YAŞ Üyesi Generale Tutuklama

Olaylar
İnternet Andıcı davasında aralarında emekli Orgeneral Hasan Iğsız ve EDOK Komutanı Orgeneral Nusret Daşdeler’in de bulunduğu 14 sanık hakkında yakalama kararı çıktı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahke...
EMOJİLE

İnternet Andıcı davasında aralarında emekli Orgeneral Hasan Iğsız ve EDOK Komutanı Orgeneral Nusret Daşdeler’in de bulunduğu 14 sanık hakkında yakalama kararı çıktı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ”Kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri” davası kapsamında, Yüksek Askeri Şura kararı kapsamında Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığına Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ile Tümgeneral Hıfzı Çubuklu’nun da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında yakalama emri çıkarttı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ”Kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri”ne ilişkin davanın iddianamesini hazırlayan Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız’ın 22 sanık hakkında yakalama emri çıkarılması konusundaki talebine ilişkin incelemesini tamamladı.

Mahkeme heyeti, YAŞ kararıyla Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığına atanan Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, korgeneraller Mehmet Eröz, İsmail Hakkı Pekin, tümgeneraller Hıfzı Çubuklu, Mustafa Bakıcı, Tuğamiral Alaettin Sevim, Albay Sedat Özüer, emekli Albay Fuat Selvi, Hulusi Gülbahar, Cemal Gökçeoğlu, Mehmet Bülent Sarıkahya ile Ziya İlker Göktaş hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar verdi.

Heyet, davanın, aynı mahkemede görülen ”İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davası ile birleştirilmesine de hükmetti.

Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan iddianamede, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312/1. maddesinde ”Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir” hükmünün yer aldığı belirtilerek, sanıklar hakkında soruşturmanın 2 yılı aşkın bir süredir devam ettiği ve toplanan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi durumunda sanıkların TCK’nın 312. maddesindeki suçu işlediklerinin anlaşıldığı ifade edilmişti.

İddianamede, şüphelilerin eyleminin Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 100/3. maddesinde sayılan suçlardan olması, bu nedenle CMK’nın 100/2. maddesi uyarınca tutuklanma nedeninin var sayılması ve eylemin kanunda öngörülen muhtemel cezası dikkate alınarak sanıklar hakkında tutuklanmalarına karar verilmesi amacıyla yakalama kararı çıkartılması istenmişti.

Zaman