Ramazan boyu verilen toplu iftar sofralarının konukları arasında farklı dinlere mensup yabancılar da yer alıyor. Antalya ve Muğla‘da yaşayan yabancı uyruklular Müslüman Türk halkıyla birlikte iftar etmenin mutluluğunu yaşıyor.
Ramazan ayının manevi havasından Türkiye’de yaşayan yabancılar da etkileniyor. Komşularına iftar veren yabancıların sayısı her geçen gün artıyor. Toplu iftar yemeklerine ise yabancılar mutlaka davet ediliyor. Özellikle turistik bölgelerde yerli ve yabancılar hep birlikte iftar etmenin mutluluğunu yaşıyor.
Tıpkı Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde bir grup hayırsever esnaf tarafından kurulan çadırda edilen toplu iftar gibi. Yaklaşık 100 civarında yabancının da katıldığı iftarda, birlik ve beraberlik rüzgarı esti.
İlk kez katıldım
Catherine Machiaim İskoçya’dan geldiğini, burada bir evi olduğunu ve tatil yaptığını ifade ederek, "Harika arkadaşlarım olduğu için burada bulunmaktan son derece mutluyum. İlk defa böyle bir organizasyona katılıyorum. Kendimi çok ayrıcalıklı hissediyorum. Burada bulunmaktan dolayı onur duyuyorum" şeklinde konuştu. Organizasyon komitesi adına bir açıklama yapan Mustafa Özkayalar, Köyceğiz’de altı esnaf arkadaşıyla oturup iftar çadırı kurmaya karar verdiklerini söyledi. İlçe halkının teveccühüyle Ramazan ayının başından beri iftar verdiklerini kaydeden Özkayalar, "Köyceğiz’e yerleşen çok sayıda İngiliz, İsveç ve Alman vatandaşlar var. Birçoğu davetimizi teşrif etti. Bu bir açılım oldu. Bundan sonra devam ettireceğiz" dedi.
Rahip de davet edildi
Antalya’da ise yaşayan farklı dinlere ve ülkelere mensup yabancılar Antalya Kültürlerarası Diyalog Merkezi (AKDİM) tarafından düzenlenen geleneksel iftar yemeğinde bir araya geldi. İftara Alman, Rus, Fransız, Kübalı, Belçikalı, ABD ve birçok farklı yabancı konuklar katıldı. Alman Saint Nikolas Kilisesi Rahibi Rainer Korten, Türklerle ve birçok yabancı ülke vatandaşlarıyla aynı masayı paylaşmanın güzelliğine değindi. Kendisinin de Ramazan ayında oruç tutan insanlara saygısı olduğunu söyleyen Korten, "Antalya’da mümkün olduğunca Ramazan ayında dışarıda yemek yemiyorum. Hatta evimde balkonda bile ne su içiyor ne de yemek yiyorum. Oruç tutan insanlara bir nebze de olsa böyle bir katkı yapıyorum" dedi.
Açlık şükretmeyi öğretiyor
Üç yıl önce Müslüman olan Danimarkalı bilgisayar programcısı Ghita Desiree Olsen, 11 ayın sultanı Ramazan ayında oruç tutarak Allah’a şükretmenin ne kadar büyük bir nimet olduğunu anladığını söyledi. Olsen, "Oruç, mümini Allah’a yaklaştırıyor. İnsan açlıkla Rabbine şükretmeyi öğreniyor. Danimarka Kopenhag’a göre Türkiye’de oruç tutmanın ayrı bir güzelliği var. Kızılot’ta Türk komşularımızla orucumu açmanın ayrı bir manevi huzuru var. Oruç tutmak ayrı bir nimet" diye konuştu.
Dostluk rüzgarı esti
Yaklaşık 100 civarında yabancının da katıldığı iftarda, birlik ve beraberlik rüzgarı esti. Thomas Gaethke, ilk defa bir iftar yemeğine davet edildiklerini belirterek, "Memnuniyetle katıldık. İki ülkenin kültüründen gelen halkımızla beraber yaşamak zorundayız. Çok teşekkür ediyoruz" dedi.