Vural, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Vural, medyanın içinde bulunduğu sorunların sadece medyanın değil demokrasinin sorunu olduğunu söyledi.
TGC Başkanı Olcayto gazetecilerin sorunlarıyla ilgili bir raporu Vural’a verdi.
Görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “kuvvetler ayrılığı” ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine, Cumhurbaşkanı’nın, devletin kurumlarının uyumlu çalışmasını gözetmek yerine “Sadece bir takım yerlere arabuluculuk arayışlarına girdiğini” öne sürdü.
“Cumhurbaşkanı denge ve denetim odağı olmaktan çıkmıştır” ifadesini kullanan Vural, “Cumhurbaşkanı önümüzdeki aylarda yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için oy peşinde koşuyor. Mesele oy almak ya da Cumhurbaşkanı olmak değil, görevlerin yerine getirilmesidir” dedi.
Türkiye’yi yönetenlerin giderek demokrasiden uzaklaştığını savunan Vural, “Bu tablo bizzat Cumhurbaşkanı’nın zihniyetinin tablosudur. Sayın Cumhurbaşkanı bunlar olurken hiçbir ciddi uyarıda bulunmamıştır. ‘Kardeşimiz, abimiz’ anlayışı içinde devlet yürütülmez. Cumhurbaşkanı görevini ifa etmekte yetersiz kalmıştır, kamuoyuna güven arz etmemektedir. Muhtemelen ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminde kim aday olacak, siyasete devam edebilir miyim?’ kaygısıyla hareket ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı bugün kaygınızın, devletimiz, milletimiz, demokrasimiz olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı konuşmasında Stalin, Hitler örnekleri de verdi. İktidarda bir ayrışma mı var?” sorusuna, Vural, “Umarım, bir vicdan isyanı vardır, olmalıdır” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı’nın, Türkiye’yi yöneten zihniyetin oluşmasına destek olduğunu belirten Vural, “HSYK’nın değiştirilmesi, mahkeme kararlarının uygulanmaması, bütün bunlar Türkiye’yi diktatörlüğe doğru götürülmektedir” dedi.
-“Ombudsman tetikçilik mi yapmaktadır?”
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz’ün dün yaptığı açıklamalarının sorulması üzerine, Vural, şunları söyledi:
“Çok ağır ithamlar. Bu ithamlarla ilgili adı geçen Ombudsman nerede? Ombudsman tetikçilik mi yapmaktadır? Görevleri arasında var mı bu? Bu konuya muhatap olan kişilerin de bu iddialar karşısında açıklaması yapması gerekir. Ombudsman gidip yargı üzerinde baskı oluşturuyorsa, bu iddia doğruysa hemen istifa etmelidir. Meclis Başkanı hemen açıklama yapmasını istemelidir.
Öz’ün 22 defa yurt dışına çıktığı, ‘2 dakika’ iddialarında bulunan Başbakan, bunları ispatlamalıdır. Başbakan, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını yapanları karalamakla meşgul olmaktadır. Bu gerçekler ortaya çıkmalıdır. Bursa’da bu görüşme olmuş mudur, olmamış mıdır? İkinci soruşturmanın engellenmesi istenmiş midir? Çok vahim bir iddia. Ombudsman’ın göreviyle bağdaşmaz. Bu Ombudsmana güven kalmaz. Bugüne kadar inkar edilmemiş olması şüpheleri artırmaktadır.”
-“AK Parti’li milletvekiller isyan içinde”-
AK Parti’nin 28 şubat darbecilerinin yöntemlerini aynısını ortaya koyduğunu öne süren Vural, “Fişlemeler çerçevesinde atama ve kıyımlar yapılmaktadır. Ölçü, fişlemedir. Bu atamalara AK Parti’li milletvekillerinin de büyük bir isyan içinde olduğunu, Genel Kurul’da dün yoklamaya girmeyerek bununla ilgili isyanlarını belirttiklerini ve ondan sonra da AKP Grubu’nda da ikna odalarının kurulduğunu görüyoruz” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, vekili ve emniyet müdürü soruşturma izni vermeyeceğini açıkladığını ifade eden Vural, böylece “soruşturmada taraf tuttuğunu açıkça ortaya koyduğunu” öne sürdü.
Vural, “Adalet Bakanı’nın bu izni vermemesi hukuka uygun değildir. Görevin kötüye kullanılmasıdır” diye konuştu.
Hükümetin “bizatihi devletin içinde çete mantığı ile hareket etmekte ve çıkar amaçlı suç örgütü oluşturanların soruşturulmasını engellediğini” savunan Vural, “Örgüt bellidir, paralel devlet budur” ifadesini kullandı.
AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık’ın sosyal medyada paylaştığı “Savcı Öz; Savcı Murat Gök gibi kendi sonunu kendi hazırlayacak! Ne demiş atalarımız: Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” mesajıyla ilgili soru üzerine, Vural, “Tehdit ediyorlar herhalde. Böyle bir şey olabilir mi? Haram paraları aklayanlar, üstünü örtenler nasıl hesap verecek bunu öğrenin bakalım” dedi.
HSYK ile ilgili teklifin yarın komisyonda ele alınacağını anımsatan Vural, “Türk milletinin egemenliğine karşı darbe girişimidir. Bekir Bozdağ, yargının üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanan birisi olarak istemektedir” görüşünü savundu.