Yeni Şafak’ta yer alan habere göre; Zonguldak’ta TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü, toplam 1.800 madencinin 3 vardiya halinde çalıştığı maden ocağında üretimi artırmaya yönelik tedbirler kapsamında, işçilerin ocaktan erken çıkmasını önlemek için 2011’de kilit uygulaması başlattı.
Madenci ocağa girdikten sonra asansör çıkış kapılarının üzerlerine kilitlenmesi tepkilere yol açtı. Madenciler, ocaktan çıkmama eylemleri yaparak uygulamaya tepki gösterdi. Ancak Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) ve işçilerin eylemi hiçbir işe yaramadı.
‘Acil çıkış nasıl kilitlenir!’
GMİS, uygulamanın kaldırılması için TTK ile yaptığı görüşmelerden de sonuç alamayınca, geçen 9 Temmuz’da Zonguldak 3’üncü İş Mahkemesi’ne başvurdu. Dava dilekçesinde, 19 Eylül 2013’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca hazırlanan, ‘Maden işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği’ yönetmeliğinin, ‘Acil çıkış kapıları kilitli olmaz. Acil çıkış yolları ve kapılarında çıkışı zorlaştıracak hiçbir engel bulundurulmaz’ başlıklı 13’üncü maddesinin ihlal edildiği belirtildi. Mahkemenin TTK’nın savunmasını beklediği öğrenildi.
‘Maden değil sanki cezaevi’
GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, kilit uygulamasının kuruma bağlı 5 müesseseden sadece Üzülmez’de yapıldığını söyledi. Maden ocağının cezaevine dönüştürüldüğünü savunan Tutkun, şöyle konuştu: ‘İnşallah bir arkadaşımızın canı yanmaz. Bunun vebali kurum yetkililerinindir. Maden işçisi yerin altında işini yapmadan çıkmaz. Bu tür yöntem 1940’larda yapılmış. Ayrıca müessesenin her tarafında, giriş ve çıkışlarda kamera var. Varsa böyle bir erken çıkma olayı toplu sözleşmenin maddeleri zaten açık. Cezai işlem var, disiplin cezası var. Bu tür cezalar varken insanların üzerine kapı kilitlemek ne kadar doğru, kamuoyuna bırakıyorum.’