Müftülerden Kaynaşma Çağrısı

Dinler
Diyanet İşleri Başkanlığı‘nca düzenlenen İl Müftüleri Semineri Sonuç Bildirgesi’nde, toplumların sosyo-kültürel farklılıklarının ötekileştirmeyi ve ayrışmayı besleyen unsurlar olmaktan çok...
EMOJİLE

Diyanet İşleri Başkanlığı‘nca düzenlenen İl Müftüleri Semineri Sonuç Bildirgesi’nde, toplumların sosyo-kültürel farklılıklarının ötekileştirmeyi ve ayrışmayı besleyen unsurlar olmaktan çok kaynaşmayı ve ortak değerler üreterek bu değerleri paylaşmayı sağlayan bir çeşitlilik ve zenginlik olduğu belirtildi.

18-20 Aralık tarihleri arasında Rize‘de Başkanlığın üst düzey yöneticileri, il müftüleri ve kadın il müftü yardımcılarının katılımıyla gerçekleştirilen seminerin sonuç bildirgesinde, Türk milletini birleştiren ve birbirine kaynaştıran üst değerlerden birisinin İslam kardeşliği olduğu ifade edildi.

Diyanet’in kurulduğu günden beri halk arasındaki birlik beraberlik, kardeşlik, sevgi ve saygı gibi bağları pekiştirme görevini yerine getirdiği işaret edilen bildirgede, başkanlığın, bu görevi bugün de sürdürdüğü belirtildi.

Toplumların sahip olduğu sosyo-kültürel farklılıkların, ötekileştirmeyi ve ayrışmayı besleyen unsurlar olmaktan çok kaynaşmayı ve ortak değerler üreterek bu değerleri paylaşmayı sağlayan bir çeşitlilik ve zenginlik olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilen bildirgede, ”Birlik içinde çokluk, çokluk içinde birlik” ilkesinin, çeşitlilik ve bütünlük kavramları arasında herhangi bir çelişki bulunmadığını veciz şekilde ifade ettiği vurgulandı. Milletçe idrak edilen muharrem ayının ve bu ayda yer alan Aşure gününün ve bu vesileyle daha derinden hatırlanan Ehl-i Beyt ve Kerbela gibi kavramların ortak sevgi ve hüznü yinelediği kaydedildi.

İSVİÇRE’DEKİ MİNARE REFERANDUMU

İsviçre’deki minare referandumuna da değinilen bildirgede, İsviçre’de yaşayan Müslüman azınlığın ibadet etme ve inancını yaşama hakkı anlamını taşıyan cami inşasının ve cami mimarisinin ayrılmaz parçası olan minare yapımı hakkının bir referanduma tabi tutulmasının, ”kültürler ve inançlar arası ilişkiye vurulan ciddi bir darbe” olarak değerlendirildi.

CAMİLERDE KADIN, ÇOCUK VE GENÇLERE YÖNELİK PROGRAMLAR

Camilerin, gelecek nesillere intikal edecek birer kültürel ve tarihi eser niteliği taşımasının önemine de değinilen bildirgede, ”Bu çerçevede camilerin kadın, çocuk ve gençlere yönelik programların da düzenleneceği mekanlar olarak değerlendirilmesi, cami hizmetlerinin çeşitlendirilmesi ve cami müştemilatında özellikle öğrencilerin yararlanabileceği kütüphane ve okuma salonları gibi mekânların oluşturulması bir zorunluluktur” değerlendirmesinde bulunuldu.

DİN GÖREVLİLERİNİN İŞ BIRAKMASI

Ezanı usulüne göre güzel okuyan yeterli sayıda din görevlisinin bulunmaması sebebiyle merkezi ezan uygulamasına gidildiğine işaret edilen bildirgede, sürdürülen hizmet içi eğitim faaliyetleri sonucunda ezanı güzel okuyan görevli sayısı arttıkça, daha çok sayıda camide ezan okunmasının sağlanacağı belirtildi.

Din hizmetlerinin doğası gereği başka hiç bir hizmet alanıyla kıyaslanamayacak bir özelliğe sahip olduğu belirtilen açıklamada, ”Din görevi ifa eden personelin kendilerince makul ve yerinde görülen kimi gerekçelerle iş bırakmaları, ne üstlendikleri görevin manevi sorumluluğuyla ve ne de milletimizin dine ve din görevlisine atfettiği yüksek mana ve değerle bağdaşmaktadır” görüşüne yer verildi.