Cuma Hutbesi (9 Şubat 2024)

İnanç
HAYATI DEĞERLİ KILAN ÖLÇÜ: İMAN Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah, iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara ‘bağışlama ve büyük bir mük...
EMOJİLE

HAYATI DEĞERLİ KILAN ÖLÇÜ: İMAN

Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz
şöyle buyuruyor: “Allah, iman edip dünya ve
ahiret için yararlı işler yapanlara ‘bağışlama ve
büyük bir mükâfat’ sözü vermiştir.”

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber
Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Şu üç özellik
kimde bulunursa o kişi imanın tadına erer: Allah
ve Resûlü’nü her şeyden çok sevmek, sevdiği
kişiyi sadece Allah için sevmek, ateşe atılmaktan
korktuğu gibi imandan sonra küfre dönmekten
de öylece korkmak.”

Aziz Müminler!
İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına,
peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve
şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır.
Rabbimizin emirlerine uymaya, yasaklarından kaçınmaya,
istikamet sahibi bir mümin olmaya söz vermektir.
İman, hak ve adalete, iyilik ve merhamete, huzur ve
mutluluğa giden yollardaki bütün engelleri
kaldırmaktır. Kur’an’ın getirdiği ilahi prensiplere
gönülden bağlanmak, Peygamber Efendimiz
(s.a.s)’in her alandaki örnek hayatını kendimize
rehber edinmektir.

Kıymetli Müslümanlar!
İman, davranışlarımıza yansıyıp ahlakımıza
yön verirse gerçek anlamına ulaşır. İmanımız
dilimize yansıdığında zikir ve şükür olur.
Gözümüze yansıdığında iffet ve hayâ olur.
İmanımız yüzümüze yansıdığında tebessüm,
aklımıza yansıdığında tefekkür olur. Gönlümüze
yansıdığında samimiyet, ailemize yansıdığında
sevgi, saygı, şefkat ve merhamet olur. Kalplerimiz
muhabbetle dolar, hanelerimiz huzur bulur.
İmanımız iş ve ticaret hayatımıza yansıdığında
doğruluk ve dürüstlük olur. Helal ve haram
hassasiyeti gözetilir, kul ve kamu hakkına riayet
edilir. İmanımız toplumsal hayata yansıdığında
adalet, güven ve huzur olur. Birlik ve beraberliğimiz güçlenir, dostluk ve kardeşliğin en güzel örnekleri
sergilenir.

Kıymetli Müminler!
Dünya imtihanımızda bizi başarıya ulaştıracak
olan, Rabbimizin daima yanımızda olduğuna ve bizi
yalnız bırakmayacağına dair inancımızdır. Bütün
zorluklar karşısında bizleri güçlü kılacak ve
yarınlara dair ümidimizi canlı tutacak olan
imanımızdır. Zulümlere, kötülüklere ve
haksızlıklara karşı bize direnme gücü veren
imanımızdır. Nitekim dün aziz milletimiz
Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda imanından
aldığı güçle bütün hayâsızca akınlara ”dur!” dedi.
Rabbimizin yardımı her zaman bizimle beraber
oldu. Bugün de Gazze’de bir avuç mücâhid,
imanlarından aldığı güçle zalimlere karşı
direnmektedir. Allah’a olan sarsılmaz imanları
sayesinde katillerle mücadele etmektedir. Rabbimiz,
“Allah iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan
aydınlığa çıkarır.” buyurmaktadır. Bize düşen ise
kardeşlerimiz vatanlarında özgür bir şekilde
yaşayıncaya kadar maddi ve manevi desteğimizi
onlardan esirgememektir.

Aziz Müslümanlar!
Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve sena olsun
ki bize iman gibi büyük bir nimet lütfetti. Bizler,
imanımızı hayatımızın tüm alanlarına yansıttığımız
zaman bu büyük nimetin şükrünü yerine getirmiş
oluruz. İmanımızı, salih ameller ve güzel ahlakla
kemale erdirmenin gayretinde olduğumuz müddetçe
Rabbimizin rızasını kazanırız. Elimizden ve
dilimizden hiç kimsenin zarar görmediği iyi bir
mümin olduğumuzda İslâm’ı en güzel şekilde temsil
ve tebliğ ederiz.

Hutbemi, Kur’an-ı Kerim’de bizlere öğretilen
şu dua ile bitiriyorum:

“Rabbimiz! ‘Rabbinize iman edin’ diyerek
imana çağıran davetçiyi işittik ve hemen iman
ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla.
Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber
al.”