Hz. Peygamber, “Üç şey vardır ki bunlar asla yasaklanamaz: Su, ot ve ateş” buyurmuştur.
(İbni Mâce, Ruhûn:16; Ebu Davud, Buyû,60; Ahmed b. Hanbel, V,364)
Ebu Hureyre (r.a.) de, “Kendiliğinden biten ota mani olacağından dolayı ihtiyaç dışı su fazlalığından başkasının kullanımını yasaklamayınız” hadisini nakletmiştir. (Sahih-i Buhari, Kitâbu’l-Musâkâ,1090,1091; Buhari, Şürb 2, Hiyel 5; Müslim, Musâkât 38, (1566); İbnu Mâce, Rühûn 19, (2478)
İÇME SUYU İLE İLGİLİ AYETLER
SU İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE DEYİMLER
“Üç kimse vardır ki Allah kıyamet günü kendilerine bakmaz, onları temize çıkarmaz, onlar için acıtıcı bir azap vardır: Yol üzerinde kendisinin ihtiyaç dışı su fazlalığı olup da bunu yolcuya kullandırmayan kimse… Allah: “Tıpkı senin ellerinin üretmediği su fazlalığını kullandırmayıp engellediğin gibi bugün de ben seni lütuf ve ihsanımdan engelliyorum” buyurur.” (Sahih-i Buhari, Kitâbu’l-Musâkâ, 1093, 1096)
Ebu Hureyre (ra)’dan dan, Allah Resulü buyurdu: “Bir adam yolda yürürken susadı, bir kuyu buldu, içine inip su içti. Yukarıya çıktığı zaman dilini çıkarıp susuzluktan toprak yalamakta olan bir köpek gördü. Adam: Zavallı hayvan tıpkı benim gibi susamış dedi ve derhal kuyuya indi ayağındaki pabucunu çıkartıp içine su doldurdu, ağzına alıp yukarıya çıkardı ve köpeğe içirdi. Allah onun bu hareketinden memnun kalıp bağışladı.” Ashap, bunun üzerine “Ey Allah’ın Resulü! Bizim için hayvanlara yaptığımız iyilikler hakkında ecir var mıdır?” diye sorunca: “Her ciğer taşıyan canlı için (yapılan iyilikte) sevap vardır “buyurmuştur (Sahih-i Buhari, Kitap-ı Musâkâ 1094; Buhari, Şirb 9, Vudü 33, Mezâlim 23, Edep 27; Müslim, Selâm 153, 2244; Muvatta, Sıfatu’n Nebi 23, (2, 929-930); Ebu Davud, Cihat 47, (2550).
“Günahkâr bir kadın sıcak bir günde dilini dışarı çıkartmış susuzluktan solumakta olan bir köpek gördü. Hemen mestini çıkararak ona su çekip içirdi. Bu sebeple Allah onu bağışladı.” (Mâlik, Buhari, Müslim ve Ebu Davud) Bu kıssayı tamamlayan bir hadisi de İbni Ömer (r.a) nakletmiştir.
Bir kadın bir kedi yüzünden cehenneme girdi. Çünkü o kediyi eve hapsetmiş, ayrıca onun yerin haşaratından yememesi için ne onu serbest bırakmış ve ne de ona yiyecek bir şey vermişti.” [Buhari ile Müslim] (Rûdânî,319)
İbni Amr bin el-Âs (r.a)’dan dan “Merhamet edenlere Rahman da merhamet eder. Yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.” (Tirmizi ve aynı lafızla Ebu Davud)
Surâka, İslâm dinini kabul ettikten sonra Rasûlullah (sav)’a yabancılara ait hayvanları kendi hayvanları için suyla doldurduğu yalaklardan suladığını sonra onları serbest bıraktığını bu hareketinin Allah indinde makbul olup olmadığını sorunca Hz. Muhammed (sav) şöyle cevap vermiştir: “Kesin olarak makbuldür; hangi canlı olursa olsun, susamış her yaratığa karşı lütufkâr davranmak Allah nazarında mükâfata lâyık bir harekettir.”
Hz. Peygamber, “İmanın yarısı temizliktir” (Müslim, Taharet 1) buyurmuştur. “Su temiz olarak yaratılmıştır, rengini, kokusunu ve tadını değiştirmedikçe onu hiçbir şey kirletmez”
Ebu Hureyre (r.a), bir adamın Hz. Peygamber’e gelip denize açıldıklarında yanlarındaki az suyu ancak içmek için kullandıklarını deniz suyundan abdest alıp alamayacaklarını sorduğunda Hz. Peygamber’in “Onun suyu temizdir, (içinden çıkan) ölüsü de helâldir” buyurduğunu işitmiştir (Muvatta ve Sünen Ashabı (Rûdânî, 194).
Ebu Umâme (r.a)’dan dan: “Suyu kokusunu ve tadını değiştiren şeyden başkası asla murdar yapamaz.” (Taberânî, Mu’cemu’l-Evsat ve Mu’cemu’l-Kebir’de (Rûdânî, 202)
Hz. Peygamber, “Su iki kulle (iki yüz rıtıllık su kabı miktarı) oldu mu pislik tutmaz, çünkü (bu durumda olunca) onu hiçbir şey kirletmez” buyurmuştur.
İbni Ömer (r.a), Hz. Peygamber’e büyük testi veya küçüğünden abdest almanın daha iyi olduğunu sormuş. Hz. Peygamber ona “Küçük testilerden daha iyidir. Çünkü Allah’ın dini kolaydır, tertemizdir” buyurmuştur. Taberânî, Mu’cemu’l-Evsat’ta.( Rûdânî, 203)
Hz. Peygamber, suyun pislikten korunmasını emrederek şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz durgun suya abdest bozmasın ve böyle bir suda cünüplükten dolayı yıkanmasın” (Buhari, Vudü’, 68; Müslim, Tahâre, 36/94-96, Tirmizi, Tahâre, 51; Nesaî, Tahâre, 45)
“Sizden biriniz uykusundan uyandığı zaman, elini üç defa yıkamadıkça su kabına sokmasın. Çünkü o, elinin nerede gecelediğini bilmez.” (Müslim, Tahâre, 87; Ebu Davud, Tahâre, 49; Tirmizi, Tahâre, 19)
Hz. Peygamber’in rastladığı bir nehir yakınında, kap ile getirilen sudan abdest aldıktan sonra artan suyu, “Gidin, bunu nehre boşaltın. Ola ki ileride bir canlının kursağına gıda olur” buyurmuştur.
Rafi İbn Hadic (ra)’dan, Rasûlullah (sav) buyurdu ki: “Hararet, cehennemden bir kabarmadır. Hararetinizi (soğuk) su ile soğutunuz.” (Buhari, Tıbb 28, Bed’ü’l-halk 10; Müslim, Selam 83, (2212); Tirmizi, Tıbb25, (2074).
Suyun ferahlatıcı ve teskin edici özelliği, Hz. Peygamber’in hadisinde bir tedavi yöntemi olarak bizlere sunulmuştur. “Muhakkak ki öfke şeytandan yaratıldı. Şeytan da ateşten yaratıldı. Muhakkak ateş su ile söndürülür. Biriniz öfkelendiğinde abdest alsın.” (Ahmed İbn Hanbel, IV, 220)
Suyun temizleyen özelliğine atıfta bulunan Hz. Peygamber, Câbir (ra)’den aktarılan “Beş vakit namaz evin önünde bol miktarda akan tatlı bir suya günde beş defa dalıp yıkanan gibidir. Bu adamda kir namına bir şey kalır mı?” ‘Hayır, bir şey kalmaz’ dediler. Peygamber Efendimiz “işte su kiri giderdiği gibi beş vakit namaz da günahları mahveder” buyurmuştur. (Müslim)
Süleym b Cabir, Hz. Peygamber’e gelip faydalanacağı bir hayrı anlatmasını istediğinde, Hz. Peygamber “Sadakayı hakir görme! Kendi kovandan su isteyenin kabına akıttığın bir miktar su bile olsa. Kardeşini güler yüzle karşıla ve ayrıldığı zaman gıybetini yapma” buyurmuştur.
Sa’d İbn Ubâde, Rasûlullah (sav)’a gelerek, hangi sadakanın hoşuna gideceğini sorduğunda Hz. Peygamber, “su” diye cevap vermiştir. (Ebu Davud, Zekât 41)
Ölenlerin ruhuna kuyu, çeşme gibi su vakıfları yaptırmak ta nebevî tavsiyeler arasındadır. Sa’d İbn Ubâde vefat eden annesi için bir kuyu kazdırmıştır. (Ebu Davud, Zekât 42; Nesâi, Vesâyâ 9) 75)