Caminin ebatları Kâbe’nin ebatları şeklinde yapılmıştır. Yani (9m ile 11 metre) her bir yüzeyin ölçüsü Kâbe yüzeyleri gibi farklıdır. Bu camiyi yaptıran kendi evini camiye çevirmiştir. Banisi 56.Şeyh-ül İslam İsmail Efendi’dir.
Ayrıca bu sülaleden daha sonra 4 tane daha Osmanlı döneminde Şeyh-ül İslamlık yapmış zatların mezarı da yine camii haziresinde bulunuyor.
Fatih-Çarşamba’da iki dar sokağın çakıştığı köşede küçük bir camii görürsünüz… Caminin adını aslında çoğumuz biliyoruz. Ama en büyük özelliğinin KÂBE ÖLÇÜLERİNE göre yapılmış olduğunu biliyor muydunuz?
Evet, gösterişsiz bir camii ama dünyadaki diğer camilerden farklı bir camii İsmail Ağa Camii. Camiyi ilk defa 18. Yüzyıl’da şeyhülislamlıktan azledilen Ebuishak İsmail Efendi yaptırdı. İstanbul’da Fatih’in Çarşamba semtindeki İsmailağa Camii, 1723’te Şeyhülislam yani Osmanlı mparatorluğu’nda, bakanlar kurulunda sadrazamdan sonra gelen, din işlerinden sorumlu üye Ebuishak İsmail Efendi burayı yaptırırken buranın farklı bir şekilde yapılmasını istedi. Ve bunda da başarılı oldu. Çünkü camii birçok yönüyle diğerlerinden farklı
4 KUŞAK ŞEYHÜLİSLAM VE MEZARLARI AYNI YERDE
Şeyhülislam Ebuishak İsmail Efendi, 1645’te Çarşamba’da doğdu. Ailesinden çok sayıda kazasker (ilmiye sınıfının en yüksek derecesindeki devlet görevlisi), kadı, müderris, alim ve şair yetişti. Babası Kara İbrahim Efendi, Alaiyeli (Alanya). İstanbul’da müderrislik ve kadılık, 1657’de Kahire Kadı vekilliği yaptı.
İsmail Efendi ise 1692’de Halep, 1706’da Mekke kadılığından sonra 1710’da Anadolu, iki yıl sonra Rumeli kazaskeri oldu. 1716’da Padişah III. Ahmed döneminde şeyhülislamlığa tayin edildi. İsmail Efendi bir süre görevinden azledildiyse de üç yıl sonra affedildi. Bebek’teki yalısına çekildi. Tüm vaktini ibadet ve ilme ayırdı.
1723’te, cami inşasının bittiği yıl hastalandı. 8 Ağustos 1725’te öldü. Ertesi gün, caminin haziresine defnedildi. Oğulları Şeyhülislam İshak, Şeyhülislam Mehmed Esad, Lütfullah, Şeyh Mehmed ve Mesud efendilerin mezarları da burada.
CAMİNİN İÇİ DE FARKLI
Kágir ve kubbeli cami, Lale Devri Osmanlı mimarisinin barok üsluba geçiş örneklerinden. Ana kubbenin iki yanında üçer küçük kubbe daha var. En, boy ve yükseklik bakımından Kábe’yle aynı ölçülerde. Caminin içinde sekiz mermer sütunun üzerinde kadınlar mahfili cemaat bölümünün üstünde, beş küçük kubbe yer alıyor.
Kabe’yi andıran revakları hatırlatıyor. .. Bu bölümün sağında ve solunda duvara oyulmuş iki mermer mihrap bulunuyor. İsmailağa Camii, 1894’teki büyük İstanbul depreminde harap oldu, minaresi yıkıldı. Bakırcı ve kalaycılara mesken oldu. 1952’de Vakıflar’ın gözetiminde halkın yardımlarıyla aslına sadık kalınarak onarıldı, ibadete açıldı.
Ve kabenin ölçüleri: Hacerül esvedden rüknüşşamiye 11,68 m bu cephede Kabe’nin kapısı vardır. Rüknü yemaniden rüknü ırakiye 12,04 m Hacerül esvedden rüknü yemaniye 10,18 m
Rüknüşşamiden rüknü ırakiye 9,90 m dir.
Sondevir