Cuma Hutbesi (3 Mayıs 2024)

İnanç
DUA: RABBİMİZE SIĞINMANIN SÖZLÜ İFADESİ Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Kullarım, beni sana sorduklarında, bilsinler ki, ben onlara çok yakınım. Dua eden...
EMOJİLE

DUA: RABBİMİZE SIĞINMANIN SÖZLÜ
İFADESİ

Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz
şöyle buyuruyor: “Kullarım, beni sana
sorduklarında, bilsinler ki, ben onlara çok
yakınım. Dua edenin duasına karşılık veririm.
Öyleyse kullarım davetime uysunlar ve bana iman
etsinler ki doğru yolu bulsunlar.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber
Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Kabul
edileceğine gönülden inanarak Allah’a dua edin…”

Aziz Müminler!
Yüce Rabbimizin darlıkta ve bollukta, neşede ve
üzüntüde, her şart ve durumda bize lütfettiği bir iltica
kapısı vardır. Bu kapının adı, dua kapısıdır.
Dua, Allah’a imanımızın ve kulluğumuzun sözlü
bir tezahürüdür. Rabbimizin yüceliğinin ve daima
O’nun yardımına muhtaç olduğumuzun itirafıdır. Dua,
ibadetlerimizle birlikte Allah’ın rahmet ve bereketini,
af ve mağfiretini talep ettiğimiz yakarışımızdır. Görev
ve sorumluluklarımızı yerine getirdikten sonra
kararlılığımız ve gayretimizin bir ifadesidir. Dua, bizi
diri tutan manevi bir güçtür. Kötülüklere karşı
koruyan bir kalkandır.

Kıymetli Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz, duanın en nâdîde örneklerini
Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin dilinden bize
öğretmiştir.
Hz. Âdem’in dilinde dua, nedamettir. O ve eşi
Hz. Havvâ, yaptıkları bir hatadan sonra hemen
pişmanlık duyarak şu sözlerle Allah’a sığınmışlardır:
“Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi
bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen hüsrana
uğrayanlardan oluruz.”

Hz. İbrâhim’in dilinde dua, sadakattir. O, nice
ağır imtihanlardan geçmesine rağmen Allah’a
teslimiyetini hiçbir zaman yitirmemiş ve şöyle niyazda
bulunmuştur: “Rabbimiz! Bizi sana teslim
olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak
bir ümmet çıkar.”

Hz. Eyyûb’un dilinde dua, sabır ve metanettir.
O, yakalandığı amansız hastalık karşısında şu dua ile

Rabbinden şifa talep etmiştir: “Rabbim! Ben bir
derde tutuldum. Sen, merhametlilerin en
merhametlisisin.”

Değerli Müminler!
Hz. Yûsuf’un dilinde dua, iyi bir insan olma ve
hayırlı bir akıbete ulaşma dileğidir. O, iffetinden ödün
vermediği için uğradığı çirkin iftira karşısında nice
sıkıntılara maruz kalmış ve Rabbine şöyle yakarmıştır:
“Allah’ım! Dünyada da ahirette de beni himaye
eden, koruyup gözeten Sensin. Canımı Müslüman
olarak al ve beni salih kimselerin arasına kat!”

Hz. Mûsâ’nın dilinde dua, Allah’tan yardım ve
kolaylık istemektir. O, inkârcı zalimlerin türlü
zorbalıklarına asla boyun eğmemiş, ümidini
yitirmemiş ve şöyle diyerek Allah’a dua etmiştir:
“Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşlerimi
kolaylaştır.” Hz. Îsâ’nın dilinde dua, helal ve temiz rızık talep
etmektir. O, kendisine iman edenlerin isteklerini şu
duayla Allah’a arz etmiştir: “Rabbimiz! Bizi
katından rızıklandır. Sen rızık verenlerin en
hayırlısısın.”

Aziz Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in pek çok
hadisinde bizim için nice güzel dua örnekleri vardır.
Biz onun dualarından; yaratılışımızın gayesini,
varlığımızın amacını öğreniriz. Dünyada mutluluğa
ahirette ebedi kurtuluşa nasıl ulaşabileceğimizin
yollarını görürüz. Onun dualarında imanın, ibadetin ve
güzel ahlakın bir mümin için neler ifade ettiğini, hâsılı
iyi bir insan, samimi bir Müslüman olma gayretini
görürüz.

Kıymetli Müminler!
Duanın bereketinden, verdiği huzur ve
sükûnetten kendimizi mahrum bırakmayalım. Ailemiz,
milletimiz ve tüm insanlığın selameti için Rabbimize
gönülden dua edelim. Gazze’de ve dünyanın farklı
yerlerinde zulme maruz kalan kardeşlerimizin
kurtuluşu için Cenâb-ı Hakk’a niyazda bulunalım.
Hutbemi her gün yatsı namazından sonra
okuduğumuz Bakara sûresinin son ayetinde yer alan
şu dua ile bitiriyorum:

“Rabbimiz! Bizi bağışla! Bize merhamet et!
Rahmetinle muamele eyle! Sen bizim sahibimiz ve
yardımcımızsın; kâfirlere karşı bize yardım et!”