Cuma Hutbesi (29 Eylül 2023)

İnanç
Muhterem Müslümanlar! Bir gün sahâbe-i kirâmdan biri, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e gelerek “Ya Resûlallah! Bana İslam’la ilgili öyle bir şey söyle ki başka hiç kimseye soru sorma ihtiyacı hissetmeyey...
EMOJİLE

Muhterem Müslümanlar!
Bir gün sahâbe-i kirâmdan biri, Peygamber
Efendimiz (s.a.s)’e gelerek “Ya Resûlallah! Bana
İslam’la ilgili öyle bir şey söyle ki başka hiç kimseye
soru sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedi. Bunun
üzerine Allah Resûlü (s.a.s) ona şöyle buyurdu:

“Allah’a iman ettim de,sonra
da dosdoğru ol.”

Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam’ın gönderiliş gayesi,
erdemli insanların oluşturduğu ideal bir toplum inşa
etmektir. Tüm yaratılmışların güven ve huzurla
yaşayabileceği bir dünya kurmaktır. Cenâb-ı Hak, akıl
ve iradeyi bizlere bunun için lütfetmiştir. Hidayet
rehberi kitapları, hak ve hakikatin temsilcileri olan
peygamberleri bunun için göndermiştir. Bununla
birlikte Yüce Rabbimiz, yürüyeceğimiz dosdoğru
yolu da bize göstermiştir. Bu yol, Rabbimize hakkıyla
iman etmek ve istikamet üzere bir ömür sürmektir.

Değerli Müslümanlar!
İman, Rabbimize samimiyetle kul olmaktır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in örnekliğinde bir
hayat yaşamaktır. İman, insanı özgürleştirir. Onu en
doğru yola, sırât-ı müstakîme iletir. İman, insana
yaratılış gayesini ve sorumluluklarını öğretir. Ona
kimlik ve kişilik kazandırır.
İmanın gereği istikamettir, yani kişinin özüyle
sözünü bir kılmasıdır. Olduğu gibi görünmesi,
göründüğü gibi olmasıdır. İstikamet, insanın hayatını
Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamberimiz (s.a.s)’in
sünnetine göre şekillendirmesidir. Allah ve
Resûlünün rızasını herkesten ve her şeyden üstün
tutmasıdır.

Kıymetli Müminler!
İstikamet, imanımıza, ibadetlerimize,
ahlakımıza, hâsılı hayatımızın her ânına ve her
alanına yansıdığı müddetçe gerçek anlamına kavuşur. İmanda istikamet, Allah’a hiçbir şeyi ortak
koşmamaktır. Tevhid ve vahdeti kuşanmaktır.
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”
ayetine içtenlikle bağlanmaktır.
İbadette istikamet, ölüm bize gelinceye kadar
kulluk vazifelerimize sadık kalmaktır. İbadetlerimizi
yalnızca Allah’a has kılmak; her türlü riya ve
gösterişten arındırmaktır.

Aziz Müslümanlar!
Ahlakta istikamet ise,
“Ben güzel ahlakı tamamlamak için
gönderildim.” buyuran Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in
örnek ahlakını rehber edinmektir. Ülfet ve muhabbeti,
nezaket ve zarafeti aile hayatımıza hâkim kılmaktır.
Yalan ve hileye, zulüm ve haksızlığa asla tevessül
etmemektir. Kul ve kamu hakkını ihlal eden
davranışlardan kaçınmaktır. Elimizden, dilimizden,
evimizden, işimizden, hâsılı hayatımızın her
alanından haram ve günah olan her şeyi uzak
tutmaktır.

Değerli Müminler!
Bizler, imanda istikameti, ibadette samimiyeti,
ahlakta dürüstlüğü Peygamberimiz Hz. Muhammed
Mustafa (s.a.s)’den öğrendik. Sevgi ve saygıyı,
hürmet ve muhabbeti, bir arada kardeşçe yaşama
kültürünü ondan öğrendik. Anne ve babaya itaat
etmeyi, eşimize sadakat göstermeyi, çocuklarımıza
merhametle muamele etmeyi, komşumuzun hakkını
gözetmeyi bize o öğretti. Allah katında üstünlüğün
yalnızca takvada olduğunu, insanların tarağın dişleri
gibi eşit kabul edildiğini ondan öğrendi tüm insanlık.

Ne mutlu, Rabbimizin emrettiği, Peygamber
Efendimiz (s.a.s)’in yaşayarak öğrettiği istikamet
üzere bir ömür sürenlere. Ne mutlu, sırât-ı müstakîme
engel olan kin, nefret, düşmanlık ve haset gibi kötü
duygu ve düşüncelerden arınanlara.

Hutbemi Rabbimizin istikamet sahibi
müminleri müjdelediği şu ayet-i kerime ile
bitiriyorum: “Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır deyip
sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur,
onlar asla üzülmeyeceklerdir.”