Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredilen ve daha sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarına yönelik yürütülen soruşturma sonunda Mümtazer Türköne ve Şahin Alpay’ın da aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 31 sanığın yargılanmasına başlandı.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki salonda, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmaya, bu davanın 21 tutuklu sanığı ile birleşen dosyanın sanığı Zaman gazetesi eski yöneticisi Adil Gülçek olmak üzere 22 tutuklu sanık ve 5 tutuksuz sanık katıldı.
AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ile aralarında yabancı gözlemcilerin de bulunduğu çok sayıda kişi, duruşmaya izleyici olarak katıldı.
Duruşma, tutuklu sanıklardan Ahmet Metin Sekizkardeş’in savunmasıyla sürüyor.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından İsmet Bozkurt tarafından hazırlanan iddianamede, Mümtazer Türköne, Şahin Alpay, Ali Bulaç, Ahmet Metin Sekizkardeş, Ahmet Turan Alkan, Alaattin Güner, Cuma Kaya, Faruk Akkan, Hakan Taşdelen, Hüseyin Belli, Hüseyin Turan, İbrahim Karayeğen, İsmail Küçük, Mehmet Özdemir, Murat Avcıoğlu, Mustafa Ünal, Onur Kutlu, Sedat Yetişkin, Şeref Yılmaz, Yüksel Durgut ve Zafer Özsoy tutuklu sanık, Ahmet İrem, Ali Hüseyinçelebi, Süleyman Sargın, Osman Nuri Arslan, Osman Nuri Öztürk, Lalezer Sarıibrahimoğlu, Nuriye Ural ve Orhan Kemal Cengiz ise tutuksuz sanık olarak yer alıyor.
İddianamede, sanıklar hakkında “anayasal düzeni, TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan da ayrı ayrı 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
17-25 Aralık darbe teşebbüsünde Zaman gazetesi
İddianamede, 2013 yılı Nisan ortalarından itibaren FETÖ/PDY’nin medyada görevli üyelerinin bilinçli ve sistemli şekilde 17-25 Aralık 2013’te sözde “yolsuzluk” adı altında gündeme getirilecek iddiaların bir kısmını sosyal medyada şifreli ve imalı bir biçimde işlemeye başladığı, Mehmet Baransu, Emre Uslu, “Şefkat Tepe” adlı dizi, Abdülhamit Bilici, Bülent Korucu, Zaman Gazetesi Washington Temsilcisi Ali Aslan’dan verilen örneklerle anlatılıyor.
Zaman gazetesinde köşe ve haber yazarlarının da 17-25 Aralık sürecinde olaya müdahil olarak algı mühendisliğine katkıda bulunduğu da iddianamede yer alıyor.
FETÖ, görüşlerine karşı olduğu gazetelerle dirsek temasında bulundu
Örgüt medyasının, yıllardır sözde yayın politikalarına, ideoloji ve görüşlerine karşı olduğu Cumhuriyet, Radikal ve Aydınlık gazeteleri dahil olmak üzere diğer medya kuruluşlarıyla dirsek temasına geçtiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, 7 Aralık 2013’te gerçekleştirilecek kumpas ve komplolarla başlatılacak operasyonlara dair sinyallerin Can Dündar’ın 3 Aralık 2013’te Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde sarf ettiği sözlerin dirsek temasını tartışmaya yer bırakmayacak şekilde kanıtladığı vurgulanıyor.
İddianamede, “FETÖ/PDY’nin bundan sonra gerçekleştireceği yasa dışı operasyonlar dikkate alındığında, bu ifadelerin tahmin ya da öngörü şeklinde kabul edilmesinin imkansız olduğunu normal zekaya sahip bir insan rahatlıkla değerlendirebilir.” ifadelerine yer veriliyor.
FETÖ/PDY üyelerinin, sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu soruşturmaları kapsamında yaptığı usulsüzlüklerin basın tarafından gündeme getirilmesi üzerine Zaman gazetesinin harekete geçtiği belirtilen iddianamede, 25 Şubat 2014’te “Bu andıcın hesabı sorulsun”, “Hoca Efendinin Avukatı Albayrak: Bunlar kara propaganda metodu”, “Suçlanan Savcı Çimen, bu şerefsizliktir” başlıklı haberlerin içeriklerinde, örgüt liderinin söylemlerini sütunlarına taşıdığı, kamuoyunda Gülen ve örgütü aleyhine ortaya çıkan tepkileri hafifletmeyi amaçladığı ve iddiaları savunan bir müdafi rolü oynadığı anlatılıyor.
Kapatılan Zaman gazetesinin eski yöneticilerinden Adil Gülçek ise yakalandıktan sonra sevk edildiği hakimlikçe tutuklanmış, Gülçek hakkındaki dosya bu davayla birleştirilmişti.