Geçtiğimiz yıl İsrail Din İşleri Bakan Yardımcısı Haham Eli Ben Dahan’ın meclise getirdiği yasa tasarısı, İsrail ile El Fetih arasındaki barış görüşmeleri nedeniyle askıya alınmıştı. Haber7’den Taha Dağlı’nın haberine göre, Mescid-i Aksa’nın bölünüp, bir kısmının cami diğer kısmının sinagog olarak kullanılıp, Yahudilerin ibadetine açılmasını içeren teklifin yasalaşamamasının önünde barış sürecinin engel teşkil ettiğini düşünen İsrailli parlamenterler, El Fetih ile İsrail yönetimi arasındaki barış görüşmelerinin tıkanmasının ardından yeniden düğmeye bastı.
İktidardaki Likut Milletvekili Miri Regev ile İşçi Partisi milletvekili Hilik Bar’ın yeniden gündeme getirdiği tasarı, Mescid-i Aksa’nın tıpkı El Halil kentindeki Halil İbrahim Cami gibi bölünmesini içeriyor.
El Halil kentindeki Halil İbrahim Camii ikiye bölünmüş durumda. İçinde Hazreti İbrahim ile eşi ve oğullarının makamlarının bulunduğu caminin bir bölümü Müslümanların ibadetine ayrılırken diğer bölümü sinagog olarak kullanılıyor.
Yahudilerin “Patrikler Mağarası” adını verdikleri Halil İbrahim Caminin Müslümanlara ayrılan bölümü Yahudilerin dini bayramlarında da namaz ibadetine kapatılıyor.
İsrailli milletvekilleri Halil İbrahim Camini örnek göstererek aynı uygulamanın Mescid-i Aks’da hayata geçirilmesi konusunda ısrarlı.
Barış görüşmelerinin askıya alınmasını fırsat bilen parlamenterler, Yahudiler için dünyanın en kutsal mekanı saydıkları Mescid-i Aksa’da Yahudilerin ibadet etme haklarının tartışılamaz olduğunu savunuyor.
Önceki yasa tasarısının barış görüşmelerini aksatır düşüncesiyle engellendiğini ifade eden İsrailli milletvekilleri, bu durumdan İsrail Başbakanı Netanyahu’yu sorumlu tutuyor.
İsrail Likut Partisi milletvekili Miri Regev, Netanyahu’nun yeni yasa tasarısını dikkate almaması halinde B planının da hazır olduğunu söylüyor. Böyle bir ihtimal karşısında İsrailli parlamenterler yüksek mahkemeye başvurarak, Yahudilerin “Temple Mount” yani Tapınak Dağı adını verdikleri Mescid-i Aksa’da ibadet etme haklarının bulunduğu gerekçesiyle bu tasarının yasa haline getirilmesini talep edeceklerini söylüyor.
Önceki yıllarda Yahudi grupların Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa ile Kubbetüssahra’nın bulunduğu Haremüşerif’e girmeleri yasaktı. Ancak bu yasak son yıllarda delindi. Şimdi Yahudi gruplar sıklıkla Mescid-i Aksa’ya provakatif ziyaretler gerçekleştiriyorlar. İsrailli parlamenterler bu ziyaretlerde Yahudi dininin gereklerine göre ibadet edemediklerinden yakınıyorlar.
Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya gerçekleştirdikleri provakatif ziyaretler sırasında ise Filistinliler direnişe geçince İsrail askerleri kutsal mekanı kuşatıp, içeriyi savaş alanına çeviriyor.
Filistinlilerin bu tür ziyaretler sırasında taş attıklarını savunan İsrailli parlamenterler yeni yasayla, Mescid-i Aksa’da Yahudilerin ibadetini engelleyen kişilere para ve hapis cezası verilmesini öngörüyor.
İsrail daha önce Mescid-i Aksa’nın bölünmesini içeren yasa teklifinde haremüşerif ile ilgili yeni düzenlenmeleri de hazırlamıştı. Düzenleme talimatnamesinde hangi saatlerde Müslümanların ibadet için içeri girebileceği hangi alanları kullanacakları buna karşın Mescid-i Aksa’nın hangi bölümlerinin Yahudilere tahsis edileceği açıkça belirtilmişti.