Kur’ân veya Kur’ân-ı Kerîm İslam peygamberi Hz.Muhammed’e Allah tarafından Cebrail aracılığıyla vahiyler şeklinde gönderilen kutsal kitaptır. İlk kez 7. yy’da kitap haline getirilmiştir. Kur’ân ayrıca Kelamullah, Kitabullah, Furkan, Tenzil, Mushaf, Kitab, Nur ve Zikir isimleriyle de bilinir. Fatiha Sûresi ile başlayıp, Nas Sûresi ile sona erer.
Kur’an sözcüğü köken olarak Arapça’da QRE (qare’e/kare’e) (okudu) sözcüğünün sülasi (üç harfli kelime kökü sistemine göre) mastarıdır. "Okumak", "okunan" "okuyuş" "okuma" anlamlarını ifade eder. Kerîm ise, "soylu, asil" ve "eli açık, cömert" anlamlarına gelen Arapça kökenli bir kelimedir.
Mushaf
Kur’an’ın bugünkü haliyle kitap halinde toplanılmış şekline "Mushaf" denir. Mushaf, "sayfalar haline getirilmiş" ya da "iki kapak arasındaki sayfalar" anlamına gelir[4] ve S-H-F (sahife) kökünden gelir.
Kur’an Hz. Muhammed’in ölümü ile tamamlandığından kendisi hayatta iken toplanmamış, Mushaflaştırılıncaya kadar tevatür yolu ile özellikle ezberlenerek muhafaza edilmiştir.
Kur’an ayetleri ilk zamanlar vahiy kâtipleri tarafından papirüs, deri ve kemik üzerine yazılarak saklanırdı. “Kurra” denen ezbere Kur’an bilenlerden 70’e yakın kişi bir savaşta kaybedilince Hz. Ebubekir tarafından toplanan Kur’an Heyeti, şahitli olarak sureleri Hz.Muhammed’in sağlığında dizdiği sırada toplamış, papirüs, deri, kemik üzerine yazılan ayetleri, dipnot ve tefsir notlarını imha etmişlerdir.
Kur’an’ın Bölümleri
Kur’an 114 bölümden (sure) oluşur. Sureler genellikle içerdiği ayetlerin konularından birine göre verilen Arapça isimlerle anılırlar. Sureler kronolojik bir sırada (söyleniş sırasına göre) düzenlenmemiştirler. Sıralamanın da Kur’an’ın bütününden olduğu ve Allah tarafından bildirildiği Müslümanlarca kabul edilir.
Kur’an’ın içerdiği 114 sureden 86’sı Mekke’de, 28’i Medine’de gelmiştir. Mekke’de inan surelere “Mekki”, Medine’de inen surelere ise “Medeni” denir. Medine’de gelen sureler Bakara, Ali İmran, Enfal, Ahzab, Maide, Mümtahine, Nisa, Zilzal, Hadid, Muhammed, Rad, Rahman, Dehr, Talak, Beyyine, Haşr, Nasr, Nur, Hac, Münafikun, Mücadele, Hucurat, Tahrim, Cuma, Tegabun, Saf, Feth ve Berae’dir.
Kuran’ın bugünkü dizilişi ile mushaflaşması ise Halife Osman zamanında gerçekleşmiştir. Beş kopya halinde çoğaltılıp çeşitli İslam şehirlerine gönderilen orijinallerden biri de Topkapı Müzesi’nde sergilenmektedir.
Hafız
Kur’an’ın bütün metnini ezberleyen ve uygun şekilde (tecvid) okuyabilen kişiye hafız denir. Günümüzde genel olarak Kur’an’ı anlamadan ezbere seslendirenlere de hafız denilmektedir. Kur’an’ı uygun bir şekilde ve güzel bir tutum ve sesle okumaya ise “tilavet” denir.
Ömer devrinde Kur’ân öğretimine hız verildi. Gerek Medine’de gerekse sınırları günden güne genişleyen İslam Devleti’nin diğer merkezlerinde en sıhhatli kaynak olan hâfiz sahabelerin öğretmen ve gözetmenliğinde pek çok hâfız yetiştirilmiştir.