok affeden ve her çeşit nimetlerle kullarına ihsanda bulunan, kullarını çok fazla seven, daha istemezden önce onların isteklerini bilip takdir eden sensin!

BİR AYET
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna (Muhammed’e) apaçık ayetler indiren O’dur. Allah size karşı çok şefkatli ve merhametlidir.(Hadid, 9)

BİR HADİS

Rabbimiz her gece, gecenin son üçte biri kaldığında en alt semaya inip: “Hani bana dua eden kimse? Onun duasını kabul edeyim! Hani benden istek dileyen? Onun istediğini vereyim! Hani benden bağışlanma dileyen? Onu bağışlayayım!” buyurur. (Buhari, Teheccüd 14)

BİR SEVAP
Birinci Safta Namaz Kılmak…
“İnsanlar ezan okumanın ve birinci safta namaz kılmanın ne kadar değerli olduğunu bilselerdi ve kura çekmekten başka yol bulamasalardı, kura çekerlerdi.

yazının devamını okumak için…