Ankara Müftülüğü Cuma hutbesinde, düğün ve nikah sırasında damat ve gelinin ailelerinin birbirlerine azami ölçüde yardımcı olması gerektiği noktasında cemaati uyaracak.
Hutbede, ”Küçük şeyler için karşı tarafı sıkıntıya sokmak, daha sonra hiç yüz yüze gelmeyecekmiş gibi aşırı isteklerde bulunarak dünür olduğu aileyi darda bırakmak hiç de doğru değil” uyarısında bulunacak.
Yenimahalle İlçe Müftüsü Eyüp Demir‘in hazırladığı ve yarın Cuma Namazı’nda başkentteki camilerde okutulacak ”Düğün ve Geleneklerimiz” konulu hutbede, toplumları toplum yapan özelliklerden birinin de örf ve adetleri olduğuna işaret edilerek, düğünlerin ve o düğünlerdeki geleneklerin de bunlar arasında yer aldığı belirtildi.
Nikah ve düğünlerle mukaddes aile yuvasının kurulduğu ifade edilen hutbede, bu mukaddes yuvayı oluşturanların da geçici menfaatler için değil, neşe ve hüzünde bir olmak, ölünceye kadar aynı yastığa baş koymak ve evlat sahibi olmak için bir araya geldiği vurgulandı.
Kurulan yuvanın temelleri ne kadar sağlam olursa yuvanın da o kadar uzun ömürlü olacağına dikkat çekilen hutbede, ”Aileler, düğün ve nikah esnasında birbirlerine azami ölçüde yardımcı olmalıdır. Küçük şeyler için karşı tarafı sıkıntıya sokmak, daha sonra hiç yüz yüze gelmeyecekmiş gibi aşırı isteklerde bulunarak dünür olduğu aileyi darda bırakmak hiç de doğru değildir” değerlendirmesinde bulunuldu.
Nikahsız birliktelikler ve geçici nikahlara da değinilen hutbede, bunların ahlaki bozulmanın yansımaları olduğu belirtildi. İslam dininin, evliliğin devamına önem verdiği vurgulanan hutbede, şunlar kaydedildi:
”İslam, nikah akdinin sıhhati için bunu şart koşmuştur. Yeni bir aile, ancak dinen ve hukuken geçerli bir nikahla kurulur. Çeşitli mazeretler ileri sürerek geçici veya belli bir zaman için kıyılan nikahlar dinimizce geçerli değildir. Evlilik, insanın sağlıklı ve düzenli bir hayata sahip olmasını sağlar. Dolayısıyla kurulacak yuvalar gereksiz masraflarla zorlaştırılmamalı, israf boyutuna varan düğünlerden kaçınılmalıdır.
Düğünler, yeni bir yuva kurmanın sevinç ve mutluluğunun yakın akraba ve komşularla paylaşılmasıdır. Mutlu bir hayatın başlangıcı olan düğünlerimiz, Yüce Allah’ın rızasına uygun olmalıdır. Peygamberimiz de düğünlerin neşe ve coşku içerisinde yapılmasını uygun görmüş, israfsız ve sade düğünler yapılmasını tavsiye etmiştir.
Nikah ve düğünlerimizde İslami ölçülere dikkat etmeli, dinimize, ahlakımıza, geleneğimize aykırı uygulamalardan sakınmalıyız. Komşularımızın hastalarını, yaşlılarını, çocuklarını hesap etmek zorundayız. Gece yarılarına kadar ses ve zaman sınırı tanımayan eğlencelerle, komşuları rahatsız etmek doğru değildir.Öyleyse, düğün ve sünnet cemiyetlerinde ölçülü olmaya, kimseyi incitmemeye ve Allah’ın rızasını gözetmeye özen gösterelim.”