Yeni Şafak gazetesinin hakkında haber yaptığı Memet Ali Alabora, bir basın açıklaması yaparak suçlamalara cevap verdi.
“Mesele Gezi Parkı olayı değil arkadaş. Sen hala anlamadın mı? Hadi gel” yazarak attığı tweetle Gezi Parkı eylemlerinin büyümesinde önemli bir rolü olan Memet Ali Alibora, bugün Yeni Şafak’ta çıkan bir haberle ilgili kendini savundu. Sık sık Hükümet karşıtı yorumları ve Taksim olayındaki provokatif tavrıyla gündeme gelen Memet Ali Alibora, yönetmenliğini yaptığı Mi Minör haberiyle ilgili olarak bir basın toplantısı düzenledi.
Yönetmenliğini yaptığı, olağan dışı bir ülke olan Pinima’nın canlandırıldığı ‘Mi Minör’ oyunu üzerinden, yalan haber yaptığını söyleyen Alabora, konuyla ilgili yazdığı tweet’ten sonra tehdit mesajarı aldığını söyledi.
Alabora, ”Bir oyunun içerisine çekilmeye çalışılıyorum. Can güvenliğim yok, avukatım aracılığıyla koruma talebinde bulundum” diye konuştu.
Memet Ali Alabora’nın açıklaması şöyle:
Önce olayların en başına dönmek ve Gezi’deki ağaç nöbetine nasıl katıldığımı anlatmak isterim. 30 Mayıs’ta çadırlara yapılan müdahale haberini aldım. Her şey yoluna girdikten sonra eve döndüm. Perşembe akşamı tekrar gittim, 10 bin kişi var diye tahmin ediyorum. Festival havası devam ediyordu. Sabah yapılan ağır polis müdahalesi sebebiyle katılanların farklı görüşlerinin birleştiği bir şeye dönüştü. 30 Mayıs günü 21:45’te beni hedef haline getirmek için kullanılan Tweet’i attım. “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel #direngeziparki” şeklindeydi.
Bu tweet kullanılarak hedef gösterildim, hâlâ da gösteriliyorum. Bu tweet sebebiyle tehdit alıyorum. Bu tweet ile ne demek istediğimi sizinle paylaşmak istiyorum. Ağaçları ve İstanbul’un kültürünü korumak istedim. Üst üste kullanılan şiddet sonucu, mesele ifade özgürlüğüne karşı savunmaya döndü. Oraya gelenler, diğer meselelerde kendilerini ifade edemediklerini düşündükleri için oraya geldiler. Benim için de böyle bir durum var. Emek Sineması’nın yıkılması, Şehir Tiyatroları yönetmeliğinde yapılan değişiklik, Devlet Tiyatrolarının kapatılması, Haydarpaşa Garı’nın durumu gibi meselelerin ifade edilmesi anlamına geldi. Attığım tweet ile bunu kastediyordum. O gece yaşanan tamamen barışçıl protestonun sabahında, sabah 5’te polis öncekilerden de ağır bir müdahalede bulundu. Sonrasını hepiniz çok iyi biliyorsunuz.
‘AKLA HAYALE SIĞMAYAN BİR YALAN’
Yeni Şafak bugün “Bu ne tesadüf” manşetiyle, “Önce sahnede, sonra Taksim’de” yazarak (gösteriyor) yönetmeni ve başrol oyuncusunun olduğum, içinde uzaylıların da olduğu, tamamen kurmaca bir ülke olan Pinima’da geçen ve fantastik bir eser olan Mi Minör’le Gezi Parkı eylemleri arasında, akla hayale sığmayan bir bağ kurmaya çalışmıştır. Beni dehşet içinde bıraktı. Böyle bir sonuç kurmaya çalışmak, ancak kasıtla alakalı olabilir. Oyunun yurtdışı bağlantısı olduğu söyleniyor. İngiltere merkezli bir ajansın desteğinden bahsediliyor Yeni Şafak’ta. Adı geçen ajans, oyunun sosyal medya ayağını yürütmüştür. Sahibi de tiyatro camiasında çok iyi tanınan birisi, adını zikretmeyeceğim. İngiltere merkezli, Türkiye’de kurulmuş bir ajans, sahipleri de Türk. Sosyal medya işlerimizi de bir barter karşılığında yaptı.
‘BİR OYUNA ÇEKİLMEYE ÇALIŞILIYORUM’
Anlaşılıyor ki, Gezi Parkı’nın korunmasıyla başlayan süreç bir komployla açıklamak istendiği için, ben bir oyuna çekilmeye çalışıyorum. Gezi Parkı direnişi benim için ağaca ve kente sahip çıkmakla başlayıp, kendimi özgürce ifade etmemle devam eden süreçtir.
‘TİYATROYU BU KADAR CİDDİYE ALDIKLARINI BİLMİYORDUM’
Yeni Şafak’a teşekkür ediyorum. Burada hiç muhabiri var mı? (Muhabire dönüyor) Tiyatroyu bu kadar ciddiye aldığınızı bilmiyordum. Size gerçekten çok teşekkür ederim.