Acur, Arabistan kirazı, buğday, balıketi, bal, et, ekmek, fasulye, hıyar, hurma, incir, kiraz, mercimek, muz, nar, sarımsak, soğan, su, süt, şerbet, üzüm, yağ, yumurta, zeytin, zeytinyağı, zencefil… Bu gıdaların Kuran’ı Kerim‘de geçmesinin bir önemi var…
Dr. Recai Yahyaoğlu’nun yazısı… Dikkat edildiğinde tüm bu gıdaların insan sağlığına önemli etkilerinin olduğu görülebilir. Zaten ilgili Kur’an ayetlerinde de bu gıdalar anılmakta, tavsiye edilmekte ve övülmektedirler.
Balıketi
Denizden taze et (balıketi) yemeniz ve ondan takınacağınız bir süs eşyası (inci) çıkarmanız için denizi emrinize veren O‘dur. Gemilerin denizde suları yara yara gittiklerini de görüyorsunuz. Bütün bunlar O‘nun ihsanlarını aramanız ve nimetlerine şükretmeniz içindir." (Nahl 14)
"Ve iki deniz eşit olmaz. Bu çok temizdir, pek tatlıdır, kolayca içilir. Şu da çok tuzludur, acıdır. (Boğazı yakar) Hepsinden de taze (balıketi) yersiniz ve takınmakta olduğumuz süs eşyası çıkarırsınız. Allah‘ın lütfundan rızkınızı arayıp şükretmeniz için, gemilerin denizi yara yara gittiğini de görürsün." (Fatır 12)
Peygamberimiz (sav) buyurdu ki: "İki ölü ve iki kan bize helal kılınmıştır. Ölüler; balık ve çekirge, iki kan ise ciğer ve dalaktır." (İbn Mace 3218, Müsned, 2/97)
"Denizin suyu temiz, ölüsü (balığı) ise helaldir." (Ebu Davud) buyurmuşlardır.
Acur
Salatalığa benzeyen bir sebzedir. Sıcak iklimlerde yetişir. İdrar söktürücü özelliği vardır.
Peygamberimiz‘in acuru yaş hurma ile birlikte yediği belirtilir. (Kamus 1/79, 1247 K. Ummal 10/28281) Hazım sorunlarında ve susuzluğu gidermek amacıyla da kullanılır. İnsanda rahat bir sindirim ve zindelik meydana getirmesi nedeniyle kilo almış insanlara kullanmaları tavsiye edilebilir. İç Anadolu bölgesinde daha sık yetişir. İnsanların hıyara benzer olarak tükettikleri bir sebzedir.
Kilo almak isteyenlere tavsiye Acur
Hz. Aişe (ra) validemiz acurun yaş hurmayla birlikte yenilmesinin kilo aldırdığını ifade etmiştir. (İbn Mace, 3325) Kilo almak isteyenlerin uygulayabilecekleri bu uygulama denenmeye değerdir. Bazı insanlar ne yaparlarsa yapsınlar kilo alamazlar ve bu her hangi bir hastalıkla ilişkilendirilemez. Özellikle beslenme alışkanlıklarında yapılan doğru düzenleme bu konuda insanlara ciddi olarak faydalar sağlar. Bu tavsiye pek bilinen bir tavsiye olmamakla birlikte Nebevi Tıbbı içinde geçtiği için ve kilo almanın de vermenin de sorun olduğu çağımızla alakalı olması nedeniyle açıklanması uygun bulunmuştur.
Ayva
Peygamberimizin (sav): "Ayva, göğüsteki sıkıntıyı, ağrıyı giderir; gönlü (kalbi) ferahlatıp kuvvetlendirir." (M. Zevail 5/45 C. Sağir 2/80) "Sizden biriniz kalbi üzerinde bir ağırlık hissettiği zaman ayva yesin!" (Herevi 1/971, Nihaye 3/116) buyurmuşlardır. Ayrıca ayva idrarı arttırarak diüretik etki gösterir, ishali keser, kusmayı ve vücut ısısının düşmesini engeller. Hamileliğin ilk üç ayında bolca yenilmesi doğacak olan çocuğun daha güzel, alımlı olmasında etkilidir.
"Şifa iki şeydendir. Biri Kur’an okumakta, diğeri ise bal şerbeti içmektedir"
Balın faydaları Tıbbi Nebevi‘de detaylı ele alınır. Kur’an-ı Kerim‘de: "Rabbin, bal arısına ‘dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yavru yap, sonra her çeşit bitkiden ye; sonrada -bal yapman için- Rabbinin gösterdiği yollardan boyun eğerek yürü!’ diye öğretti. O’nun karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Düşünen bir millet için bunda ibretler vardır." (Nahl 69) buyrulmuştur. Ayrıca Peygamberimiz‘in balla ilgili çok hadisi vardır. Birkaç tanesini burada aktaralım. "Şifa iki şeydendir. Biri Kur’an okumakta, diğeri ise bal şerbeti içmektedir." (Hâkim Tıp 4/200) Burada zikredilen Kur’an okuma eyleminin özellikle ruhsal rahatsızlıklarda faydası olduğunu özellikle belirtmek gerekir.
"Sizlere Sinameki ve Sennutu (tereyağı, bal, hurma ve kimyonu) tavsiye ederim. Zira bunlar ölümden başka her derde devadırlar." (İbn Mace)
"Bal şerbetinden daha üstün ilaç bulunamaz." (C. Sağir 2/125, F. Kadir 5/454)
"Bal şerbeti gönlümdeki üzüntüyü, sıkıntıyı giderir ve gözümün görme duyusunu da kuvvetlendirir."
"Böbrek sancısı böbrekteki sinirdendir, hareket ettiği zaman sahibini hasta eder. Bu hastalığı ılık su ve bal şerbeti ile tedavi ediniz." (Hâkim)
"Doğum yapan (lohusa) kadınlar için yaş hurma, hasta kimseler için ise bal gibi şifa yoktur." (K. Ummal 10/28279; K. Hakayık 2/158) buyurmuşlardır.
Ayrıca değişik Tıbb-ı Nebevi kaynaklarında balın; karaciğer, dalak, mide, bağırsak gibi organ rahatsızlıklarında; koruyucu, temizleyici özelliklerine değinilir. Altını ıslatan çocukların ve ishali bulunan kişilerin tedavilerinde, akıl sağlığının düzenlenmesinde, kanın temizlenmesinde zihinsel rahatsızlıklarda vs. gibi birçok durumda kullanılması özellikle tavsiye edilir.
Et
Geleneksel Hint Tıbbı olan Ayurveda‘ya göre et tüketilmesi tavsiye edilmez. Et, Hindistan ve bölgesindeki ülkelerde büyük baş hayvanlara verilmiş olan anlam nedeniyle zaten oldukça az tüketilen gıdaların başındadır. Fakat burada uygulanan keskin tavır doğru değildir. Kolesterolü yüksek bir insanın yağlı et yemesi zaten tıbben tavsiye edilmez. Fakat etin insan yaşamından ve beslenme alışkanlığından tamamen uzaklaştırılması anlamsızdır. Tıbb-ı Nebevi et tüketimi hakkında son derece dengelidir. Et; hakkında genel olarak tavsiye edilen bir gıda olarak bahsedilir. Fakat ölçülü olunması aşırı derecede tüketilmemesi gerektiği ifade edilir. Buradaki dengeli et tüketimi gerçekte en doğru olan uygulamadır. Etten tam olarak uzaklaşmak ve aşırı derecede et tüketmek uç davranışlardır ve tavsiye edilmezler. Etlerin çeşitleri ve özelliklerine göre tüketilmesi, bazılarının daha rahat tüketilebilecekleri ve bazılarının da daha az kullanılması gerektiğinin belirtilmesi çok önemlidir. Kuran‘da etin 12 yerde adı geçer.