Ses kayıtları ABD ve İngiltere’de yayınlansaydı…

Olaylar
Batı demokrasisini överek onlara öykünen paralel yapı tarafından sosyal medyaya sızdırılan bu ihanet ABD ve İngiltere’de olsaydı bakın ne olurdu… Yeni Şafak’ta yer alan habere göre, her iki ülke...
EMOJİLE

Batı demokrasisini överek onlara öykünen paralel yapı tarafından sosyal medyaya sızdırılan bu ihanet ABD ve İngiltere’de olsaydı bakın ne olurdu… Yeni Şafak’ta yer alan habere göre, her iki ülkede de ‘ulusal güvenlik’ söz konusu olduğunda devlet her türlü yetkisini kullaniyor. ABD ve İngiltere’de yönetim, ulusal güvenliğin tehlike altına girmesi riskini içeren bilgi ve belge sızdırmalar, gizli sırların ifşası gibi vakalarda her zaman sert tepki veriyor.

ABD’de ulusal güvenlik tartışmaları uyandıran son örneklerden biri, Amerikan AP ajansının geçen Aralık ayında, İran’da 7 yıl önce kaybolan eski FBI ajanı Robert Levinson’ın, olay sırasında CIA için çalıştığını ortaya çıkaran haberi oldu. Bu haber ABD tarihinde CIA’nin en büyük skandalı olarak yankılanmıştı.

Bu gelişmeye Beyaz Saray’ın tepkisi gecikmedi. Beyaz Saray, AP’nin haberini “hayli sorumsuzca” olarak niteleyerek, haberin Levinson’ın hayatını kendi eliyle tehlikeye attığını söyleyerek tehdit etmişti.

NSA KRİZİ VE WİKİLEAKS’E DE SERT TEPKİ

ABD’de Wikileaks vakasıyla birlikte son yılların en çok ses getiren sızdırmalarından biri de NSA’in eski sistem analisti Edward Snowden’ın Amerikan hükümetinin İngiltere ile ortak istihbarat toplama yöntemleriyle ilgili belgeleri medyayla paylaşmasıyla yaşandı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Snowden’ın ‘vatan haini’ olduğunu söyledi.

Nitekim, NSA’in izleme faaliyetlerini ifşa eden Snowden, ABD’ye getirilebilmesi halinde, gizli bilgilerin ifşası, bunları yetkili olmayan taraflara vermek ve hükümet malını çalmaktan yargılanacak. Bunlardan gizli belgelerin ifşası ve yetkili olmayan taraflara verilmesi, Casusluk Kanunu çerçevesinde değerlendirildiğinden, Snowden casusluktan yargılanacak. Nitekim, Kerry gibi birçok senatör ve bazı kesimler Snowden’ın davranışını açıkça “vatana ihanet” olarak tanımlıyor.

İNGİLTERE’NİN ‘ULUSAL GÜVENLİĞİ’ SÖZ KONUSU OLUNCA…

İngiltere Hükümeti ülkesine karşı işlenebilecek en ağır suçlardan birisinin ‘ulusal güvenliği’ tehdit edecek mahiyette casusluk olduğunu savunuyor. Böyle bir durum söz konusu olduğunda da devletin tüm yetkilerini kullanarak, bir takım tedbirler almaktan geri durmuyor. Bunun en yeni örneklerinden birisi, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı NSA’nın eski analisti Edward Snowden’in geçtiğimiz yıl ABD ile İngiltere arasındaki bir anlaşmayı sızdırmasıyla yaşanmıştı. Anlaşmaya göre ABD ve İngiltere ortaklaşa birçok haberleşme ve telefon cihazlarını izliyordu. Müşterek casusluk faaliyeti yürüten iki ülkenin, Snowden tarafından sızdırılan belgeler ‘ulusal güvenliğe’ tehdit olarak değerlendirilerek, bu haberleri yayınlayan gazetelerin merkezlerinde hükümet tedbir alıp, bilgisayarların belleklerini sıfırlamıştı.

Öte yandan casusluk faaliyetlerine kıyıdan köşeden bir şekilde bulaşan ve bunu haberleştiren herkese 14 yıldan 42 yıla kadar hapis cezası istendi.

İNGİLİZ ‘ULUSAL GÜVENLİĞİNİ’ KORUYAN BASIN, TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİNİ YOK SAYIYOR

‘Ulusal güvenliği’ söz konusu olduğunda tüm yetkilerini kullanan İngiltere hükümetini temsil eden en önemli basın kuruluşları şuan Türkiye’nin ulusal güvenliğinin tehdit altında olmasını görmezden gelen bir yayın politikası sürüyor. Youtube’un kapatılmasını manşetten duyuran Financial Times gazetesi, hükümetin zor durumda kalarak bu çözüme sığındığını iddia ediyor da, istihbaratın, dışişleri bakanının ve ordudan yetkililerin olduğu dinlenmesi kesinlikle ‘casusluk’ olduğu ihanetin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini görmezden geliyor. Başbakan Erdoğan’a yüklenen Guardian gazetesi, İngiltere’nin onlarca yıldır Ortadoğu için uyguladığı ‘böl parçala yut’ teorisini unutmuş olacak ki, Türkiye’yi İngiltere ile karıştırıp ‘böl yönet’ stratejisi uyguladığını iddia ediyor. Economist dergisi ise, Türkiye’nin 11 yıldır büyüyen ekonomisine kulaklarını tıkayarak, ‘Türkiye ekonomide çöküşte’ şeklinde manşet atıp devletin uluslararası imajını zedelemeye çalışıyor.


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464

Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-content/plugins/really-simple-ssl/class-mixed-content-fixer.php on line 107