BİZİ GÜÇLÜ KILAN, BİRLİK VE
BERABERLİĞİMİZDİR
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz
şöyle buyuruyor: “Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin,
birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz de
gücünüzü kaybedersiniz. Sabırlı olun. Çünkü
Allah sabredenlerle beraberdir.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber
Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Müminler,
birbirini destekleyen bir binanın tuğlaları
gibidir.”
Aziz Müminler!
Coğrafyaları, renkleri ve dilleri farklı olsa da
bütün Müslümanlar kardeştir. Müminlerin tamamı Hz.
Muhammed Mustafa (s.a.s)’in ümmetidir. Allah
Resûlü (s.a.s), bir hadislerinde ümmet ve kardeş
olmanın gereklerini bizlere şöyle öğretmektedir:
“Birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset
etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın
kulları! Kardeş olun!”
Kıymetli Müslümanlar!
Bizler, tarih boyunca Sevgili Peygamberimiz
(s.a.s)’in bu çağrısını dikkate aldık. Birlik ve
beraberliğimize, huzur ve muhabbetimize her daim
sahip çıktık. Bu bilinçle nice kardeşlik destanları
yazdık. El ele, gönül gönüle vererek her türlü zorluğa
ve sıkıntıya birlikte göğüs gerdik. Aynı topraklar
üzerinde yaşadığımızı, aynı idealleri paylaştığımızı
hiçbir zaman unutmadık. Gök kubbenin altında
sevinçlerimiz de birdir, üzüntülerimiz de birdir.
Dualarımız da birdir, âminlerimiz de birdir.
Düşüncelerimiz, mezhep ve meşrebimiz farklı olsa da
uğruna nice şehitler verdiğimiz vatanımız birdir.
Değerli Müminler!
Dün olduğu gibi bugün de cennet vatanımıza göz
diken, hain emellerle kardeşliğimize kastedenler var.
Bizi birbirimize düşürmek ve huzurumuzu bozmak
için çalışanlar var. Aramıza fitne ve fesat tohumları
ekerek bizi zayıflatmak isteyenler var. Bunlar
karşısında hepimize düşen, birlik, beraberlik ve
kardeşliğimizden asla ödün vermemektir. Din,
Kur’an, vatan ve ezan gibi mukaddesatımız etrafında
birbirimize kenetlenmektir. Şehitlerimizin uğruna
canlarını feda ettikleri ulvî değerleri yaşamak ve
yaşatmaktır. Göz aydınlığı yavrularımızı ve
geleceğimizin teminatı gençlerimizi, inancımıza,
tarihimize ve medeniyetimize sahip çıkacak iyi bir
insan olarak yetiştirmektir. Onları, güler yüz ve tatlı
dille, camilerimizin huşû ve huzur veren manevi
iklimiyle buluşturmaktır.
Aziz Müslümanlar!
Geçen hafta hain bir terör saldırısı nedeniyle
vatan evlatlarımız şehadet makamına ulaştı.
İnanıyoruz ki, Rabbimizin rahmeti şehitlerimizin
üzerinedir. Onlar, kendilerine müjdelenen cennet
nimetleriyle sevinmektedirler. Şehitlerimizi ve
gazilerimizi yetiştiren anne babalar başımızın tacıdır.
Onların eş ve çocukları en değerli emanetimizdir.
Biliyoruz ki, Allah’ın yardımı müminlerle beraberdir
ve zafer inananlarındır. Vatanımıza göz diken,
milletimize ve ümmet-i Muhammed’e düşmanlık
besleyen, Filistin’de bebek, kadın, yaşlı demeden
masumları katleden işgalci zalimlere gelince, onlar,
mutlaka kaybedeceklerdir. Rabbimizin vaadi gayet
açıktır:
“De ki: Hak geldi bâtıl yok oldu. Zira bâtıl yok olmaya
mahkûmdur.”
Bu vesileyle bütün şehitlerimize Yüce
Rabbimden rahmet, yaralılarımıza acil şifalar,
ailelerine sabr-ı cemil diliyorum. Aziz milletimizin
başı sağ olsun. Cenâb-ı Hak, kahraman ordumuzu ve
güvenlik güçlerimizi, huzur ve emniyetimizi sağlamak
için verdikleri mücadelede muvaffak eylesin.
Birliğimizi, kardeşliğimizi ve muhabbetimizi daim
kılsın.