Allah’ın nimetiyle kardeş olduk

İslam
Nihat Hatipoğlu’nun Sabah gazetesindeki yazısı.. Bazı zamanlarda bütünlüğü pekiştirmek lazımdır. Beraberliği. Tek vücut olmak lazım. Ayrılmak, zayıflığı davet etmektir. Güçlü, bir ve beraber old...
EMOJİLE

Nihat Hatipoğlu’nun Sabah gazetesindeki yazısı..

Bazı zamanlarda bütünlüğü pekiştirmek lazımdır. Beraberliği. Tek vücut olmak lazım. Ayrılmak, zayıflığı davet etmektir. Güçlü, bir ve beraber oldukça, bölünmeyi durdurdukça başarılı oluruz. Kuran-ı Kerim’e kulak verin:

“Ey iman edenler! Allah’tan nasıl korunmak gerekiyorsa, öyle korunun. Gerçekten muttakiler olun. Her durumda Müslüman olarak can verin.

Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı tutunun. Birbirinizden ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Sizler birbirinize düşmanlar iken, o sizin kalplerinizin arasında bir yakınlık ve sıcaklık meydana getirip yaklaştırdı da O’nun nimeti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz.

Hem sizler ‘ateşten bir’ uçurumun kenarında bulunuyordunuz da O, tuttu sizi ondan kurtardı.” (Ali İmran: 102-103)

***

Ey Müslümanlar! “Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir topluluk olmak üzere yaratıldınız.

İyiliği ve güzelliği emredersiniz.(Ali İmran, 110) 

Ve ey Müslümanlar! Sizler “Kötülüğü çirkinliği yasaklarsınız.(Ali İmran, 110) 

Ve ey Müslümanlar, kötülerden ve kötülükten çekinmeyin. Zira şer ehli “Size sıkıntı vermekten başka zarar veremez.(Ali İmran, 111) 

Ve ey Müslümanlar, sizin misyonunuz şudur: “Allah’a ve ahiret gününe inananlar iyiliği ve güzelliği emreder, kötülüğe ve çirkinliği yasaklar, hayırlara koşuşurlar.(Ali İmran, 114)

***

Neden imansızların işi rast gider?

Bazen şöyle bir yakınma duyarız. Adam, Allah’a iman etmiyor, Peygamber düşmanlığı yapıyor, insanları eziyor, işçisine zulüm ediyor, kul hakkı yiyor ve bütün bunlara rağmen sürekli başarılı oluyor. Para üzerine para kazanıyor. Elini attığı altına dönüşüyor. Ben ise, alın terimle çalışıyorum ve ama elimi attığım elimde kalıyor. Bu nasıl iş! İnkârcı insan neden daha rahat yaşıyor veya güçlü oluyor. Veya yoldan çıkan filan kişinin işi neden rast geliyor? 

Zuhruf Suresi’nin 33-35. ayetleri bunu anlatıyor: 
“Eğer insanlar (yanlış yorumdan ötürü fitnelenip yoldan çıkacak) bir topluluk olmasaydı: Biz kesinlikle Rahman’ı inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar, üzerlerine binip çıkacakları merdivenler yapardık. Odalarına kapılar, üzerlerine kurulacakları koltuklar, altın süslemeler yapardık. Doğrusu (bu sayılanların) hepsi düşük ve değersiz hayatın (yok olacak) geçimlikleridir. Rabbinin katındaki ahiret yurdu ise, korunan muttakilerindir.“(Zuhruf, 33-35) 

Ayetler diyor ki: Zayıf iradeli insanların yoldan çıkmaları ve yanlış yorumları endişesi olmasaydı; Allah’ı inkâr eden insanlara, öylesine zenginlik verirdik ki her inkârcının evinin tavanlarını, merdivenlerini gümüşten yapardık. Çünkü bizim yanımızda dünya öylesine değersizdir ki, bizi inkâr edene verir de verirdik. Düşmanlarımıza çok verir ve adeta yağdırırdık. O halde nerde yoldan çıkmış, rahmandan uzak, imanını yitirmiş bir insanın başarılı ve güçlü olduğunu görürseniz yüce Allah’a secde edin ve yalvarın.Zira o insan ahirette çetin ve kahredici bir azaba çarpılacaktır. Veyl olsun; İslam’a; Kuran-ı Kerim’e ve Resul’e (s.a.v.) savaş açıp da güçlendikçe güçlenen ve sapıp saptırana.de bir araya gelmeliyiz. Kucaklaşmalıyız. Gücümüzü dağıtmamalıyız. Bir olmalıyız.Vahdetten rahmet, firkatten, ayrılıktan ise azab doğar

yazının devamını okumak için.