9 gün oruç tutana bir yıllık oruç sevabı

İslam
Zil-hicce’nin birinden onuna kadar, "leyâli-i aşere" yani on mübârek gecedir. Mevla’mızın Kur`an-i Kerim`de “On geceye yemin olsun ki…”(Fecr,2) buyu...
EMOJİLE

Zil-hicce’nin birinden onuna kadar, "leyâli-i aşere" yani on mübârek gecedir. Mevla’mızın Kur`an-i Kerim`de “On geceye yemin olsun ki…”(Fecr,2) buyurarak yemin ettiği bu mübarek zamanlar, bütün mü’minler için, manevi bir fırsat dönemidir.

Kurban bayramının birinci gününü de içine alan Zilhicce’nin ilk on günü, birçok esrarın vuku’ bulduğu zamanlar arasındadır. Allâh(cc)’ın rahmeti, günahların bağışlanması, Cehennemden âzât olunmak, keseceği kurbanlarla manevî yakınlığa nâil olmak, yapacağı Hac vazîfeleriyle kazanılan ilâhî mükâfatlar hep bu gecelerin tecelliyâtı arasında bulunmaktadır. Bu ayda, noksanların tamamlanması için İstiğfâr-ı şerîf, Salevât-ı şerîfe, diğer duâlar ve tesbih namazına devamda hayır vardır.

Hacca gidemeyen mü’minlerin bu günlerde oruç tutmaları çok büyük hayır ve fazîlettir. O bakımdan Kurban bayramından evvel 9 gün oruç tutmalı. Hiç olmazsa 8’inci gün ile beraber, 9’uncu günü (Arefe günü) oruçlu olmak lâzımdır. Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde: "Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutana, her günü için bir yıllık oruç sevabı verilir. "

“Allah-ü Teâla’nın ibadet olunduğu günlerin hiçbiri, Zilhicce’nin (ilk) on gününden daha sevimli olmamıştır. Ondan her günün orucu, sene orucuna muâdil; ondan her gecenin kıyâmı, kadir gecesinin (ibadetle) ayakta geçirilmesine müsâvî olur” buyurmuşlardır. Diğer bir hadîs-i şeriflerinde ise: “İyi amelde bulunulan şu on gün kadar Allâh(cc)’a sevimli hiçbir gün yoktur”, buyurmuşlardır.

Zilhicce ayının birinden onuna (yani Kurban bayramının ilk gününe) kadar, her gün sabah namazlarından sonra 10 salevât-ı şerîfe, 10 İstiğfar, 10 Tevhid: “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr” okunur. Zira hadis-i serifte; Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin, buyrulmustur. Yine Resulullah Efendimiz (s.a.s.), "Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun"buyurmuşlardır.