İçişleri, Gezi olaylarında kitlesel gösterilerin büyümesi için bir takım polislerin şiddet uyguladığı iddialarını araştırıyor. Olaylarda tansiyonu yükselten “kırmızılı kadına” gaz sıkan polisin kim olduğunun ortaya çıkarılmadığı ileri sürülüyor.
Sabah’ta yer alan habere göre Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “17 Aralık operasyonunun kökü Gezi’ye uzanıyor” sözleri gündeme bomba gibi düştü. İçişleri Bakanlığı’na yağan Gezi ihbarları Ankara’yı yeniden harekete geçirdi.
Olaylarda kitlesel gösterilerin büyümesi için bir grup polisin kullanıldığı, bazı amirlerin, polisin psikolojisini bozan uygulamalara göz yumduğu yönündeki son ihbarların önemli bölümünün Gezi Parkı’nda görevli polisler tarafından yapıldığı öğrenildi.
İçişleri Bakanlığı, bu ihbarlarla ilgili inceleme başlatırken, olaylar sırasında verilen değerlendirme notları da masaya yatırıldı.
Gezi’de tansiyonu yükselten ve kamuoyunda sarsıcı etki yaratan “Kırmızılı kadın” olayının kendilerini de şaşırttığını ifade eden polisler, kırmızılı kadına gaz sıkan polisin kim olduğunun ortaya çıkarılmadığını savundu. İçişleri Bakanlığı bu ihbar için inceleme başlatırken, incelemeler sonrası rapor oluşturulacak ve hükümete sunulacak.
İŞTE O İHBARLARDA YER ALANLAR:
İSTİHBARAT BİLGİ KESTİ: Yakın zamana kadar irtibat halinde olduğumuz istihbarat elemanları, Gezi Parkı olayları öncesi bilgi alışverişini kesti. Olayın en sıcak günlerinde sürekli görüştüğümüz istihbarat elemanlarını göremez olduk.
Olayların başlangıcından önce Kağıthane’de DHKP-C’ye yakın bazı grupların çadır açtığı, yabancı gözlemciler eşliğinde kaos yaratmaya ilişkin çalışmalar yaptığı bilinmesine rağmen bu gruplarla ilgili bilgiler toplanmadı, gerekli yerlerle paylaşılmadı.
KIRMIZILI KADINA GAZ SIKAN ŞAHSI TANIMIYORUZ: Gezi’de “kırmızılı kadına gaz sıkan” şahsı ilk kez orada gördük. Yüzündeki gaz maskesinden dolayı kim olduğunu teşhis edemedik. Ama bizim arkadaşlardan değildi, tanımıyorduk. Olay sonrası kim olduğu netleşmiştir diye düşündük ancak idare olayın üzerine gitmedi. Duran bir bayan eylemciye kameralar önünde bu şekilde müdahale Çevik Kuvvet’in eğitim ve müdahale kodlarında bulunmaz. O sırada müdahale de yoktu. Olaydan sonra bu davranışa tepki gösterdik. Ancak aydınlatılmadı.
POLİSLERE BASKI PSİKOLOJİSİ UYGULANDI: Polisler çift taraflı saldırı ile karşı karşıya bırakıldı. Ülkenin çeşitli yerlerinden gelen polisler günlerce betonda yatırıldı, çadır temin edilmedi, günlük ihtiyaçları tam karşılanmadı, jetlag etkisi amaçlandı. Böylece emniyetin müdahale gücü kırılacak ve o belirsizlikteki psikoloji ile polis ya eyleme teslim olacak ya da aşırı güç kullanarak faciaya neden olacaktı. Dünyaya facia görüntüsü verilmek istenmiş olabilir.
KAYDA GEÇMEYEN EMİRLER: İstiklal Caddesi’nde müdahale sırasında rütbelilerce “hedef gözetmeksizin atış” talimatı verildi. Pek çok memur bunu reddederek emirlerin yazılı ya da açık telsiz kanalından verilmesini istedi. Olaylar sırasında polislerin bir kısmı emirleri uygulamak zorunda kaldı. Emre uyan memurlar daha sonraki soruşturmalarda hiçbir amir tarafından sahiplenilmedi.
GAZ SIKMA DAVASI
Taksim’de yaşanan Gezi Parkı olaylarında tartışılan “Kırmızılı kadın” Ceyda Sungur’un yüzüne biber gazı sıktığı öne sürülen polis memuru Fatih Zengin’e ceza davası açılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında açılan davada Zengin hakkında “Görevi kötüye kullanmak” suçundan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.