Yeni Şafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, YAŞ öncesi yaşanan krizin ayrıntıları ve iplerin koptuğu saatlerde Cumhurbaşkanı, hükümet ve asker üçgeninde yaşanan diyalogları bugün köşesine taşındı.
Son görüşmede yaşanan büyük restleşme…
Tutuklu generaller emekliye sevk edilecek
Bu tarihi bir yere kaydedin. 29 Temmuz 2011 tarihi, askeri vesayeti tasfiye açısından tarihi bir dönüm noktası oldu.
Şimdiye kadar darbeler tarihini yazmaya alışık olan kalemimiz, artık demokrasi tarihi açısından da yazabileceği örneklere sahip oluyor.
O nedenle 29 Temmuz gününün her ayrıntısının ayrı bir önem taşıdığına inanıyorum.
Şimdi elde edebildiğim bilgiler ışığında o gün yaşananları aktarmaya ve önümüzdeki günlere ışık tutmaya çalışacağım.
İlk başta paylaşmak istediğim bir bilgi var. Genelkurmay Başkanı şura sonunda atanacak.
Bu durumda Necdet Özel paşa yarın toplanacak olan Şura’ya, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkan Vekili olarak katılacak.
Bu arada Koşaner Paşa istifa ettiği için Necdet Özel’in Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ataması da,"resen" yapıldı. Böylece demokrasimiz yeni bir gelenek sahibi oldu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3 Ağustos Çarşamba günü Ankara’ya dönecek ve şura üyelerine iftar yemeği verecek. 4 Ağustos Perşembe günü de şura kararları
Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak kamuoyuna açıklanacak.
Krizin başlıca nedeni Balyoz tutuklusu generaller
29 Temmuz günü Türkiye tarihinin en büyük krizlerinden biriyle karşı karşıya geldi. Eski Türkiye olsa bunun altında kalırdı. Bırakın komutanların toplu istifa etmesini, toplu olarak verdikleri bir mektup bile hükümetlerin çekilmesine, başbakanların istifasına yol açıyordu.
Yeni Türkiye ise kendisine dayatılan krizi 5 saat içerisinde aşma başarısını gösterdi. Süreci çok başarılı bir şekilde yönettiler.
Bunu demokrasi adına büyük bir kazanım olarak kaydetmekte yarar var.
Genelkurmay Başkanı Koşaner ile Kuvvet Komutanlarının emekliliklerini istemelerine götüren süreç, Balyoz tutuklusu generaller yüzünden başlıyor.
Koşaner Paşa, Ocak ayındaki geniş çaplı Balyoz tutuklamalarının olduğu günden itibaren başlayarak yaklaşık 6 aydır hükümetle görüşmeleri sırasında Balyoz tutuklusu generallerin serbest bırakılması ve YAŞ’ta terfisi gelenlerin terfi ettirilmesi konusunda baskı kurmaya çalışıyor.
Ancak Başbakan Erdoğan her defasında yargıya müdahalenin söz konusu olmadığını belirtiyor ve tutuklu generallerin terfisinin mümkün olmadığını ifade ediyor.
Koşaner, Cumhurbaşkanı Gül’den de aynı yanıtı alıyor.
2010 yılı Şura toplantısında yaşanan Hasan Iğsız direnişinin tekrar etmemesi için Cumhurbaşkanı ve Başbakan 14’ü Balyoz tutuklusu üçü ise geçen yıldan mahkemelik olan 17 generalin TSK Personel Yasası gereği emekliye sevk edilmeleri gerektiğini vurguluyorlar. Siviller bu konuda çok kararlı bir tavır takınıyorlar.
Koşaner paşa, 28 Temmuz Perşembe günü Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’le yaptığı ayrı ayrı görüşmede, YAŞ’a girecek olan atama listesi üzerinde konuşuluyor.
Koşaner, Balyoz tutuklusu 14 general ve amiralin terfisini bu kez daha net ifadelerle gündeme getiriyor. Hem Başbakan hem Cumhurbaşkanı yasaya aykırı bu işlemi onaylamalarının mümkün olmadığını bildiriyorlar. Koşaner Paşa ısrarını sürdürüyor. Karşısında kararlı bir tavır görünce bu kez "Toplu istifa" seçeneğini masaya koyuyor. Belki o sırada bir panik belirtisi bekliyor ama hem Cumhurbaşkanı hem başbakanın tavrında en ufak bir değişiklik olmuyor.
Ama film 29 Temmuz Cuma günü Çankaya Köşkü’ndeki üçlü zirvede kopuyor. Zaten çok uzun bir görüşme olmuyor. 1 saat sürüyor. Koşaner paşa istifaları bildirip, toplantıdan ayrılıyor. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan kalmasını istedikleri Koşaner’in kararlı olduğunu görünce,"Hayırlı olsun" demekle yetinip 20 dakika daha baş başa görüşmelerini sürdürüyorlar.
Bu arada Koşaner doğrudan genelkurmay karargahına geliyor ve orada görevli bir gruba kararını iletip, kısa bir veda konuşması yapıyor.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na kimin atanacağı konusu
Bu arada kriz nedeni olan ikinci bir nokta var. Aktarmazsam tablo eksik kalır.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na kimin atanacağı konusu da krizin başka bir boyutunu oluşturuyor.
Koşaner paşa, Korgeneral Mehmet Erten’in Orgeneralliğe yükseltilerek Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilmesini istiyor. Hükümet ise Erten’in isminin Ergenekon belgelerinde geçmesi nedeniyle atamaya soğuk bakıyor. Ayrıca Erten’in 1988 yılından bu yana yani 23 yıldır muharip birliklerden uzak görevler yaptığını gündeme getiriyor. Hava Kuvvetleri’nin başına muharip görevlerde bulunmuş bir generalin getirilmesini istiyorlar. Hükümet cephesi ilk aşamada Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Aksay’ın görev süresinin uzatılması eğiliminde. Koşaner ise uzatmaya karşı çıkıyor, Erten isminde ısrar ediyor.
Peki hükümet Hava Kuvvetleri Komutanı’nın görev süresini uzatmak isterken Hasan Aksay neden istifacılar arasında yer alıyor?
Aksay paşa bir tereddüt geçiriyor. Ancak Işık Koşaner, Erdal Ceylanoğlu ve Eşref Uğur Yiğit istifa kararını alınca, daha fazla direnemiyor.
Koşaner paşa Genelkurmay Başkanlığı’na geldiği günden bu yana Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan tarafından sürekli olarak destekleniyor. Koşaner’de düzenli bir ilişki kuruyor. Ancak 29 Ekim resepsiyonunda olduğu gibi, katılacağını bildirdiği halde Çankaya’daki resepsiyona katılmıyor. Hatta alternatif bir resepsiyon düzenliyor.
Cumhurbaşkanı Gül’ün,"Bana katılacaklarını bildirmişti" diye siten etmesine yol açan tavır değişikliğinden söz ediyorum.
Koşaner paşa’nın görev süresinin bitmesine 2 yıl kala istifa etmesine neden olan,"Balyoz tutukluları" konusundaki ısrarının arkasında da yine Fenerbahçe Orduevi’nin izlerini aramak gerekiyor. Fenerbahçe Orduevi çözülmeden istifaları anlamak mümkün değil.
14 general Yüksek Askeri Şura kararıyla emekliye sevk edilecek
Şimdi de ilk başta vermem gereken bir bilgiyi aktarmak istiyorum. Koşaner ile Kuvvet komutanlarının istifasına yol açan Balyoz tutuklusu 14 general Yüksek Askeri Şura kararıyla emekliye sevk edilecek.
Necdet Özel paşa 4 yıl sürecek Genelkurmay Başkanlığı görevine, hükümetle sürtüşme nedeni olacak bir sorunla başlamak istemiyor. Yasaya ve sivil iradeye karşı savaş açmak yerine, hukuka saygılı hareket etmeyi tercih ediyor.
Bir not daha Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bir Korgeneral getirilebilir. İkinci ve Üçüncü Ordu Komutanları Servet Yörük ile Yalçın Ataman’ın önleri açıldı. EDOK Komutanı Saldıray Berk’i de emekliler arasında görmemiz mümkün. Genelkurmay 2.Başkanı Aslan Güner konusunda ise Çankaya Köşkü’nün rezervi devam ediyor.
Her yönüyle tarihi bir şura süreci yaşadığımız ortada…
İSTİFA FİTİLİNİ ATEŞLEYEN İSİM
Ceyda Karaaslan’ın haberi / Sabah
Görevden ayrılma konusundaki teklif 14 Temmuz’da Karargâh’ta yapılan değerlendirme toplantısında Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Ceylanoğlu’ndan geldi.
Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile üç kuvvet komutanının emeklilik kararlarına giden sürece SABAH ulaştı. Sonradan emeklilik biçiminde formüle edilen toplu istifa niyeti, 14 Temmuz’da Genelkurmay Karargâhı’nda açıkça dile getirildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Org. Koşaner’in katılımıyla Çankaya Köşkü’nde düzenlenen zirvenin ardından istifa önerisi Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Erdal Ceylanoğlu’ndan geldi. Org. Ceylanoğlu, tepki koymak için istifa edebileceğini söyleyince Org. Koşaner "Zaten emekli olacaksınız" dedi. Org. Ceylanoğlu ise "O halde siz de istifa edin" önerisinde bulundu. İşte komuta kademesini emekliliğe götüren sürecin detayları:
ZİRVE’DEN ÇÖZÜM ÇIKMADI: 14 Temmuz 2011’de, Balyoz’da tutuklu generallerin durumunu görüşmek için Çankaya Köşkü’nde üçlü zirve düzenlendi. Genelkurmay Başkanı Org. Koşaner, hukuki sürecin peşinen cezalandırmaya dönüşmesinden yakındı, terfi sırasındaki generallerin YAŞ’ta emekli edilmeleri yerine "temdit veya özel izin" seçeneğinin kullanılmasını istedi. Ancak Başbakan Erdoğan, yasaların açık olduğunu, tutuklu generallerin durumunun YAŞ’ta değerlendirilemeyeceğini söyledi.
CEYLANOĞLU "TEPKİ KOYALIM": Köşk’teki zirvenin ardından Org. Koşaner, karargahta kuvvet komutanlarıyla toplantı yaptı. Hükümetin tutuklu generaller konusunda geri adım atmadığını aktardı. Tam bu anda Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Ceylanoğlu, "Tepki koyalım, istifa edeyim" dedi.
ORG. KOŞANER "BEN DE DÜŞÜNÜYORUM": Koşaner, bu öneriye, "Siz zaten emekli olacaksınız. Değişen bir şey olmaz" diye cevap verdi. Org. Ceylanoğlu ise "O halde siz de istifa edin" dedi. Org. Koşaner "Bunu ben de düşünmüyor değilim" diyerek istifa düşüncesini ilk kez açıkladı.
"ALTTAN BASKI VAR": İki hafta süren zirvelerde Koşaner, tutuklu generallerin durumlarıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a "Alttan çok baskı var. Aileler mağdur. TSK personeli de kendisine sahip çıkılmadığını düşünüyor. Bu generallerin görev sürelerini uzatalım ya da özel izinli sayalım" dedi. Ancak yürüyen hukuki sürece müdahale edilemeyeceği, kuvvetler ayrılığı ilkesinin zedelenemeyeceği Genelkurmay Başkanı’na bir kez daha iletildi.
İNTERNET ANDICI SON NOKTA OLDU: Önceki gün kabul edilen İnternet Andıcı iddianamesi çerçevesinde Ege Ordu Komutanı Org. Nusret Taşdeler ile 6. Kolordu Komutanı Korg. Mehmet Eröz, İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin ile Adli Müşavir Tümg. Hıfzı Çubuklu’nun da aralarında bulunduğu muvazzaf ve emekli 22 personel hakkında yakalama kararı talep edilmesi de komuta kademesindeki huzursuzluğu artırdı.
GÜL "DUYGUSAL DAVRANMAYALIM": 29 Temmuz’daki zirvede ayrılık konusu bir kez daha gündeme geldi. Gül ve Erdoğan, bu sürecin yargı tarafından yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak tutuklu generallerle ilgili tavrını değiştirmedi. Koşaner, bu sorumluğu taşıyamayacağını belirterek emekli olacağını söyledi. Gül, "Duygusal davranmayalım. Konuyu hukuka bırakalım" diyerek Koşaner’i kararından vazgeçirmeye çalıştı. Ancak Koşaner, kararından geri adım atmadı.
Yeni Şafak – Sabah