CNN Türk televizyonunda bir programa konuk olan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Amerika’yı açık bir dille uyardı.
Bozdağ, “ABD’li askerler YPG’li teröristlerin kıyafetlerini giyer ve teröristler arasında onlardan görünüp TSK’ya saldırılarsa bu noktada bir ayrım yapma şansımız olamaz. Teröristlerle birlikte kim silah çekerse hedefimiz olur. Bu bölgede TSK , ABD askerleriyle, ABD askerleri de TSK ile karşıya gelmemesi için hem ABD’nin hem de Türkiye’nin hassasiyet göstermesi lazım. O yüzden ABD’nin arazideki askerlerine ‘Türklere karşı karşıya gelmemeye dikkat gösterin, YPG’ye silah yardımı yapmayın’ demesi, onları o bölgelerden uzaklaştırması gerekir. Biz müttefikimiz ABD’yle karşı karşıya gelmek isteyemeyiz. ABD de Türk Silahlı Kuvvetleri ile Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemez” dedi.
Çavuşoğlu: ABD’nin YPG’ye verdiği destek ortaklığımızı zehirliyor
ABD’ye dönük bir başka eleştiri de Kanada’da yayımlanan “Ottawa Life Magazine” adlı dergiye mülakat veren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi.
Çavuşoğlu, “ABD ordusunun PYD/YPG teröristlerine verdiği askeri destek, sadece Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atmakla kalmayıp aynı zamanda uzun süredir devam eden ortaklığımızı da zehirliyor. NATO müttefiki olarak Türkiye, ABD’nin kısa vadeli taktik politika hedefleri konusundaki yaşamsal güvenlik kaygılarına öncelik vermesini istemektedir” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Türk Silahlı Kuvvetleri ise harekatın 15. gününde “etkisiz hale getirilen terörist sayısı”nın 932 olduğunu açıkladı. Gün içinde de Afrin kentinin kuzeyinde bulunan Bülbül’ün doğusundaki Şeyh Horoz dağının ele geçirildiği duyuruldu.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ 20 Ocak’tan bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kaybının 13, Özgür Suriye Ordusu’nun kaybının da 30 olduğunu söyledi. Toplam yaralı sayısı ise 39’u TSK mensubu olmak üzere 195.
“Menbiç’e, Fırat’ın doğusuna gireriz”
Bekir Bozdağ, geçtiğimiz hafta olduğu gibi Pazar günü de yaptığı açıklamalarda ABD’nin YPG/PYD’yi Fırat’ın batısından çıkarmadığı taktirde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Menbiç’ten başlayarak harekatı tüm Fırat’ın batısına yayabileceği mesajını verdi.
“Terör belasını def edene kadar Afrin bölgesindeki terör örgütlerini ve son teröristi temizleyene kadar bu harekat devam edecektir. Bu, kaç gün sürerse o kadar sürecektir. Bizim amacımız bunu daha erken bitirmektir. Amerika dahil buna ‘Türkiye burayı hızlıca bitirsin diyorsa’ onun yolu basit. Türkiye’ye desteklerini arttırmaları lazım. PYD, YPG terör örgütlerine silah vermeyi durdurmaları, verdikleri silahları toplamaları, terör örgütlerinin üyelerine de ‘Türkiye benim müttefikimdir. Siz Türkiye’ye karşı eylem yapamazsınız. Bu silahları kullanamazsınız. Derhal bölgeden çekilin’ demeleri lazım. Eğer Menbiç’ten bunlar çıkmazsa Menbiç’e gireriz, Fırat’ın doğusuna gireriz. Bunu Amerikalı yetkililere anlattık.”
Bahçeli: ABD terör örgütleri ile aynı kareye girdi, suç üstü yakalanmıştır
Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ve Genel Seçimler’e iktidar partisiyle ittifak yaparak girmeye hazırlanan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de hedefinde Amerika vardı.
Mersin’de konuşan MHP lideri, “Suriye’de iç savaşın başladığı 2011’den bu yana sözde müttefikimiz ülkeler PKK, PYD’yi güçlendirecek yol izlediler, hala da izlemeye devam ediyorlar. Bir başka terör örgütü olan PKK/PYD’ye binlerce TIR dolusu silah yardımı yaptılar. Kanlı hesaplarının sonraki adımlarına ülkemizi de dahil edeceklerini sandılar. Özellikle ABD terör örgütleri ile aynı kareye girdi. Aynı hizaya düştü, aynı şer planın içinde yer aldı. ABD suç üstü yakalanmıştır” dedi.
“Türkün sabrı tükenmiştir, operasyon Menbiç’i kapsayacaktır”
Afrin operasyonunu Türkiye’nin “meşru müdafaa hakkı” olarak tanımlayan Devlet Bahçeli de TSK’nın Menbiç’e yönelmesini “milli bekaa”nın gereği olduğu kanaatinde.
“Operasyon elbette hukukidir, vicdanlıdır, haklıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması esastır. Bundan kesinlikle geriye dönüş yoktur, olamayacaktır. Ok yaydan çıkmış, Türk’ün sabrı tükenmiştir. Gaye Suriye’ye huzur ve barış ortamının sağlanması, toprakların gerçek sahiplerine iade edilmesidir. Menbiç olmak üzere diğer alanları da kapsamaktadır ve inşallah da kapsayacaktır. Milli bekamıza yönelik tüm tehditler ortadan kaldırılmalıdır.”